KARAKAYA’DA SÜLALELERİN KISA TANITIMI 1.kısım (A-H) / Mehmet GÖNEN

Hacı Sarıtaş, Nazım ve Mehmet Gönen...
KARAKAYA’DA SÜLALELERİN KISA TANITIMI 1.kısım (A-H) / Mehmet GÖNEN

1-ANAVAYOĞLU (Anabaylar) SÜLALESİ
1902 yılında ailenin reisi ve hane numaraları: Ali oğlu Hurşit Eroğlu 31
1915’lerde aile reisi ve hane nu: İbrahim oğlu Ali Kürtüncü (Türkaslan) 33
HATAPALİ
Anavay-Anevayoğlu sülalesinden, lakapları Hatap Ali. Soyadları Türkaslan (Kürtüncü), Eroğlu. Hatap odun demektir, deve semerlerinin dayanıklı olması için, iki tarafına konulan ağaç parçaları ve hayvanlara takılan çan anlamlarına da gelir. Hakıklı Emine, Hatap Ali şehit olunca Hasan Palandökenle evlendi. Şükrü ve Karabey Palandöken bu evlilikten oldu. Şükrü ve Karabey Palandöken Hatap Ali’nin oğulluklarıdır. Sülale fakirdi, Hatap Ali yemeğe tekkeye giderdi. Çocuklar “Hatapali hop, kaşığını al tekkeye kop” diye çağırırlardı. Hatap Ali “Oklu göplü” biriydi, Ürgüp'ten eşekle üzüm getirir satardı. Hacı İbrahim’in oğlu Hurşit Almanya’da çalışırken üç çocuğunu altı ay ara ile nüfusa yazdırmak zorunda kalır. Almanlar durumu fark eder, iş mahkeme kararıyla düzeltilir. Hatap Ali'nin hanımı Emine'ye Hakik taşı taktığı için “Hakıklı” derlerdi.



2-ARAPALİ SÜLALESİ
1902 yılında ailenin reisleri ve hane numaraları:
-Salih oğlu Mehmet Kartal 136
-Hasan oğlu Süleyman Değirmenci 137
-İbrahim oğlu Ali Söğüt 138
Bünyan47, Germir, Efkere, Zirve, Argıncık, Cırkalan44, Kuşcu150 köylerinde Kürtoğlu ailelerine rastlanmaktadır.
Sülale daha çok Arap Aliler lakabıyla bilinir. Resmi kayıtlarda aile Kürtoğlu sülalesi adıyla kayıt edilmiştir. Horasan’dan Kalaba'ya oradan köye geldikleri bilinir. Harmanda söğütün dibinde Ali otururken nüfus memuru gelir soyadın Söğüt olsun der. Diğer soyadları Kartal ve Değirmenci’dir. Arap Ali evlenince Sarımsaklı’ya yerleşir. Arap Ali Höngele'de değirmende tozculuk yapardı, değirmen taşını tek başına kaldırdığı söylenir. Ali, Mehmet, Süleyman üç kardeş oldukları sanılıyor. 1870 yılından sonra köye gelmiş olmalılar. Soyadları
Söğüt, Kartal, Değirmenci.



3-AŞKAROĞLU SÜLALESİ (Hacıbekir)
1831 Kayseri Nüfus Sayımı:
Aşkaroğlu, sarısakallı Osman (fevt), 35 oğlu terbıyıklı İsmail 20 yaşında.
Gergeme’de Aşkar ailelerine rastlanmaktadır.
1902 yılında ailenin reisleri ve hane numaraları:
Mehmet oğlu İsmail Çoksolak, Uçar, Sezer 169
Soyadları Çoksolak, Sezer, Uçar’dır. İlk soyadları Toka idi. Aşkar, şekilsiz, eşkalkalsiz, biçimsiz, nişan anlamlarına gelir.

4-AVANOĞLU SÜLALESİ
Avan aşireti, birçok yerde görülen sülale ve yer adı almış oymaktır. Avanlu cemaati, Bozulus Türkmenleri taifesinden, Diyarbakır sancağı 77 hane meskundular. Kırşehir-Akçakent ilçesi Avanoğlu köyünden geldiler. Avanoğulları Daha önce konar-göçer olarak gelip-gittikleri bu mevkiye ilk yerleşimlerini1690-1720 yılları arasında gerçekleştirmişler. Bir-kaç kez göç ve sürgünlerle Islahiye ve Rakka taraflarına gönderilmişlerse de; 1856-1862 yılları arasında tekrar bu günkü yerlerine Din Bilgini Kıraatlı Süleyman Efendi Liderliğinde gelip yerleşmişler.
1831 Kayseri Nüfus Sayımı:
1-Avanoğlu karasakallı İbrahim 30 oğlu Hasan 6,
2-Avanoğlu, karabıyıklı İsmail 30 oğlu Mahmut 2 yaşında idi.
1834 Göstere Kazası Karakaya nüfus defteri:
Avanoğlu İbrahim 35, oğlu Hasan 7, Ömer 2
1834 Kayseri Temettuat Defteri: Avanoğlu İbrahim.
Kayseri Temettuat Defteri’ne göre (1834): Ağırnas…köylerinde Avanoğlu ailelerine rastlanmaktadır.
Kayseri’de ki Avan Aileleri: Ağırnas, Küçük Bürüngüz139 Tavlusun, Gergeme
Avanoğlu ailelerine rastlanmaktadır.
1902 yılında ailenin reisleri ve hane numaraları:
-İbrahim oğlu Süleyman Yılmaz 152
-Hasan oğlu Ömer Akdeniz 153
-Ömer oğlu Mehmet Karadeniz 154
Mulla İmamoğlu diye de bilinirler, soyadları Karadeniz, Akdeniz, Canan, Yılmaz. Avan, vakit, zaman, yardım edenler anlamlarına gelmektedir. 1835 de köy kayınca Akkışla'nın Alevkışla Köyüne (Mahallesine) giden Avanoğullarının bir kısmı oraya yerleşti, bir kısmı köye döndüler. Diğer akrabaları da Koçcağız ve Ağırnas’tadır. Akkışla ilçesinde Avanoğlu (Ganişeyh Mahallesi) ismiyle bir köy vardır. Hacılar, Bünyan ve Türkiye’nin birçok yerinde Avanoğlu ailelerine rastlanmaktadır.
DEMİRCİLER
Avanoğlu sülalesinden, soyadları Yılmaz. Mesleklerinden dolayı Demirciler
lakabıyla bilinirler. Sivas-Kangal’dan köye geldiler.
Ailenin erkek çocukları nalbant ve demirci ustasıdır. 1934-1935? başladıkları mesleklerini 2006 yılına kadar devam ettirdiler. Aileden, Kadir ve oğlu Serdar Astsubay, Yahya’nın oğlu Mehmet Veteriner. Mustafa, Eczacı.

5-BERBEROĞLU SÜLALESİ
Berber Oymağı: Dulkadiroğlu Türkmenlerindendir.
1831 Kayseri Nüfus Sayımı:
1-Berberoğlu, karasakallı Ahmet (30) oğlu İbrahim 2
2-Berberoğlu, kırsakallı Osman 40, oğulları: Hüseyin10, Mehmet 2, Abdullah 2
3-Berberoğlu, kırsakallı Hüseyin 30,oğulları: şab Ömer 15,Mehmet 10, Ali 6,
Mus¬tafa 1yaşında.
1834 Göstere Kazası Karakaya nüfus defteri:
1-Berberoğlu Ömer 22, karındaşı Mehmed 18, Ali 10 yaşında.
2-Berberoğlu Osman 50, oğlu Hüseyin 8, Mehmet 5, Ali 2, karındaşı Ahmed 40, oğlu İbrahim 4, Hüseyin 1 yaşında
1834 Kayseri Temettuat Defteri:
Berberoğlu Osman, kardeşi Ahmet
Berberoğlu Ömer, kardeşi Mehmet, kardeşi Ali
Kayserideki Berberoğlu aileleri: Gergeme’de 47Tavlusun, Ulu Bürüngüz, Gergeme, Mancusun, 44 Berberoğlu ailelerine rastlanmaktadır.
1902 yılında ailenin reisleri ve hane numaraları:
-Osman Bozdemir, Beğendik 89
-Ali oğlu Ali Güder 90, Ali Beğendik, Bozdemir 151, Ömer Alkan, Dinçer, Güder 156
-Mehmet oğlu Mehmet Erdoğmuş 91, Mustafa Yaralı 92, Mehmet Albayrak, Bülbül
171
-Hüseyin oğlu İbrahim Çetinkaya, Albostan, Çiğdem 153, Ahmet Ertekin 154,
1915’ler de ailenin reisleri ve hane numaraları: Hüseyin oğlu Ömer Altun 173
1-Çapaliler, Sivri Ali, Nuriye’nin Ömer’ler yakın akraba…
2-Açıkkaka, Şalaklar (Burhaniye’de), Ahmet Çavuş, İzmirler yakın akraba…
3-Topalibrahim, Gıcıllı ve Kelömer yakın akraba…
Soyadları Berber, Bozdemir, Beğendik, Güder, Erdoğmuş, Yaralı.
AÇIKKARA
Berberuşağı sülalesinden, soyadları Erdoğmuş. Esmer oldukları için lakaplarına Açıkkara denir.
ÇAPALİLER
Berberuşağı sülalesinden, soyadları Güder, Beğendik (Tayyar, Bozdemir).
İBACIN ALİ
Berberuşağı sülalesinden, soyadları Berber.
İZMİRLER (Lazutlar)
Berberoğlu sülalesinden, lakapları İzmirler, Lazutlar diyede bilinirler. Soyadları Bülbül, Alkan, Dinçer, Burhaniyeli. Hacı İzmir (Lazut Mehmet) soyad almak için nüfusa gider. Kendisi babayiğit idi, köylü kıyafetlerinide görünce kartal geliyor demişler. Nüfus müdürü “Buna da kartal yazın” der. Hacı İzmir, sinirlenerek aklında olmadığı halde “Kartalı kabul etmiyorum Bülbül soyadı almak istiyorum” der.
Sülaleden Mustafa’nın çocukları Burhaniyeli soyadını aldı. Mehmet “Hacı İzmir” altı ayda deve ile hacca gitti. Hacı İzmir Mehmet'in beş oğlu vardı. Beşi de savaşa gitti. Dedeleri kağnılarla Sivas’a cephane götürürdü. Bir gün yolculuktan yeni gelir, öküzleri ahıra bağlarken, Muhtar “Sivasa Malzeme götüreceksin.” diye seslenir. Dedeleri sinirlenir “O zaman oğlanları askere gönderdim, İzmir’e kâra mı gönderdim!” diye bağırır. Bu çıkıştan sonra adı “Hacı İzmir” kalır. Dedeleri, muhtara insaf et deyince başkasını gönderirler. Dersim isyanında Mehmet Tunceli’de Jandarma Er. Mehmet'in boyu uzun, iri yarı bir adamdı. Dipçikle vurduğunu yıkarmış. Kadınlar diyor ki “Jandarmanın biri vurduğunu lazut gibi sıçratıyor.” diyor. Orada mısırın patlamasına lazut derlermiş. Lakap oradan geliyor. Kıllıağa koçları satar, koyunlarını sürüye almazlar. Hayvanlarını kendi yayardı. Kıllıağa’nın koyunları ikiz kuzulayacak diye alay ederler. Koyunlar ikiz ve dişi kuzular.
TOPALİBRAHİM
Berberuşağı sülalesinden, lakapları Topalibrahim. Soyadları Albostan. Çiğdem.
GICILLI
Berberuşağı sülalesinden, soyadları Ertekin, bir kısmı sonradan Uyar, Gürbüz soyadını aldı.
Gıcılı Osman, Mulla Mehmet ile ramazan da Adana'ya imamlığa gider, getirdikleri para ile pınar yaptırırlardı. Adana’da Gıcıllı Osman’a bir takım elbise verirler. Elbiseyi giyince komşu Arzu Hanım yine gıcıllandın (Süslendin) nereye gidiyorsun der. Gıcıllı ismi buradan gelmektedir.
KELÖMER
Berberoğlu sülalesinden, lakapları Kelömer. Soyadları Altun.

6-BIYIKOĞLU (Köse Hasanoğlu) SÜLALESİ
1831 Kayseri Nüfus Sayımı:
Köse Hasanoğlu Hüseyin 30, oğlu Hasan 3, karındaşı İbrahim 35
1834 Göstere Kazası Karakaya nüfus defteri:
Köse Hasanoğlu Hüseyin 30, oğlu Hasan 3, karındaşı İbrahim 35 yaşında.
1834 Kayseri Temettuat Defteri: Köse Hasanoğlu Hüseyin
Bıyıkoğlu ailesiyle ilgili giriş bilgileri Burhaniye kısmında verilmiştir.
1902 yılında ailenin reisleri ve hane numaraları:
-Ali oğlu Nuri Şekerci 25
-Hasan oğlu Mehmet Şeker, Ay 28
-Hasan Yenidünya 29
Sülale Köse Hasanoğlu diye de bilinmektedir. Soyadları Yılmaz, Elvan, Yıldırım, Nergiz. 1902 kayıtlarında Yenidünya, Şeker, Ay soyadlılar Köse Hasanoğlu, Şekerci soyadlılar “Bıyıkoğlu” diye geçmektedir
ALİ BIYIK
Bıyıkoğlu (Köse Hasanoğlu) Sülalesinden, lakapları Alibıyıklar. Soyadları Şeker, Burhaniye’ye göçen Ali, Şekerci soyadını aldı.
CARTI’NIN MUSTAFA
Bıyıkoğlu (Köse Hasanoğlu) sülalesinden, lakapları Cartınlar. Mustafa biraz şişmandı, tarla faresi gibi yuval yuval, cartın faresi denmiş. 1950’lerde Kayseri Tavukcu Mahallesine göçtüler, Onbeş sene Manisa’da kaldıktan sonra tekrar Kayseri’ye döndüler.

7-CABİOĞLU (Cabiler) SÜLALESİ
1831 1831 Kayseri Nüfus Sayımı:
1-Cabioğlu karabıyıklı Ali 20 karındaşı Karasakallı Halil (30) oğlu şab Hasan14 diğer oğlu İsmail 2, diğer oğlu Mustafa 1, Ali’nin oğlu Mehmet 1
2-Cabioğlu, kırsakallı Mustafa 40 yaşında idi.
1834 Göstere Kazası Karakaya nüfus defteri:
1-Cabioğlu Ali 30, oğlu Mehmed 3, Mustafa 1,
2-Cabi Halil İbrahim 40, oğlu İbrahim 18, İbrahim 8, Mustafa 4 yaşında idi.
1834 Kayseri Temettuat Defteri: Cabioğlu Ali, Cabioğlu Halil İbrahim
Gesi’de Cabioğlu ailelerine rastlanmaktadır.
1902 yılında ailenin reisleri ve hane numaraları:
-Ali oğlu Mehmet Bulut 26, Osman Çamcı 59
-Mustafa oğlu İbrahim Yaldız, Aytekin 27
-Hasan oğlu Ahmet Bayrak, Bakir, Bolat, Bakır 52
-İsmail oğlu Halil İbrahim Ceylan, Topraklı 53
-Salih oğlu Hasan Güçlüer 54
-Hacı Mehmet oğlu Hacı Mehmet Toprak, Özkol 55
-Hasan Mumcu 56
-İbrahim Nergiz 58
-Osman oğlu Abdullah Kaplan 57
-Mehmet oğlu Hacı Mehmet Aktaş 60
1915’lerde aile resisi ve hane nu: Hacı Mehmet oğlu Hasan Selvi, Çam 54
Cabiler Horasan’dan, Hırka’ya oradan köye geldiler.
BİTMİŞİN MUSTAFA ÇAVUŞ
Cabiler sülalesinden, soyadları Ceylan, Topraklı. Mustafa, askerde esir olunca erkekliğini kaybeder, gözler gece görür lakabına Bitmişin Mustafa Çavuş derler, güreşciydi.
HALİT EFENDİ
Cabiler sülalesinden, soyadları Özkol, Özkul, Toprak.
Hacı Efendi Seferberlikde imamlık ve muhtarlık yaptı. Hırka'dan Belen yaylasına yaylamaya gelirlerdi, bazı tatsızlıklar yaşadıkları için köye yerleştiler. Halit Efendi seçilen ilk muhtardır.
İBİŞLER
1831 Nüfus sayımı:
Cabioğlu kırsakallı İbiş 60, oğulları: Terbıyıklı Ali 20, diğeri şab Mustafa 15, Ali'nin oğlu Ömer 2 yaşında.
Cabioğlu sülalesinden, soyadları Yaldız, Aytekin, Bulut. Hırka köyünden geldiler. Dedeleri Müezzin Mehmet medrese mezunu hoca idi, aile Müezzinoğlu olarak bilinirdi. Daha sonra dedelerinin adına binaen İbişler dendi.
KARAKELLE
Koççağız köyünde Karakelleoğlu ailesine rastlanmaktadır.
Cabioğlu Sülalesinden, soyadları Kaplan. Karakelle muhtar oldu, Eyim taraflarına giden köylülere; mezarlıktan geçerken köyde ne var ne yok diye sorarlarsa, Karakelle’nin muhtar olduğunu söyleyin, onlar anlar demişler.(Sarımsaklı Mahallesine bakınız)
KÖLÜKLER
Cabiler sülalesinden, soyadları Çamcı. Hırka’dan geldiler. Patlak Mehmet'in bacısı Kezban'a kölük derler. Kölük boynuzsuz manasına gelir. Dedeleri Çamcı Osman Kızılırmak'tan çam tomruğunu geçirir, kağnıyla köye getirirdi. Osman kağnı sahiplerine bir ok verirdi. Aile çam ticareti yapardı, Çamoğulları denmiş, soyadları oradan gelmektedir. Ali Mehmet Çamcı’nın gazi, muhtar, marangoz, düven taşı yapan, parti başkanı gibi özellikleri vardı. Aileden Mustafa, belediyelik öncesi muhtarlık yaptı. Aileden Abdullah köyün ilk öğretmenlerindendir.
KÖMÜRCÜHACI
Cabiler sülalesinden, lakapları Kömürcü Hacı. SoyadlarıAktaş. Hırka'dan geldiler. Ailenin ismiyle bilinen, Kömürcü Hacı’nın Kaş vardır.
KÖRSANİLER
Cabiler sülalesinden, soyadları Güçlüer. Muş Malazgirt' den Hırka’ya oradan köye geldiler. Ebeleri Samiye den dolayı, veya Şık Osman’ın babası Salih oğlu Hasan’ın gözü kördü. Bundan dolayı Körsaniler olarak bilinirler.
NEFİYE'NİN MEHMET
Cabioğlu sülalesinden, soyadları Çam, Selvi. Ali Selvi’nın eşi Nefiye Sait Beyin kızıdır. Gamzeli H.Osman Mert’in amesi, yani babası Mustafa’nın kız kardeşidir. Nefiye dul olarak oğlunu büyüttüğü içim oğlu Mehmet’e “Nefiye’nin Mehmet” derler. Ali Selvi’nin mezarı Seyyid Burhanettin’dedir.

8-CİN ALİOĞLU SÜLALESİ (Lokcular/ Okcular)
1834 Göstere Kazası Karakaya nüfus defteri:
Cinli Hasan 70, oğlu Hasan 1 yaşında.
Maracak, Virancık köylerinde Cin Alioğlu ailelerine rastlanmaktadır.
1902 yılında ailenin reisleri ve hane numaraları:
Halil İbrahim oğlu Ali Yıldızeli 107, Süleyman Öksüz 108, Arif Buruk, Çimen 109
Soyadları Yıldızeli, Öksüz, Sevimli, Buruk

9-ÇIPLAKOĞLUSÜLALESİ
Çıplak Cemaati, 1532-33 de Cullıyan yörükleri taifesinden, Yıva boyundan, Aydın sancağı Ayasalug kazasında meskundular. Aydın, Percemlü, Çavdar ve Akça Ok köylerinde çıplak cemaatine rastlanmaktadır.
1831 Kayseri Nüfus Sayımı:
1-Cıblakoğlu, kırsakallı Hasan (50) oğlulları; terbıyıklı Mehmet 19Ahmet 2
2-Cıblakoğlu, kırsakallı Mehmet 40 oğlu; Mehmet 8
1834 Göstere Kazası Karakaya nüfus defteri:
1-Çıplakoğlu Mehmet 47, oğlu Mehmet 7,
2-Çıplakoğlu Hasan 60, oğlu Mehmed 20, Ahmed 3 yaşında.
1834 Kayseri Temettuat Defteri: Mantıcı Ali, Çıplakoğlu Hasan, Çıplakoğlu Mehmet.
Bünyan (Karakülah-Karakülahoğlu-Mantıcıoğlu)47Tavlusun, Argıncık-Eyim (Mantıcıoğlu), Erkilet-Kanberlü (Mantıoğlu) köylerinde Çıplakoğlu ailelerine rastlanmaktadır.
1902 yılında ailenin reisleri ve hane numaraları:
-Mehmet oğlu Ahmet Altınoluk 67
Mehmet Güven 68
Osman Güngörmez 69
-Ömer oğlu Mehmet Yeşilyurt 70
-Ali oğlu İsmail Mantıcı 94
-Numan Kepçe, Halıcıoğlu 95
-Şaban Ünlü 97
-Salih oğlu Necip Pilavcı 96
-Ahmet oğlu Bekir Kırık 162
Soyadları aşağıda belirtilen Pilavcı, Karakülahlar (Mantıcı), Kepçe, Kamacılar, Çoban Ahmet, Beymehmetler, Pembenin Osman lakaplı aileler Çıplakoğulları sülalesindendir.
Çıplakoğulları ismiyle çeşitli rivayeler söylenmektedir. Anadoluya yerleşilmesi esnasıda bazıları at üstünde Fırat Nehrini geçerken, bazılarıda soyunarak geçmişler. Bunlara “Çıplakoğlu” denilmiş. Yalınayak’da Mantıcıların sürüsüne bir hırsız geldiği, köyden görülür. Aileden biri koşarak gider. Kıyafetler eski, kol ve bacakları çıplakmış, hırsızı korkutmak için ateşe alalım derler. Hırsızda aman beni ateşe atma çıplak ağam…diye yalvarır. Köyde bazı aile büyüklerinceYozgat-Şefaatli Çıplak (Sarıkent) Mahallesinden geldikleri için bu adı aldıkları söylenmektedir. Diğer bir görüşe göre Bozok Sancağı Akdağ Kazası Kozan Köyündeki bir hane Çıplakoğullarındandır.
NECİPOĞULLARI (Pilavcılar)
Çıplakoğlu sülalesinden, soyadları Pilavcı. Önceki soyadları Mantıcı idi. Lakapları Necip Ağa, Pilavcılar diyede bilinirler. Ulak Ali’nin hanımı, Salih Çavuş’un annesi Medine Suriye yöresinden Gömeç Köyüne yerleştiği ve evlilik yoluyla köye geldiği söylenir. Salih Çavuş’un hanımı Kuşcu’dan gelme, Kuşcu köyünde üzüm bağları vardı. Kuşcu’dan üzüm satmaya gelenlere “Eşşekciler” diye tarif edilirdi. Salih Çavuş’da o köyden evlendiği için diğer bir lakaplarıda Eşşekcilerdir. Mehmet Pilavcı, Tercümandı.
KARAKÜLAHLAR
1834 Göstere Kazası Karakaya nüfus defteri:
Mantıcı Ali 40, oğlu Ahmed 8, Ali 3 yaşında.
Çıplakoğulları Sülalesinden, soyadları Mantıcı. Lakapları Karakülahlar, Mantıcılar. Doruklu Köyünden İmam Efendiye rüyasında verilen dört takkeden (Külah) olanın İsmail’e verilmesi istenir. İşaret edilen kişilere takkeler ulaştırılır. Takkenin renginden dolayı Ulak Ali oğlu İsmail “Karakülâh” lakabı ile anılır. 1835 depreminden sonra aile Yalınayak’da ki ağıllarına yerleşirler.
KEPÇE MEHMET
Çıplakoğlu sülalesinden, lakapları Kepçe Mehmet. Soyadları Kepçe (Halıcıoğlu).
Ailenin soyad alma mevzuu; Nüfus memuru İsmail Karakülahdan gelen aileye “Size Mantıcılar deniyormuş, soyadınız Mantıcı olsun, Necip Ağalara Mantının yanında Pilav uygun, sizinki de Pilavcı olsun der. Mehmet’e mantı, pilav var. Onları bölmek için kepçe lazım. Sizinki de Kepçe olsun der. Kamacılar da Mantıcı soyadı verilir, daha sonra Ünlü soyadı aldılar. Diğer bir ifadeye göre Mehmet, askerlik hatıralarını anlatırken büyük kepçelerle yemek dağıtıyorlar diye anlatınca lakabı Kepçe kalmış. Nüfus memuru “Hepiniz mantıcı mısınız?” diye sorar, evet derler. “Sizinki Mantıcı kalsın, seninki Pilavcı olsun, Kepçe’yi çağırın deyince gelmesine gerek yok, kalem yazdı onunki Kepçe, sizinki de Ünlü olsun.” demiş. İzmir’e yerleşen Turan’ın çocukları soyadımızla dalga geçiyorlar deyince Kepçe Mehmet Halıcılık yaptığı içinaile Halıcıoğlu soyadını aldılar.
BEYMEHMETLER (Beyoğlu)
Çıplakoğlu sülalesinden, lakapları Beymehmetler. Soyadları Güven, Ayden, Musa’nın çocukları “Beyoğulları” soyadını aldı.
PEMBE'NİN OSMAN
Çıplakoğlu sülalesinden, soyadları Yeşilyurt. Osman’n annesi Deli Bekir’in kızı Pembe idi. Aile Pembe’nin Osman lakabıyla tanınır, Saraçoğlular diye de bilinirler.

10-DELİOĞLU SÜLALESİ
1831 Kayseri Nüfus Sayımı:
Deli Mehmet, karasakallı 30 oğulları Osman 8, Ali 1 yaşında.
Erkilet, Yüreğil köylerinde Delioğlu ailelerine rastlanmaktadır.44
1902 yılında ailenin reisleri ve hane numaraları:
Hüseyin oğlu Mehmet Yermez 103
Soyadları Yermez. Lakapları Sakarenik. Hasan Hüseyin’in aksi bir huyu vardı. Amcası seni Kayseri’ye gönderiyim tek yiyeceğini gönderiyim derdi. Lakapları buradan gelmektedir. 1921 de Kayseri Cafer Bey Mahallesine göçtüler. H.Hüseyin Karayollarında işçiydi.

11-DELİ SEYİDOĞLU (Emir Yakuboğlu) SÜLALESİ
1834 Göstere Kazası Karakaya nüfus defteri:
Deli Seyid 40, oğlu Osman 8, Ali 3 yaşında.
1834 Kayseri Temettuat Defteri: Deli Seyit
Tavlusun, Dadağı köylerinde Deli Seyidoğlu ailelerine rastlanmaktadır.44
1902 yılında ailenin reisleri ve hane numaraları:
-Seyit oğlu Ali Yiğit, Palabıçak, Sevgili 71
-Osman oğlu Seyit Öztürk 72
Önceleri Emir Yakupoğlu sülalesi olarak bilinirlerdi, daha sonra dedelerinin ismine binanen Deli Seyidoğlu diye tanınırlar.
MERDANLAR
Deliseyitoğlu sülalesinden. Yiğit, Sevgili, Palabıçak. (Önceki soyadları Yeğit’di)soyadlılar Merdanlar diyede bilinirler. Öztürk soyadlılar Arıkçalalar diye bilinirler. Merdan; mertler, yiğitler ve bir çeşit ney anlamına gelir. Merdan aşireti, 1532 de Maraş sancağında meskundular.
ARIKCALAR: Üç kardeş, Arıkca zayıf, cılız anlamına gelir. Aileden Mustafa, delikanlıbaşılık ve muhtarlık yaptı.

12-EYÜPOĞLU SÜLALESİ (Topaloğlu-Topaloğlanlar)
1831 Kayseri Nüfus Sayımına göre Yağmurbey’de ikamet edenler:
Eyüboğlu, Kara sakallı Mehmet 30, oğulları ter bıyıklı Eyüb 16, diğeri Yek-Çeşim Ali 14, diğeri şab Mustafa 12 yaşında.
Bünyan 47 ve Gergeme 47,Tavlusun, Kiçibürüngüz, Kızık, Zirve, Mahzemin, Küçük Taf, Havran, Koçcağız, Menteşe44, Gesi 141 köylerindeTopaloğlu/Eyüpoğlu ailelerine rastlanmaktadır.
1902 yılında ailenin reisleri ve hane numaraları:
-Mehmet oğlu Osman Balcı 142
-Osman oğlu Ahmet Sakarya 143
Soyadları Balcı, Eyüboğlu, Sakarya, Tongkuç.
TOPALOĞLU (Hüseyin Çavuş)
Eyüpoğlu sülalesinden, lakapları Topaloğlu, Hüseyin askerde çavuş olduğu için lakabı Hüseyin Çavuş olarak bilinir. Soyadları Balcı, Eyüboğlu. Halim, Hüseyin’e kızar Lodos soyadını almak ister, sehven Bodos yazılır. Daha sonra Eyüboğlu soyadını alır. Odaları yapılırken dört kardeş arasında bir nizah olur. Bir davul çalar, Seferberlik ilan olur, anneleri “bu ev hepinizin oldu” der. Mustafa askerlik yolunda vefat eder, gazi sayılır. Osman ve Ali’den haber alınamaz.
Hüseyin Çavuş Çanakkale Savaşı’nda İngilizlere esir düşer. Bombay (Hindistan) esir kampında 16 sene kaldı. Esir değişiminde Gürcistan, Samsun güzergâhından,1930’da yaya üç ayda Kermeliğe gelir. Orada misafir ederler, atınan köye gelirken köylü Belen’de kendisini karşılar. Üç çocuğu var. Osman, Çanakkale Şehididir. Aileden İbrahim Astsubaydı, Belediye başkanlığı yaptı.
KALAYCIOĞULLARI
Eyüboğlu sülalesinden, lakapları Kalaycıoğulları. Soyadları Sakarya. Köyde Karaboncuklar diye bilinirler. Sanatından dolayı bu lakabı aldılar.. Osman oğlu Ahmet’in çocukları Dedeleri Mustafa Karaboncuk İstiklal Savaşı Sakarya Cephesinde savaştığı için “Sakarya” soyadını aldılar. Emevi dönemi’nde 90 kişi Afganistan-Belh şehrine yerleşmişler. İran üzerinden göç edip, Siirt’ten Anadolu’ya girip dağılmışlar. Arap uşağıdırlar.
KARABONCUK (Tonguç)
Eyüboğlu sülalesinden, lakapları Tokuçlar. Soyadları Tonkuç. Soyadlarından dolayı Tokuçlar diyede bilinirler.

13-GANİLER (Abdülganioğlu) SÜLALESİ
1831 Kayseri Nüfus Sayımına göre Kanber Köyünde’de ikamet edenler:
1-Kadıoğlu Sarısakallı Ali d.1796, ziraatci
2-Kadıoğlu Kırsakallı Ömer d.1779, rençber
1834 Göstere Kazası Karakaya nüfus defteri:
Ortaboylu, ak sakallı Abdülgani 70, oğlu sarı sakallı Hasan 45, oğlu sarısakalı Ömer 40, torunu Mehmed 10, Receb 8, Ahmed 6, Bekir 4, Ali 3, Süleyman 2, Cafer 1 yaşında.
1834 Kayseri Temettuat Defteri: Abdulgani (d.1764)
1902 yılında ailenin reisleri ve hane numaraları:
Mehmet oğlu Mustafa Kanarya 49, Süleyman Gültekin 50
Recep oğlu Bekir Şirin 51,
Ömer oğlu Abdulgani Özkut (Özkurt), Öncül 23
Mehmet Ali oğlu İbrahim Kılınç 106
Kanber köyündeki Ömer ve Ali Karakaya Köyündeki Abdulgani üç kardeş olmalılar.
Soyadları Öncül (İnönü), Gültekin, Özkut (Bozkurt), Aşık, Kanarya, Şirin.
Aydın’dan iki kardeş Gani, Ömer ve Ali hayvanlarını yaylayarak Zamantı vadisine geldiler. Güzün kardeşleredn biri dönelim deyince diğer kardeşleri biraz daha duralım deyince aralarında ihtilaf çıkar. Gani, kardeşim gideceksen al davarını git der. Hayvanları bölüşürler Ömer ve Ali Aydın’a doğru yola çıkar. Sorarlarsa ne deyim diye düşünür, gitmekten vazgeçer. Talas ilçesi Kanber köyüne (Mahallesine), Gani Karakaya’ya yerleşir. Gani’nin doğumu 1764 olduğuna göre 1790’lar da köye yerleştikleri düşünülebilir. Kanber köyüne yerleşenlerden Ömer, diğer kardeşi Gani’nin Karakaya’da olduğunu öğrenir, onu ziyarete gideceğim diye köyden ayrılır. Ömer Karakaya’ya gelir. Gani çift sürmeye gitmiş, hanımı Ömer’e sen kimsin deyince, kardeşiyim der. Kıtlık zamanı, Gani’nin hanımı ekmek pişiriyor, karnı aç olan Ömer ne kadar ekmek yediyse çatlayıp ölüyor. Bu durum Gani Aşık Kanber köyünde imamlık yaparken ortaya çıkıyor. Ailenin Kanber’deki akrabaları “Kadılar” ismiyle anılmaktadır. Gani Aşık’ın Kanber’deki imamlığı esnasında aileler tanıştılar. Ailenin Kanber’de ki akrabaları “Kadılar” Karakaya’da ki kolu Abdüganioğlu olarak bilinmektedir. Aile dedelerinin adına binaen Ganiler-Abdülganioğlu olarak bilinirlersede sülale adı “Kadılar” olmalıdır.
Aileden Ali, Kayapınar’ın altındaki tarlada çalışırken öldü, adı o araziye verildi. O arazi “Vavaali” adıyla bilinmektedir. Gani, Yıkıntı’da inin önünde çalışırken nüfus memuru soyadın İnönü olsun demiş. Ömer Osman resmi bir iş için vilayete gider, vali “İnönü” soyadını almak yasak, nerden aldın diye uyarır ve soyadları Öncül olarak değişir.
KOCAOĞLU (Kocaoğlan)
1831 Kayseri Nüfus Sayımı:
1-Koca Ahmetoğlu, karasakallı Mustafa 35, oğlu Ahmet 10
2-Kocaoğlu, karabıyıklı Ali 20, karındaşı karabıyıklı İbrahim 25 yaşında idi.
Ganiler sülalesinden, lakapları Kocaoğlan. Soyadları Gültekin.
Dedeleri Mehmet, babayiğit, iri yarı, omuz genişliği bir metre uzunluğunda idi. Her oturuşta beş halka ekmek yerdi. Şehirden gelirken Dalaklı Göl’de tuz, yağ, gaz yüklü eşek çamura çöker, eşeği ve yükü sırtına alarak köye gelir. Sülalenin lakabı buradan gelmektedir. Aileden Kamil muhtarlık yaptı.
GÜLALİ MEHMET
Ganiler sülalesinden, soyadları Kılıç. Kafkasya’dan geldiler, Tuzhisar’dan bir müddet kaldıktan sonra köye gediler. 1958’de Kayseri’ye göçtüler. Aileden Mehmet, Halis, Adem Kayseri’de bir müddet lokanta işlettiler.
TERZİ HAMDİ
Ganiler sülalesindend, lakapları Terzi Hamdi. Soyadları Kanarya. 1942’ler de Kayseriye göçtü.

14-GENÇOĞLU (İnceler) SÜLALESİ
1831 Kayseri Nüfus Sayımı:
İnce Ali Mehmet kırsakallı 40, oğlu Osman 2, üvey oğlu şab Hüseyin 12 yaşında.
Dadağı, Dadağı, Ispıdın köylerinde Gençoğlu ailelerine rastlanmaktadır.
1902 yılında ailenin reisleri ve hane numaraları: Hasan oğlu Abdullah Sümbül, 118
Soyadları Sümbül. Tuygun Mustafa ve Mehmet Tuzhisar’dan berdi getirir hasır örer, yonu yastığı yaparlardı. Bitlinin Mehmet’in kızını Poşalar alır götürürler, tekrar köye geldiklerinde kızı tanıyanlar olur. Poşalar hemen köyden ayrılırlar.

15-GÜVENDİOĞLU SÜLALESİ
Güvendioğlu Cemaati: Güvendioğlu sülalesi Güvendioğlu ve Güvendik cemaati olarak kaydedilmiştir. Yusuf Halaçoğlunun tesbitlerine göre;
1-1528-29 da Güvendioğlu Cemaati, Tataran Cemaati taifesinden, Kıpcak boyundan, Karesi Beylü köyü, Aydın Sart kazasında 12 hane meskundular.
2-1559-60 da Güvendiklü Cemaati, Canbulad Beğ taifesinden, Ekrad boyundan, Malatya Sancağı Kahta Kazası Teras Nahiyesi Gök Bican Köyünde 6 hane,
3-1562-63 Güvendik Cemaati, Güne Barza cemaati gurubundan, Yıva boyundan, Menteşe Sancağı Mazun (Koçarlı Milas arası) kazasında 53 hane,
4-Mustafa veled-i Güvendik cemaati, Yıva boyundan, Menteşe sancağı Çine kazasında 19 hane meskundular.
1484 Tarihli tapu-tahrir defteri’ne göre; Ebu Bekir, Anbarviran, Mancusun, Kayrı, Salur, Argıncık köylerinde, iki cemaat ve altı kışlakda Güvendik ismine rastlanmaktadır. Boyacılı köyünde Güvendik isimli timarlara rastlanmaktadır.
1500 tarihli tapu-tahrir defterine göre; Kayseri merkezde 1, 11 cemaatte ve Kayrı, Argıncık, Gömeç köylerinde Güvendi ismine rastlanmaktadır.
1570 tarihli Kayseri tapu-tahrir defterine göre; Kayseri’nin 4 mahallesinde, 15 cemaat ve mezraada, 6 köyde (Güvendik veled-i İlyas Eyim köyünde kaydedilmiştir.) “Güvendik” ailesinin ismi geçmektedir. 1584’te Kayseri merkez, Develi, Karahisar, Karataş kazalarında Ağin, Kızık, Argıncık, Horsana köylerinde Güvendik ismine, Karakaya da Güvendik veled-i Hızır ismine rastlanmaktadır.13
Kayseri Avarız Defteri’ne göre (1642);Karakaya’da Müezzin Uğurlu Güvendik, Koccağız köyünde Emir Güvendik …
1834 Kayseri Temettuat Defteri: Güvendioğlu Mustafa
1872 yılında Vergi Veren: Hasan Güvendioğlu ismi geçmektedir.
1831 Nüfus sayımında ailenin kayıtlarına rastlanılmıyor.
1834 Göstere Kazası Karakaya nüfus defteri: Uzun boylu, kara sakallı Güvendeoğlu Mustafa 40 (d.1874), oğlu Ali 1, (d.1833) yaşında.
1902 yılında ailenin reisleri ve hane numaraları:
Musa oğlu Mustafa Öztürk 9, Seyit Gönen 10
Hasan oğlu Mehmet Kırlangıç 11, Abdullah Karahançer 12
Kayıtlarda aile Güvendik, Güvende ve Güvendioğlu isimleriyle geçmektedir.
Eskiköy'de Güvendik veled-i İlyas, 1570
Güvendik veled-i Hızır, 1584
Hızır veled-i o,
Müezzin Uğurlu Güvendik, 1642
Güvendeoğlu Mustafa d.1774, oğlu Ali d. 1833 ailenin bireyleridir.
Soyadları Öztürk, Gönen, Kırlangıç, Güvendioğlu, Karahançer.
Abdullah Çavuş, Elindeki bıçağın sapı siyahmış bak karahançer denmiş, soyad oradan gelmektedir. Aileden Hasan, Nuri, Salih 1942 de Kardeşler köyüne göçtüler
Güvendioğlu ciddi bir adamdı. Söz verdiği zaman başka şeye gerek yok derlerdi. Aileden, Musa Gönen köyün ilk berberlerindendir.

16-HACI SEYİDOĞLU SÜLALESİ
1872 yılında Vergi Veren: Hacı Seyidoğlu Molla Mehmet
1902 yılında Karakaya’da ailenin reisleri ve hane numaraları:
Mustafa oğlu Ahmet, 117. hane. Burhaniye de 14.hane ve Kardeşler’e ??? …göçtüler. Soyadları Özden

17-HACILAR (Karakayalıoğlu) SÜLALESİ
Hacılar Cemaati: Kayseri Hacılar ilçesinde “Hacılar” ile anlatılan bilgilerin aynısı köyümüzdeki Hacılar sülalesiylede ilgili olarak anlatılmaktadır. Çukurovaya yerleşen ve Hacılar halkını meydana geiren aşiret ile Yüreğir Türklerinin başkanı olan Hacı Ramazan Bey, Çukurova’da Memluk Türkleri tarafından desteklenerek 1352 yılında Ramazan Oğulları Beyliğini kurdu. Ramazan Oğulları sülalesi Hacılar halkının da bağlı bulunduğu Yüreğir Türklerinin içinden çıkan tanınmış bir sülaledir. Çoğunlukla Memluklu idaresinde kaldılar, Osmanlıların 1517 de Adana’yı zapt etmesiyle Osmanlı idaresi altına girdiler. Hacılar halkını meydana getiren aşiretin başkanı, bir gece rüyasında Peygamberimiz Hazreti Muhammed’i görür. Hazreti Muhammed, aşiret başkanına tüm aşiretini toplayarak hacca gitmesini emir buyurur. Aşiret başkanı, aşiret halkını toplu halde Arabistan’daki kutsal topraklara götürür. Toplu olarak hacı olduktan sonra geri geldiklerinde bunları görenler, kim olduklarını bilmedikleri için birbirlerine “Bunlar kim?” diye sorunca, “Bunlar hacdan gelen hacılar” demişler. Hacılar ismi buradan gekmektedir. Toplu olarak hacca gidişin, Halep vilayetine gelişleri olan 1243 yılndan sonra olduğu tahmin edilmektedir. Bu hac yolculuğu esnasında Hacılar kafilesini, Araplar yolda çevirip esir alır, mukaddes toprakları işgale gidiyorsunuz diye Hacıları, Arap Kralı öldürmek istemiş. Kralın yanında bulunan Hacılara acıyan biri “kralım bunlar hepsi deli, deliyi öldürmek günahtır” Kral “bunların deli olduğunu nerden bileyim” demiş. Kralın yanında olan ve hacıları kurtarmak isteyen kişi, krala demişki “bunların deli olup olmadıklarını sizinde öğrenmeniz için önlerine üzüme benzeyen böcekleri karıştırarak dökelim. Eğer üzümü seçerek yerlerse bunlar akıllı, yok bilmeden üzüm yerine böcekleri yerlerse delidir” teklifini kral kabul etmiş. Kralın yanında bulunan ve Hacıları kurtarmak isteyen kimse, hemen adamı ile Hacılara haber gönderir. O adam Hacılara derki “aman dikkatli olun. Sizin önünüze üzüme benzeyen böcekleri karıştırarak koyacaklar. Deliymiş gibi davranın üzümleri yemeyin diyerek…” Hacıları kurtarnış.
Dulkadirli Türkmenleri Hacılar Oymağındandırlar. Yahyalı Yörüklerinden Hacılar Cemaati 1500 de 28 hane…İğdecik mezrasında meskundular.
Hacılar oymağı 1411-1500 yılları arasında Adana üzerinden Kayseri’ye gelen, kayı boyuna mensup Hacılar ilçesine adını veren oymaktır. 1570 yılında Hacılar oymağı Koramaz nahiyesinde 37 hane oldukları görülmektedir.
Kayseri Nufus Sayımına göre Eskiköyde ikamet edenler; ???
1-Karakayalıoğlu Hacı: Kürtler Seyfullah bölgesi, Mektep sokağı
2-Karakayalı Şeyh Mehmet: Eski Bedesten mh. Güllük Çeşme sk.
1834 Kayseri Temettuat Defteri:
1-Karakayalı Mehmet: Hunat Mah. Kalpaklızade Hacı Ali Ağa Cemaatı. Hane 292
2-Karakayalı Salih (2.Muhtar): Kürtler Mah. Seyfullah efendi Cemaati, hane 5
3-Karakayalı Mehmet: Hacı Kılıç Mah. Hacı İkiz Cemaati, hane 107
Kayseri Nüfus Müfredat Defteri’ne göre (1831-60): Kayseri Sancağı dahilinde orduyu hümayunda vefat edenlerin ailelerine bağlanan maaş.Mahalle-i Huand…oğlu. Karakayalıoğlu Ali b. Mustafa oğlu Ali 7 yaşında. Şehriyesi 10 guruş, Saliyesi 120 guruş.
1872 Kayseri Vergi Kayıtları: Huvand Kalpaklıoğlu mh. Çoban Meydanı
1-Karakayalıoğlu Hacı Ahmet
2-Karakayalıoğlu Süleyman ve Ahmet
1902 yılında ailenin reisleri ve hane numaraları:
-Mustafa oğlu Ali…115, Mehmet Nuh Yıldız, Gündüz, Dumlupınar, 116
-Ahmet oğlu Mulla Mehmet Aktoprak, Karakaya, 119
-Osman oğlu Mustafa Altay, Sarıtoprak, Alval, 120
-Süleyman oğlu Halil Kara, Caneli, 121
-Mehmet oğlu Ahmet Karakayalı, 122
-Yusuf oğlu Mehmet … 123
Hacılar, Kayseri’ye göç ettiklerinde “Karakayalıoğlu” olarak, köyde Hacılar lakabıyla bilinirler. Muhtemelen Eskiköy’ün birinci kaymasında 1717 de Hacılar’a gidip bir kısmı orada kalmış bir kısmı dönmüş olabilir. Bir kısmı da Eskiköy’ün ikinci kaymasında 1835 de Kayseri Hunat mahallesine gidip, 19.yy sonlarında köye geri döndüler. 1872 yılı vergi kayıtlarına göre Hunat Mahallesi Odun Meydanı Sokağında Eğitmen Hacı’nın babası, amcası adına üç hane ev vardır. Ailecek toplu olarak deve sırtında hacca gittiklerinden veya Hacılar ilçesinden geldikleri için, sülale adı Hacılar diye bilinir.
1872 de 19.yy da aile adı “Hacıoğlu?” olabilir. Anadolu da yaklaşık 50 yerde Hacılar ismine rastlanmaktadır.
Topraktan geldik, toprağa gideceğiz inancıyla Aktoprak, Sarıtoprak ve Karakaya (Seyhanlı), Alval(Alvar), Altay, Karakayalı soyadlarını aldılar. Aileden İdris Aktoprak’ın ifadesine göre, Tekkeyi Hacılar sahiplenmek ister. Faik Bey devreye girer, Hacılar aleyhine mahkeme sonuçlanır. Faik Bey Karakayalı Ahmet’in sakalını kestirir, emir yukarıdan geldi der. Ahmet Efendi kesilen sakalını saklamak için omuzunda havlu ile gezer. Dedeleri Seyyid Halil Devletli Şeceresindeki Seyyid Mehmet’tir. Aile, Seyyid Mehmet’in oğulları Ahmet ve Süleyman’ın şecereden çıkarıldığını iddia etmektedirler.
İBRAAÇLAR
Hacılar sülalesinden, lakapları İbrağaçlar. Soyadları Kara. Dedelerinin ismi İbrahim’di. Aileye İpraaçlar dendi.
KARATAVUKLAR
Hacılar sülalesinden, lakapları Karatavuklar. Soyadları Cananeli, Caneli.
KARAAYŞELER
Hacılar sülalesinden, lakapları Karaayşeler. Soyadları Altay. Mulla Mustafa kardeşi Mulla Mahmut’a sana bir müjdem var, Bağdat’a gidiyoruz deyince Mahmut’un benzi sararır. Sivritepe’ye kadar asker yollamaya giderler. Mahmut eşi Ayşe’ye bu gidiş hayır ola, çocukların emaneti sana diyor. Karaayşe Bünyan’a gider eşi Mahmut, kaynı Mustafa ve kardeşi Karabey’i sorar üçüde şehit oldular cevabını alınca şu ağıtı söyler:
Bağdat’da şehit oldular
Kara uruba giydirmişler
Birbirine uydurmuşlar
Ben Bağdat’ta sanıyordum
Bir deftere sığdırmışlar
Ayşe Hanım’ın (1884-1965) eşi Bağdat’ta şehit düşünce 3 çocuğuyla yalnız yaşamaya başlar. O zamanlar sık sık Sivas’a erzak götürürlerdi. Gittiği yerlerde dağdaki eşkıyalar çevirdiği zaman “Ben Karaali’nin köyündenim!” deyince kendisine dokunmazlarmış. Ayşe Hanım’ın ala bir öküzü vardı ara sıra yatardı. “Arkada kalırım köylülerden ayrılırım” korkusuyla çantasının içinde bir ekmek olsa öküze yedirdi. Yine Sivas’tan bir dönüşünde 3 tane yavrusu bezlerin altında yatıyor, yalakta ki su bitmiş, iki asker çıkagelir. Askerler Ayşe Hanım’a “Kağnı koşacaksın!” derler. Ayşe Hanım “Daha yeni geldim.” diye itiraz eder. Münakaşa ederlerken at üstünde bir süvari gelip neden ağladığını, münakaşa ettiklerini sorunca, Ayşe Hanım “Sizin vicdanınız bununu mu götürüyor, eşim Bağdat’ta şehit düştü!” der, döşünü açar üstünü gösterir “Bak üstümde bir şey yok bir kese var!” der. Süvari o zaman elindeki kamçıyla askerlere birkaç sefer vurur, “Demek bu kadını benim haberim olmadan şu halde kağnı mı koşturuyorsunuz?” diyerek kızar. Süvari ismini sorar “Ayşe” deyince “Sen erkek gibi bir Kara Ayşe’sin!” der.
Kara Ayşe bu hikâyeyi anlatırken hep ağlarmış. Ailenin lakabı buradan gelmektedir.
NUHGİL (Nuhlar)
Hacılar sülalesinden, lakapları Nuhgil (Nuhlar). Soyadları Dumlupınar, Yıldız, Gündüz. Mekke taraflarından Kayseri’ye gelirler, oradan köye çıkarlar. Dedelerinin ismine binaen Nuhlar diye bilinirler.
İstiklal Savaşı gazisi Kara Şükrü, DumlupınarMeydan Muharebesi’nde bulunduğu için aile Dumlupınar soyadını aldı. Aile Celepçilik yapardı.

18-HACIOĞLU (Hacıuşağı) SÜLALESİ
Kayseri Nufus Sayımına göre Eskiköyde ikamet edenler;
Hacıoğlu Hasan 10 yaşında.
1834 Göstere Kazası Karakaya nüfus defteri:
Hacıoğlu Mehmet 50, oğlu Ahmed 25, Hüseyin 20 yaşında.
1834 Kayseri Temettuat Defteri: Hacıoğlu İbrahim
Gergeme, Erkilet, Kızık, Yazır, Kepez, Trafşın, Kumarlı, Pozca köylerinde Hacıoğlu ailelerine rastlanmaktadır.
1902 yılında ailenin reisleri ve hane numaraları:
-Ahmet oğlu İbrahim Güngör, Çınar, Özçelik 110,
-Bekir Pınarbaşı, Susam, Bozgöl 111,
-Ömer Fındık 114
-Hasan oğlu Seyit Fırat 112,
-Salih Kaya 113
Soyadları Fırat, Kaya soyadını Güngör, Özçelik, Çınar, Fındık, Pınarbaşı, Susam, Bozgöl
TEMBELLER
Hacıoğlu sülalesinden, soyadları Güngör, Özçelik, Çınar. Ahmet oğlu İbrahim'in çocukları;
Tembel İbrahim çift sürmeye gidiyor, saban demir kayışını evde unutuyorlar. Kaynatası İbrahime “Vay tembel herif” diyor. Lakap oradan gelir. Bünyan Girveli Mahallesinden geldiler. Tembel İbrahim, sedası güzeldi ezan okusun ağlıyan çocukğu susturur derlerdi. Kuru deriyi yürüttüğüne inanılırdı.
KÖR BEKİROĞLU
Hacıoğlu Sülalesinden, ilk soyadları Pınarbaşı. Olumsuz bir durumdan dolayı H.Ahmet Bozgöl, Hüseyin Susam soyadını aldı. Dedelerinin isminden dolayı Kör Bekiroğlu lakabıyla bilinirler. Bekir, 1915 Sarıkamış bozgununda şehit oldu. Hanımı Fadime dul kaldı. Fadime’nin kara bahtından dolayı da “Karagelin” lakabıyla da bilinirler. Çoçukları annelerinin adıyla bilinirler.
Mehmet tuttuğunu koparan, işini bilen, boş durmayı sevmeyen, çalışkan, canıtez biriydi. Eşeğin üzerinde tırpan çekişlerdi “Senden korkulur, yılan bile kırparsın” demişler, lakapları oradan gelmektedir. Yılankırkan Mehmet, Sapa erken gider, o gelirken Bayram Bey yeni gidiyor olur. Hep böyle karşılaşırlar bazen çayda, bazen Gülbeğin başında. Bayram Bey bir gün sapa giderken beni uyandırsın diye onun yoluna yastık koyar yatar. Yılankırkan alt taraftan geçer gider. Bayram Bey, yakasından tutarak beni neden kaldırmadın, kafamı yola koydum deyince, Bayram ağa sizi rahatsız etmek istemedim der. Evleri pınarın başında idi “Pıbarbaşı” soyadını aldılar. Mehmet, kalenin içinde seyyar bıçak çarklardı.
Köyün ilk yürüdüğünde Hacılara gittiler, tekrar köye dönme hususunda iki kardeş tartışıyor. Köye dönen kardeş, Hacılar’da kalana “Sen Bakdur, Baktır” der.

19-HAMİSOĞLU (Bekiroğlu) SÜLALESİ
1831 Kayseri Nüfus Sayımı:
1-Bekiroğlu, kırsakallı İbrahim 45, oğulları: karasakallı Ali 30, şab Gazi 20,
Ali'nin oğlu Ömer 3 yaşında.
2-Bekiroğlu, aksakallı Ebubekir 60 oğlu karabıyıklı Mehmet 35 yaşında.
-Tavlusun, Mancusun, Amarat, Kızık, Saraycık, Trafşın, Kumarlı, Havran, Menteşe, Höbek, Kemer , Gesi köylerinde Bekiroğlu ailelerine rastlanmaktadır. Tuzhisar’da Salih Kaya, Osman Yavuz isimli aileler Hamislerdendir.
1902 yılında ailenin reisleri ve hane numaraları:
Mustafa oğlu Mehmet Göksel 47
Mehmet oğlu Mustafa Gündoğan 126
Bekir oğlu Derviş Erdoğan 127
1915’ler de aile reisi ve hane nu: Karabekiroğlu (Hamisoğlu?) Mehmet oğlu Mustafa 196
Hamis kardeşler “Gündoğan” Mahir ise “Akalın” diğer ailelerde “Karakuş, Erdoğan, Göksel” soyadını aldılar. Aile dip dedelerinden dolayı Bekiroğulları diye de tanınmaktadır. Mahir’in amcası şişman, tıknazdı, ona Hamis demişler. Sülale adı oradan gelmektedir. Diğer bir görüşe de göre erkek kardeşlerden biri (Mahmut) vefat eder, diğer beş erkek kardeşe “Hamis” denir. Hamse arapça beş demektir.
Hamisler Buhara’dan Hasankale oradan Kayseri Cürcürler Mahallesine geldikleri söylenirsede, Hamislerin izine 1831 tarihli Kayseri nüfus sayımında Eskiköy de rastlanmaktadır. 1835 depreminden sonra Hacılar ilçesine oradan da Kayseri gittikleri anlaşılmaktadır. Hanmisler köyle irtibatlarını devam ettirdiler, köye gidip geliyorlardı. Kayseri çok sıcak olduğundan Hacılar’dan iki kardeş çıkar biri Sivas tarafına gittiği sanılıyordu bu ailenin izi Yozgat-Akdağ Madeni Tarhana Köyündeki Kılıç soyadlı ailedir. Ailenin büyükleri Karakaya’ya tanışmak için gelirler. Diğer kardeş köye çıkar. Mustafa çocuklarını heybenin gözüne kor Karakaya’ya gelirler. Köye geldiklerinde Mahir 12 yaşında olduğuna göre 1901 tarihinde köye gelmişlerdir. Ortapınarın doğusundaki Çopur Hüseyinlerin oraya taşınırlar. Cırı Mustafa kavgaya bir şey almadan giderken üç yaşındaki dikmeyi söker “bere cırı” derler. Zır deyince kavga çıkarır derler…Cürcürler, cırılara dönüşmüş olabilir
Hamis Mahir, torunu Ahmet Akalın’a Hacılarda akrabalarımızı sana tanıtayım der, ömrü vefa etmez. Hacılardan Kayseri Cürcürler Mahallesine geldikleri, Düvenönü semtindeki bir evi, bura bizim evimiz diye Hamis Mahir, Ahmet Akalın’a gösterir.
CÜNDİLER (Çündüller)
Hamisler sülalesinden, soyadları Erdoğan, Özdoğan, Güney, Vatan, Ceyhan.
Cündi, askeri süvari manasına gelir. Kırşehir' den Kızık köyüne oradan köye geldiler. Kardeşin biri Yağmurbey'e yerleşti (Mutlular). Kör Derviş’in çocukları Erdoğan soyadını aldılar. Kör Derviş kağnıyı Gülbeğin altına eğler gider, bir daha haber alınamaz.
SOLAKÖMER (Karakuşoğlu)
1902 de Mustafa oğlu Hüseyin Karakuş 48. Hanede ikamet etmektedir.
Hamisler sülalesinden, soyadlarıKarakuş. 20.yy başlarında aile Karakuşoğlu diye bilinmektedir. Bir çocuğuyla Akkışla’nın Kızılcaağaçlı-kızılca kışla ??? köyünden dilenmeye gelen Fatma Hanım Güvendioğullarına sığınır, üç ay sadaka toplar, “Kocam öldü, dişiriyorum” der. Kafakız Şerife, Şakire Gönen’in oraya varınca Fatma Hanımı görür “İş çok, aş çok dişirmeye mi harıssın yoksa çalışıp yemeye mi harıssın?” der, üzerine kuma alır. Kocasına Güvendioğluna bir gelin gelmiş sana aldım diyor. Solak Ömer'le evlendirilir. İlk kocasından olan oğlu Mehmet köylerine döner. Adıgüzel ve Enverin Hanımı Hayriye, Fatma Hanım’ın çocuklarıdır. Solakömer, zenginömer diyede bilinirdi. Misafirleri çevirir, kurt kuş zarar verir, burada yatın sabah gidersiniz derdi. Aileden Adıgüzel Karakuş (1923-1986): 1975 yılına kadar çobanlık yaptı. Kafakız civar köylerin halk doktoruydu.
LALLARA BEKİR
Hamisler kabilesinden, lakapları Lallara Bekir. Soyadları Göksel. Önceki soyadları Gökşen’di. Mehmet, tarım yapabilmek için 1938 yılında Şıvgın Köyüne, 1963 de Argıncık Köyüne göçerler.

Yorumlar