Bünyan Halıları / S.Burhanettin AKBAŞ
Kayseri’nin ilçesi olan Bünyan’ın halıcılıkta adını duyurması, Bünyan’ın yerleşim yeri olarak büyümesiyle başlar.
Türklerin Bünyan’a kesin olarak hangi tarihlerde geldikleri bilinmemekle birlikte Ulu Caminin 1329 yılında yapıldığını esas alırsak bu tarihten önce yani 13. yüzyıl öncesinde olması gerekir. Ancak gerek Kayseri’de gerekse Bünyan’da Kuman (Kıpçak), Hazar, Saka ve Uz Türklerine ait yer adları 1071 yılında çok daha önceleri bu bölgeye Türlerin yerleştiklerini göstermektedir. (Saka Ekrek, Sıvgın Bünyan’da Köy adı; Saka, Uz, Isıbıdın Kayseri’de köy adıdır; Tort-in Bünyan’da mevki adıdır.) Bu bölge 1071 Malazgirt zaferinden sonra 1086 yılında Mehmet Gümüştekin Gazi tarafından feth edilip Danişmentli Beyliğine bağlanmış ve Türkleştirilmiştir. Bünyan halılarının kendine özgü motifleri vardır. 18. ve 19. yüzyıllarda nüfusun artmasıyla halı üretimide artmıştır. Bünyan’da kilim ve ipek halı dokumacılığı da yünlü halılarda birlikte yapılmakta idi. Bünyan halıcılığının gerçek anlamda atılım yapması ise 20. yüzyılda 1914 – 1916 yıllarında gerçekleşmiştir. Bu tarihlerde kilim tezgahları tamamen halı dokumasına uygun hale getirilmiş, kilim ve ipek halı dokumacılığı ise kaybolmuştur. Kök boya kullanımı da çok kısa bir süre daha devam etmiş, 1926 yılında Bünyan halı ipliği fabrikasının kurulmasıyla o da tarihe karışmıştır. Bünyan halılarında zemin iki kısmında ibarettir. Birinci kısım kenar suların ve kolonların bulunduğu alan, ikinci kısım ise iç mekandır. Her iki kısım arasında da bir uyum mevcuttur. Halılarda kullanılan bordürler yer ve bölgeler itibariyle farklılık gösterir. Bazı bölgelerde bordürler üç sıra iken bazı bölgelerde 7 - 8 sıra olmaktadır. Bünyan halıcılığının temeli Orta Asya kökenli olup Anadolu’daki zaman içerisindeki kültürel, ekonomik, sosyal yapısındaki değişmelerin zorlanması ile gelişim evresini tamamlamıştır. Otantik Bünyan halıları İşlik adı verilen atölyelerde yeniden düzenlenmiştir. Durum böyle olunca eski Bünyan modelli halıların yanına ince çiçek ve göbekli desenlere sahip fazlaca bir halı türü çıkmıştır.1908- 1909 yıllarından itibaren Bünyan halılarında malzeme olarak suni boyalarla boyanmış fabrikasyon yün ipliği ile pamuk ipliği kullanılmaya başlamıştır. Bu dönem halılarında kullanılan motifler genelde düzenleme olarak ifade edilen geometrik esaslı motiflerdir. Birden fazla motifle düzenleme, atlamalı düzenleme ve merkeze toplanan düzenlemeleridir. Yani zamanda bir motifin tekrarından oluşan düzenlemeler de vardır. Bu dönemde dokunan halıları dört grup da toplamak mümkündür.
- İpi elde yapılıp tabii boyalarla boyanan ipliklerden dokunan halılar.
- Sentetik boyalarla boyanmış Manchester yün ipinden yapılan halılar.
- Boyasız koyun yününden yapılan halılar (Paturel ve anakara)
- Bursa ipeğinden yapılan halılar (İpek halılar)
Bünyan halılarında genelde standart ölçüler hakimdir. (Boy enin 1,5 katıdır.) Ebatlarına göre halılar değişik isimler almaktadır. 60 cm x 90 cm (Yastık) 90 cm x 130 cm (Arşın çeyrek) 120 cm x 180 cm (Seccade 500 lük) 120 cm x 225 cm (Karyola 600 lük) 2 m x 3 m (Kelle 700 lük) 6 m2 den 12 m2 ye kadar olan halılara taban halısı ismi verirli. Motif çeşidi bakımından Bünyan halıları 3 grupta incelenir.
A. Çiçekli
· İnce çiçekli (empirme)
· İri çiçekli (Bademli ve Farahan) gibi isimler alırlar.
B. Geometrik motifli: Kazan (Sandıklı), Şirvan, Buhara Ladik, Fergana (Ferağan) gibi eski tarihi motiflerdir.
C. Gözekli: Kazan Lalezar, Hayali, Üzümlü gibi isimler alırlar.
Bünyan halılarının cm2 sinde ortalama 16-30 ilmek bulunmaktadır. Halının cm2 sinde ilmek sayısı ne kadar fazla olursa kalitesi o nispette iyi olur. Halı iplerinde numara yükseldikçe (2,5 – 3,75 nim) ip incelir. cm2 sinde 16 ilmek (düğüm) olan halılara 20 nim çözgü, cm2 sinde 30 ilmek olan halılarda 30 nim çözgü kullanılır. Bünyan halılarında Türklerin en sevdiği renk olarak bilinen kırmızı rengin zenginlik, asalet sembolü olması bu rengin sık kullanılmasına sebep olmuştur. Kırmızı renkten sonra sarı, mavi, yeşil, siyah ve beyaz renklerde ağırlıklı bir şekilde kullanılmaktadır.
S.Burhanettin AKBAŞ
BÜNYAN HALISI 2 / S.Burhanettin AKBAŞ
Prof.Dr. Oktay Aslanapa: “Halı, dünya medeniyetine Türklerin hediyesidir” der. Halı kelimesi Türkçedir ve Türkçenin ilk sözlüğü Divanu Lugati-t-Türk’te “kalı” ve “kalıng” şeklinde geçer. Bu kelime, bugün Bünyan’da da kullanılan ve geline verilen çeyiz manasındaki “kalın” kelimesinden başka bir şey değildir. Bilinen en eski Türk halısı, Altay Dağlarının eteklerindeki Pazırık Bölgesinde M.Ö. 4 ilâ 3. Yüzyıla ait olduğu bilinen Pazırık Halısıdır. Halen Leningrad Hermitage Müzesinde bulunan bu halı 1.89 x 2metrekare ebadındadır ve bir cm. karesinde 36 ilmek bulunmaktadır.
Bu halının dışında Doğu Türkistan’ın Uygur Bölgesinde de birçok halı parçalarına rastlanmıştır. Uygur Türklerinde halı dokumacılığının oldukça yaygınlaştığı gözlenmektedir.
Anadolu sahasında Selçuklulardan kalma halılara rastlanmaktadır. İbni Batuta Seyahatnamesi başta olmak üzere çeşitli seyahatnamelerde Kayseri bölgesinde dokunan halıların yurt dışına ihraç edildiğinden söz edilmektedir. Yurt içindeki cami, mescit, medrese ve konakların birbirinden güzel halı ve kilimlerle döşenmiş olduğu anlatılır. Osmanlı döneminde de halı geleneği Selçukludan bir miras olarak devam ederken ilk kez Bünyan’da dokunmuş el halısı örneklerine Topkapı sarayında rastlanmıştır.
Duvar halısı olarak dokunduğu anlaşılan mihraplı model Bünyan Halısının kenarlarının Kur’an-ı Kerim ayetleriyle süslenmiş anlaşılmaktadır. Yaklaşık 400 sene öncesine tarihlenen halının bugün Azerbaycan’da dokunan halılarla benzerlik gösterdiği görülmektedir. Bünyan’da halı modellerinin isimleri arasında Buhara, Kazak, Şirvan gibi isimler, Türklerin göç yolundaki tarihi izleri bugünlere taşıması açısından da önemlidir.
Tarihi kayıtlara göre, 1910 yılında Kayseri’de 10.000 adet halı tezgâhı bulunuyordu. Başta Bünyan ve Yahyalı olmak üzere Kayseri ve çevresinde üretilen halı ve kilimler en çok aranan el emeği, göz nuru dökülen ürünlerdi. Bu dönemde halı ihracından elde edilen gelir, 250 bin altın lirayı geçmekteydi. O dönemde Kayserili Dülgerzadeler ve Puzant Abacıyan isimli tüccarların Bünyan’dan aldıkları halıları dış ülkelere sattıkları halkın hafızasında kalmıştır.
Bu ekonomik değer sebebiyle daha kök boya kullanılan Bünyan Halıları için ilçede Halı İpliği Fabrikası kurulmuştu. 1932 yılında İplik Fabrikasının Sümarbank’a satılmasıyla fabrika battaniye ve yünlü dokumaya geçtiğinden bir süre İngilterenin Manchester şehrinden iplik getirilmiştir. Halk arasında “Mancester” adı verilen halılar, bu ipliklerden adını almıştır. Aslında Osmanlı döneminde kök boyacılığında kullanılan cehri bitkisini, özellikle de “sarı cehri” denen türü bu topraklardan götüren İngilizler, ipekli ve yünlülerin boyamasında kullanıyorlardı. Bu ipliklerle dokunan Bünyan Halıları kalitesinden bir şey kaybetmemişti ama sonraki dönemlerde ucuz ve yerli fabrikasyon ipliklere yönelince adeta sonun başlangıcı da yaşanmaya başlanmıştı.
Bünyan Halıları 1980’li yıllara kadar altın dönemini devam ettirdi. Bu tarihlerde Bünyan ve civarında beş bin civarında halı tezgahı bulunduğu kayıt altına alınmıştır. Bu dönemde Bünyan’ın köylerinde de ciddi bir halı üretimi olduğu ve tezgah sayısının 1500 civarına ulaştığı görülmüştür.
Bünyan halılarındaki zarafet ve incelik, renk uyumu ve sağlamlık öne çıkmıştır. Pazırık Halılarındaki gibi Türk düğümünün atıldığı Bünyan Halılarında oldukça fazla halı tipine de rastlanır. Yastık yüzü, minder, heybe, levha, çeyrek (90x130), beşyüz (seccade) (120x180), karyola (altıyüz) (150x240), kelle (yediyüz)(200x300), taban ( 6 metrekare ile 12 metrekare arası), sedir (saf) bunlar arasında sayılabilir.
Dış piyasalarda haklı bir üne sahip olan Bünyan halıları, yılların geleneği olarak hemen hemen her evdeki halı tezgahlarında dokunmaya devam etmektedir. Halı için gerekli ipek Uşak’tan temin edilip Kayseri’de boyatılmaktadır. Bir nevi halı fabrikası görünümündeki Bünyan’da halı dokuyan kızlar 6 metrekare halıyı 30–35 günde bitirmektedirler. Dokunan halılar, “İnce çiçekli, buğdaylı, üzümlü, dönmeli, kirpikli” adları verilen geleneksel motifleri taşımaktadır. Gördes düğümü ile dokunan Bünyan halılarının çözgüsü pamuk ipliğinden yapılmaktadır. Beğeniyle satın alınan Bünyan halıları ülke ekonomisine katkıda bulunmaya devam etmektedir.
Bünyan Halılarında Kullanılan Motifler Ve Desen Özellikleri
Orta Asya Türk boylarının halılarında genelde havyan motiflerine, at motiflerine, hayvanların boğuşurken gösterildiği süslemeler, savaş aleti olarak kullandıkları ok, yay, mızrak ve buna benzer aletlere motif olarak yer verdikleri kurgan bulgularından anlaşılmaktadır. Bünyan halıcılığının temeli ortay Asya kökenli olup Anadolu’daki zaman içerisinde kültürel, ekonomik, sosyal yapıdaki değişimlerin zorlanması ile gelişim evresini tamamlamıştır. Bu dönem (1908–1909 yıllarında itibaren) Bünyan halılarında kullanılan motifler genelde düzenleme olarak ifade edilen çiçekli, göbekli ve geometrik motiflerdir.
BÜNYAN HALISI 2 / S.Burhanettin AKBAŞ
Prof.Dr. Oktay Aslanapa: “Halı, dünya medeniyetine Türklerin hediyesidir” der. Halı kelimesi Türkçedir ve Türkçenin ilk sözlüğü Divanu Lugati-t-Türk’te “kalı” ve “kalıng” şeklinde geçer. Bu kelime, bugün Bünyan’da da kullanılan ve geline verilen çeyiz manasındaki “kalın” kelimesinden başka bir şey değildir. Bilinen en eski Türk halısı, Altay Dağlarının eteklerindeki Pazırık Bölgesinde M.Ö. 4 ilâ 3. Yüzyıla ait olduğu bilinen Pazırık Halısıdır. Halen Leningrad Hermitage Müzesinde bulunan bu halı 1.89 x 2metrekare ebadındadır ve bir cm. karesinde 36 ilmek bulunmaktadır.
Bu halının dışında Doğu Türkistan’ın Uygur Bölgesinde de birçok halı parçalarına rastlanmıştır. Uygur Türklerinde halı dokumacılığının oldukça yaygınlaştığı gözlenmektedir.
Anadolu sahasında Selçuklulardan kalma halılara rastlanmaktadır. İbni Batuta Seyahatnamesi başta olmak üzere çeşitli seyahatnamelerde Kayseri bölgesinde dokunan halıların yurt dışına ihraç edildiğinden söz edilmektedir. Yurt içindeki cami, mescit, medrese ve konakların birbirinden güzel halı ve kilimlerle döşenmiş olduğu anlatılır. Osmanlı döneminde de halı geleneği Selçukludan bir miras olarak devam ederken ilk kez Bünyan’da dokunmuş el halısı örneklerine Topkapı sarayında rastlanmıştır.
Duvar halısı olarak dokunduğu anlaşılan mihraplı model Bünyan Halısının kenarlarının Kur’an-ı Kerim ayetleriyle süslenmiş anlaşılmaktadır. Yaklaşık 400 sene öncesine tarihlenen halının bugün Azerbaycan’da dokunan halılarla benzerlik gösterdiği görülmektedir. Bünyan’da halı modellerinin isimleri arasında Buhara, Kazak, Şirvan gibi isimler, Türklerin göç yolundaki tarihi izleri bugünlere taşıması açısından da önemlidir.
Tarihi kayıtlara göre, 1910 yılında Kayseri’de 10.000 adet halı tezgâhı bulunuyordu. Başta Bünyan ve Yahyalı olmak üzere Kayseri ve çevresinde üretilen halı ve kilimler en çok aranan el emeği, göz nuru dökülen ürünlerdi. Bu dönemde halı ihracından elde edilen gelir, 250 bin altın lirayı geçmekteydi. O dönemde Kayserili Dülgerzadeler ve Puzant Abacıyan isimli tüccarların Bünyan’dan aldıkları halıları dış ülkelere sattıkları halkın hafızasında kalmıştır.
Bu ekonomik değer sebebiyle daha kök boya kullanılan Bünyan Halıları için ilçede Halı İpliği Fabrikası kurulmuştu. 1932 yılında İplik Fabrikasının Sümarbank’a satılmasıyla fabrika battaniye ve yünlü dokumaya geçtiğinden bir süre İngilterenin Manchester şehrinden iplik getirilmiştir. Halk arasında “Mancester” adı verilen halılar, bu ipliklerden adını almıştır. Aslında Osmanlı döneminde kök boyacılığında kullanılan cehri bitkisini, özellikle de “sarı cehri” denen türü bu topraklardan götüren İngilizler, ipekli ve yünlülerin boyamasında kullanıyorlardı. Bu ipliklerle dokunan Bünyan Halıları kalitesinden bir şey kaybetmemişti ama sonraki dönemlerde ucuz ve yerli fabrikasyon ipliklere yönelince adeta sonun başlangıcı da yaşanmaya başlanmıştı.
Bünyan Halıları 1980’li yıllara kadar altın dönemini devam ettirdi. Bu tarihlerde Bünyan ve civarında beş bin civarında halı tezgahı bulunduğu kayıt altına alınmıştır. Bu dönemde Bünyan’ın köylerinde de ciddi bir halı üretimi olduğu ve tezgah sayısının 1500 civarına ulaştığı görülmüştür.
Bünyan halılarındaki zarafet ve incelik, renk uyumu ve sağlamlık öne çıkmıştır. Pazırık Halılarındaki gibi Türk düğümünün atıldığı Bünyan Halılarında oldukça fazla halı tipine de rastlanır. Yastık yüzü, minder, heybe, levha, çeyrek (90x130), beşyüz (seccade) (120x180), karyola (altıyüz) (150x240), kelle (yediyüz)(200x300), taban ( 6 metrekare ile 12 metrekare arası), sedir (saf) bunlar arasında sayılabilir.
Dış piyasalarda haklı bir üne sahip olan Bünyan halıları, yılların geleneği olarak hemen hemen her evdeki halı tezgahlarında dokunmaya devam etmektedir. Halı için gerekli ipek Uşak’tan temin edilip Kayseri’de boyatılmaktadır. Bir nevi halı fabrikası görünümündeki Bünyan’da halı dokuyan kızlar 6 metrekare halıyı 30–35 günde bitirmektedirler. Dokunan halılar, “İnce çiçekli, buğdaylı, üzümlü, dönmeli, kirpikli” adları verilen geleneksel motifleri taşımaktadır. Gördes düğümü ile dokunan Bünyan halılarının çözgüsü pamuk ipliğinden yapılmaktadır. Beğeniyle satın alınan Bünyan halıları ülke ekonomisine katkıda bulunmaya devam etmektedir.
Bünyan Halılarında Kullanılan Motifler Ve Desen Özellikleri
Orta Asya Türk boylarının halılarında genelde havyan motiflerine, at motiflerine, hayvanların boğuşurken gösterildiği süslemeler, savaş aleti olarak kullandıkları ok, yay, mızrak ve buna benzer aletlere motif olarak yer verdikleri kurgan bulgularından anlaşılmaktadır. Bünyan halıcılığının temeli ortay Asya kökenli olup Anadolu’daki zaman içerisinde kültürel, ekonomik, sosyal yapıdaki değişimlerin zorlanması ile gelişim evresini tamamlamıştır. Bu dönem (1908–1909 yıllarında itibaren) Bünyan halılarında kullanılan motifler genelde düzenleme olarak ifade edilen çiçekli, göbekli ve geometrik motiflerdir.
Yorumlar
Yorum Gönder
Lütfen görüş ve düşüncelerinizi buraya yazınız.