Umudun kadar özgürsün..!

Evrende muhteşem mükemmellikte bir denge var.

Her şey birbirine kılavuzlanmış bir zincirle bağlı durumda.

Zincirin halkalarından biri zayıfladığında hassas olan bu mükemmel denge, hemen uyarı veriyor.

Yaşam, zayıf olanı hemen devre dışı bırakıyor.


Yaşam, özgür olabilen için daha uzun. Özgür olmayan, dengenin mükemmelliği gereği, bu sağlam zincir dışına itiliyor.

Gündelik yoğunluktan bir an sıyrılıp, doğayı bir süre alıcı gözle yakından izlemeye başladığınızda, bu mükemmelliğin farkına kolayca varabilirsiniz.

En yakınınızda, kendi vücudunuz bile güzel bir örnek aslında incelemek için.

Bir çiçeğe, bir ağaca, gökyüzündeki bulutlara, uzaktaki dağlara, yakındaki denize, pencereden görünen kuşlara baktığınızda, her birinin de kendi içinde bir dünya olduğuna tanıklık edebilirsiniz.

Yaratılan her şeyde; ne bir eksik, ne bir fazla.

Yaşam, temel olan.

Akıp giden zaman içinde, kurulu dengeye uyarak yaşamak aslolan.

Bu denge basit bir anlatımla, süreklilik taşıyan iki temel farklılığa dayanıyor.

Her şeyin bir "ötekisi" var:

Karanlık - aydınlık,

Sıcak - soğuk,

Siyah - beyaz,

İyi - kötü,

Güzel - çirkin,

Hızlı - yavaş,

Hırçın - sakin,

...

İnsanoğlunun elinde büyük bir beceri var.

İstediğine ulaşma çabası.

Umudu taşımak.

Değişim için, gelişim için umut taşımalı her birey.

Umudunuz yoksa eğer; değişim için, gelişim için, yaşamınızı uzatabilmek için de bir çabanız yok demektir. Kötüden iyiye, çirkinden güzele, siyahtan beyaza yolculuğunuz henüz başlamamış demektir.

Bu durumda ancak size sunulanla yetinmek zorundasınız.

Özgür değilsiniz.

Ya çaba gösterecek, umudunuzu taşıyacaksınız hayatınıza; ya da başkaları tarafından yönetilmeye, önünüze konulanla yetinmeye mahkum edeceksiniz kendinizi.

Özgürlük, sahip olabileceğimiz en değerli şey.

Yorumlar