Bir kişi “kendini gözlemleyebilirse” geçmişindeki her şeyi düzeltebilir.
Öz gözlemleme yaşantına yukarıdan göz atmak gibidir.
Bu sanki olayları, durumları ve geçmiş ilişkileri bir ışık demetinin altına koymaya benzer.
Öz gözlemleme bir adalet mahkemesinin önünde değil, dıştan bakan bir insan anlağının X ışınları altında, hiçbir şekilde yargılamadan veya eleştirmeden, yalnızca gözleyebilen tarafsız bir tanığın önünde, yaşantını geri sarmaktır.
Kendini gözleyebiliyorsan, düzeltme kendiliğinden gerçekleşir.
Öz gözlemleme sağlığa yeniden kavuşmaktır.
Bu gözleyenle gözlenenin birbirlerinden ayrılmasının doğal bir sonucudur.
Öz gözlemleme, kişinin dünyanın yürüyen bantlarına kendisini nelerin bağladığını görmesini sağlar; zamanı geçmiş fikirler, suçluluk duyguları, önyargılar, olumsuz nitelikteki heyecanlar ve felaket kehanetleri.
Bu bir ayrılma, ipnoz çözme ve uyanış operasyonudur.
İnsanın gelecek olarak nitelediği, aslında geçmişinin arkadan görünüşüdür.
Kişinin yaşamını yönetmesinin tek yolu “bu an ve burada” ilkesinin içindedir.
Bir insan, ancak hiçlikle sonsuzluk arasında asılı duran “şu anı” yöneterek, “yapabilir” ve gerçek bir yazgıyı hak edip onu biçimlendirerek üstün bir düzende olaylar yaratabilir.”
Stefanu Elio D’Anna
Yorumlar
Yorum Gönder
Lütfen görüş ve düşüncelerinizi buraya yazınız.