Kovalı Barajı ve Kovalı Köyü / Yeşilhisar

Yeşilhisar’ın en işlek, en canlı köylerinin başında geliyor Kovalı "Elma Diyarı Kovalı’ya hoş geldiniz" Kovalı Köyü, Kayseri’ye uzak köylerden birisi… Neredeyse 90 kilometre bir mesafe kat ediyorsunuz. Tarihi İçmeler köyünü geçiyorsunuz, yani köy Yahyalı istikametine doğru. Bizim Yahyalı ve Yeşilhisar ilçelerimiz maşallah elma konusunda çok öndeler. Birbirleriyle yarışıyorlar ve bırakın Kayseri pazarını Türkiye pazarına çıkıyorlar. Kovalı köyüne ulaştığımızda köyün girişinde kocaman bir levha ile karşılaşıyoruz: “Elma Diyarı Kovalı’ya hoş geldiniz” yazıyor. Biz köye ulaştığımızda artık mevsim kışa dönmüştü ve köyün girişinde meyve suyu fabrikalarının aldığı döküntü elmaların kamyonlarla taşınma işi devam ediyordu. 
TANITIM EKSİK 
Köyde ilk karşılaştığımız üreticiler, Kovalı elmasını çok methettiler ama bir taraftan da elmanın tanıtımını yapamadıklarını söylediler. Aslında elmanın bir Pazar sorunu olduğu söylenemez ama haklı olarak onlar, elmalarını daha iyi fiyatlara değerlendirmek istiyorlar. Bizler elmanın tanıtımına elbette elimizden gelen desteği vereceğiz ama bu konuda kendilerinin de gayret göstermesi şart. Çünkü, ben bugüne kadar Kovalı’da elmanın tanıtımı için bir festival ya da etkinlik yapıldığını duymadım. Haksız mıyım? O yüzden tanıtım işinin biraz da taşın altına elini koymakla bağlantılı olduğunu söylemeliyim.
 KOVALI ÇOK HAREKETLİ BİR KÖY…
 Kovalı’nın köy meydanına vardığımızda yoğun bir araç trafiği ile karşılaştık. Bu durum köydeki hareketliliğin ve gelişmişliğin bir göstergesidir. Köyün yaşanabilirlik seviyesi de yüksek… Özellikle köye son yıllarda getirilen yeni içme suyu, insanları oldukça memnun etmiş gözüküyor. Buralarda bizim şehir hayatında alışık olmadığımız pırıl pırıl bir hava var. Böyle yerlere gelince Kayseri’de kış aylarında ne tür bir felaket yaşamakta olduğumuzu daha iyi anlıyoruz. 
BİZİM İÇİN YUFKA BÖREĞİ YAPTILAR
 Kovalı köyü, misafirperverlik açısından parmakla gösterilecek köylerimizden biridir. Bizim köye geleceğimizi haber alan köylü kadınları, hemen tandırın başına geçip tandırı yakmışlar. Biz yanlarına geldiğimizde yufkalar pişmişti. Sıra bizim için yapacakları yufka böreğine geldi. Tandırın başında sıcak sıcak yufka böreğini yemenin tarifsiz bir güzellik olduğunu söylemeliyim. Anadolu kadının bu konudaki ustalığı aşikar… Lakin bizim Türk geleneklerinin de ne kadar güzel olduğunu anlatmama gerek yok sanırım. Dünyanın neresinde görülmüştür ki karşıdan gelen bir Tanrı misafirine “aç mısın, tok musun” diyen bir anlayış.. Hemen “ayran içelim”, “çalkamaç yapalım” diyen insanlara rastlamak nerede mümkündür? O yüzden biz, bu millete hayranız. Onun görgüsüne, gelenek ve göreneklerine hayranız. Bu zarif insanlar, sadece ve sadece ilgi göstermemizi, onların iyi gününde de zor zamanlarında da yanlarında olmamızı beklemektedirler. Bu da çok şey değildir. 
KÖYÜN MEYDANINDA DUT AĞACI
 Köyün meydanında çınar gibi koskocaman gövdeye sahip bir dut ağacı var. Köyün gençleri (!) ile bu dut ağacının etrafında yan yana geldik. Onlar dahi bu ağacın hikayesini hatırlayamadılar. Yani oldukça eski bir ağaçtı bu. 
KÖYDE KOYUN SÜRÜLERİ VE KANGAL KÖPEKLERİ
Köyde bize mihmandarlık yapan Ömer Boran kardeşim, bizleri koyun sürülerinin bulunduğu bir alana götürdü. Bizler eskiden beri, yerleşim yerinin dışındaki alana “yazı” deriz. Yazıda Ömer’in kardeşi, koyun sürüsünü bekleyen kangal köpeklerini bizlere tanıttı. Özellikle Karlos adını köpeği ile birbirlerine yaptıkları cilveler görülmeye değerdi. Carlos’un kardeşi “Azgın” ise adı gibi azgın bir hayvandı. Çok uzakta olmasına bizi tedirgin etmeyi başardı. Burada Kangal Köpeklerinin özelliklerini bizlere anlatmaya başladılar ki bu işin ne kadar büyük bir merak olduğunu orada fark ettik. Bu insanlar kangal köpeklerinin sahipleri değil, adeta en yakın arkadaşlarıydı. Bunu fark etmezseniz hata yapıyorsunuz. Gerek Kayseri’de, gerekse Türkiye’de Kangal dostları hiç de az değil. Onların birbirleri ile de irtibatları var ve ben onları bu noktadan da kutluyorum. KÖYÜN ESKİ ADI SİNDEL Köyün bilinen ilk adı Sindel’dir. Bu adın aslının sind(a)-ela veya Sında geçişi olduğu tahmin edilmektedir. Değişime uğrayarak Sindel olmuştur. Ayrıca Sindel Oğuz boylarına ait aşiret olarak da bilinmektedir. Bu isimlerde başka köy isimleri de mevcuttur.
 KOVALI ADI NEREDEN GELİYOR 
Köyün ilk yerleşim birimi Uluköy mevkidir. Bu mevkide köylüler sivrisinekten rahatsız olup yerlerini Dinek mevkiine taşımışlardır. Burada da yılandan duramayıp köyün şu anki yerine yerleşmişlerdir. Adını ilk yerleşim biriminde bulunan (KOVA) adlı bir bitki türünden almıştır. Kovalı 500 hane 1750 nüfusa sahiptir. Köy yakınında bulunan demir maden ocağı, Eti-Kaniş Krallığı zamanında M.Ö.2500’de açılarak işletmeye alınmıştır. Bu ocakta 1500 esir çalıştırılmıştır. Köy, ilçe merkezinin güney yönünde yer alır ve Yeşilhisar merkeze uzaklığı 24, Kayseri’ye uzaklığı 89 kilometredir. Ortalama rakım 1300 metreyi bulur. KÖYÜN İKLİMİ Köyün iklimi, karasal iklimi etki alanı içerisindedir. Köyün çevresinde bulunan dağlar bozkır görünümündedir. Ancak vadilerde bağ, bahçe ve ağaçlık alanlara rastlanır. Dağlık arazilerde önceleri kıraç ekim yapılırken artık günümüzde yapılan Kovalı Barajı sayesinde yağmurlama ve salma sulama son yıllarda damla sulama dahi yapıla bilmektedir. Halkın geçim kaynağı tarım, meyvecilik ve hayvancılık olup, tarım ürünlerinde ilk sırayı pancar, baklagiller ve tahıllar almaktadır meyve olarak birçok çeşit yetişmesine rağmen elma yetiştiriciliğinde kayserinin de ileri gelen köylerden birisidir. Birbirinden güzel yansımalarıyla Kovalı Barajı Kayseri'nin Yeşilhisar ilçesi Kovalı köyü yakınlarında bulunan ve sulama amaçlı olarak yapılan bir baraj olmakla birlikte, birçok göçmen kuşun; göç yolu üzerinde bulunduğu için ayrıca bir Kuş Cenneti olma özelliğine de sahiptir. Ben Kovalı Barajında en çok yansımaları sevdim. Özellikle Kovalı Barajının üzerine düşen Erciyes yansımasını yakalamaya çalıştım ama barajda bu mevsimde su seviyesi oldukça düşük olduğu için bunu tam olarak başaramadım. Lakin, birbirinden güzel fotoğraflar çektim ki bu da sevincimi oldukça artırdı. Kovalı Barajının kenarında motosiklet keyfi yapan gençler çok ilgimi çekti. Onları hayran hayran izledim. Buraya piknik yapmaya gelmişlerdi ve baraj gölünün kumsalında, o yumuşak topraklarda motosikletin keyfini sonuna kadar yaşıyorlar.

Yorumlar