KARAKAYA’DA SÜLALELERİN KISA TANITIMI 2. kısım (İ-Z) / Mehmet GÖNEN

KARAKAYA’DA SÜLALELERİN KISA TANITIMI 2. kısım (İ-Z) / Mehmet GÖNEN

20-İBRAHİM KÂ (Bekir Çelebioğlu) SÜLALESİ
Celepoğlu aşireti, Avşar boyundan, Bozulus Türkmenlerindendirler.
1834 Göstere Kazası Karakaya nüfus defteri:
1-Orta boylu, ak sakallı Çelebioğlu İbrahim 60, oğlu Ali 28, Mustafa 20, torunu Osman 3, Muhammed 1 yaşında
2-Topçuoğlu Bekir Çelebi 80, oğlu Mehmed 30, karındaşı İbrahim 70, oğlu Ali 30, Gazi 25, torunu Ömer 8, İbrahim 6 yaşında. (48 hanede oturan Topçuoğlu Bekir Çelebi, Çelebi ailesinden olmalıdır)
1872 de vergi verenler arasında Celepoğlu ve Çelebioğlu aileleri geçmektedir. 1831 Nüfus Sayımında aile adına rastlanmamaktadır. İbrahim Kâ’nın doğum tarihide 1774 olduğu ve 1834 de Köyede 14. hanede ikamet ettiklerine göre 1831 den sonra köye gelmiş olmalılar.
Bünyan 47ve Vekse 139, Gesi köylerinde Çelebioğlu ailelerine rastlanmaktadır.
1902 yılında ailenin reisleri ve hane numaraları:
-Gazi oğlu İbrahim Sarıkurt 93
-İbrahim oğlu Ömer Şanlı, Şişman 99, Ali Çelebi 100, Osman Çelep 101
-Mehmet oğlu Abdurrahman Buğday, Akşirin 102
-Hasan oğlu Mahir Çiçek 105
1915’lerde aile reisi ve hane nu: İbrahim oğlu Mehmet Karamercan 164
Aile önceleri Çelebioğlu diye bilinirdi. Dedelerinin adına binaen Bekir Çelebioğlu diye bilinirlersede. Müderris İbrahim Bey’den dolayı da ailele daha çok lakapları “İbrahim Kâ’lar” adıyla bilinirler. Soyadları Çelebi, Çelep, Karamercan, Ülger, Ülker, Sarıkurt, Nazlıvatan, Şanlı, Ünlü. Kabileye görgülü, terbiyeli, olgun, efendi, nazik ve kibar, şehir terbiyesi almış okur-yazar anlamlarına gelen “Çelebi” soyadı verilmiştir.
Bekir Çelebioğulları, Irak Erbil şehrinden Karaman’a gelir, hayvancılıkla iştigal ederler. Oradan Kalaba’ya göçtüler, Aile reislerinden Müderris İbrahim Bey Kur’an’ı yedi makamda okuyan Kurra Hafız idi. Aileden Gaz Ali Kardeşler ilk göçenlerdendir
KELOSMANLAR
İbrahim Kâ’lar sülalesinden, lakapları Kelosmanlar. Soyadları Çelep. Sonradan bir kısmı “Çakır” soyadını aldı. Saçları döküldüğü için Kelosmanlar diye bilinirler. Hayvan alım, satımı yaptıklarından “Çelep” soyadını aldılar. 19.yy da Çelebioğlu diye bilinirlerdi. Barsama’da Kelosmanoğlu (Amele) ailesine rastlanmaktadır.44
Taşkafa Mustafa (Kardeşler’e bakınız)
KARAOĞLAN
İbrahim Kâ’lar sülalesinden, lakapları Karaoğlan. Karakaya’da kalanların soyadı Ülker.
TAŞKAFA MUSTAFA: İbrahim Kâ oğlu Mustafa (Kardeşlere bakınız)
HASAN ONBAŞI
İbrahim Kâ’lar sülalesinden, lakapları Hasan Onbaşı. Soyadları Çelebi.
KAZ ALİ EFENDİ (Kardeşler’e bakınız)
KAMİL ÇAVUŞ
ŞÜKRÜ ONBAŞI (Kardeşler’e bakınız)
ÇOPUR HAMDİ
İbrahim Kâ’nın oğlu, Kardeşlere ilk göçenlerden Şükrü Onbaşının oğlu Çakır Hacı’nın oğlu Çopur Hamdi. Çakır Hacı 1948’ler de Kardeşler göçtü
MEHMET KAHYA
İbrahim Kâ’lar sülalesinden, lakapları Mehmet Kahya. Soyadları Karamercan.
GAZİ
İbrahim Kâ’lar sülalesinden, lakapları Gaziler. Soyadları Sarıkurt.
ÜÇGÖZLÜ: İbrahim Kâ’lar sülalesinden, soyadları Buğday. Mehmet oğlu
Abdurrahman’ın oğlu Mustafa'nın kardeşleri şehittir, çocukları;
Mehmet, Osman, Akkadın, Mustafa. Askerden gelen Mustafa Dedenin Hatice isminde çec eleyen harmancısı vardı. Dedenin harmanda gözü ağrır, harmancıya kızar “İki tane vurur”. Gözlüğü de tepesinde idi. Harmancı ağlayarak giderken, neden ağlıyorsun diye sorduklarında “üçgözlü beni dövdü” der, isim oradan geliyor. Kalaba'dan geldiler. Aileden Mehmet, Talaslı Cemil Baba ile gönül dostu idi.
GOSTULHACI
İbrahim Kâ’lar sülalesinden. SoyadlarıAkşirin.
Hacı’nınboyu kısa olduğu için Gostul Hacı lakabıyla bilinir, güreşçiydi.
MAHİRBEYLER
1831 Kayseri Nüfus Sayımı:
Mustafaoğlu, çopur Ali 30 oğulları: Mustafa 8 Ahmet 4 Mehmet 2
İbrahim Kâ’lar sülalesinden, soyadları Çiçek. Kalaba'dan geldiler. Çiçek hastalığı sebebiyle, Mahir Bey’in yüzünde yara izleri vardı nüfus memuru Çicek soyadını verdi.

21-İMAMOĞLU SÜLALESİ
İmamoğlu Aşireti: Köpekli aşiretine mensup, Avşar boyundandır.103
1831 Kayseri Nüfus Sayımı:
1-İmamoğlu, karasakallı Hüseyin 30,
2-İmamoğlu, kırsakallı Ali Osman 40, oğulları: Memiş 8, Ömer 2, Mustafa 1,
3-İmamoğlu, aksakallı Mehmet 70, oğulu kara sakallı Ali 30, diğeri kara bıyıklı Mehmet 25, Mehmet'in oğlu Ahmet 2 Ali'nin oğlu, Ahmet 1 yaşında.
1834 Göstere Kazası Karakaya nüfus defteri:
1-İmamoğlu Ali 40, oğlu Mehmed 1, karındaşı Mehmed 30, oğlu Ahmed 5, İbrahim,
2- İmamoğlu Hüseyin 35, oğlu İbrahim 2 yaşında.
1834 Kayseri Temettuat Defteri:
1-İmamoğlu Ali, kardeşi Mehmet, 2-İmamoğlu Hüseyin.
Doruklu da üç aile, Mahzemin’de iki aile, Erkilet Yukarı mahalle, Bayramhacılı, Pusatlı, Vengiçek, kepez, Kömür, Gömeç, Höbek, Eyim, Kemer, Efkere, Karye Güllü, Mahzemin, Bey Değirmeni, Molu (Könezoğlu, Amele) Germir, Muncusun, Gesi Bünyan ve Büyük Bürüngüz, Küçük Bürüngüz, Turan, Vekse, Tavlusun, Cırlavuk, Efkere, Çukur, Argıncık, Molu, Gülü, Ebiç köylerinde İmamoğlu sülalesine ve Molu köyünde “Çayır Şeyhli Aksakallı Mustafa 90, oğlu kara sakallı Ahmet 35, Hafidi Ahmet 12, diğeri Mustafa 7, diğer Ali 3” isimli aileye rastlanmaktadır.
1902 yılında ailenin reisleri ve hane numaraları:
-Ömer oğlu Mehmet Doğanlı, Kaman 1, Hasan Cevher 2, Arif Yıldızgörmez 3
-İbrahim oğlu İbrahim Mikardu, Kestane 4, Hüseyin Sarıçiçek 46
-Hüseyin oğlu Mehmet Çopur, Kuzucu, Samancı 45
-Mehmet oğlu Ahmet Demirtaş, Taştan 61, Mustafa Gökkurt, Sivritepe, Güneş 62, Ali Say 64, Mehmet (126)
-İbiş oğlu Nuri …63
-Ali oğlu Osman Şapdeniz, Aksu 65, Osman Toprak 5, Şaban Toprak 6, Mehmet…(7)
1915’ler de ailenin reisi ve hane nu: -İbrahim oğlu Osman Özsoy, Yüzgeç 53.
-Memiş oğlu Osman Kestane 5
Soyadları Soy(Say), Sivritepe, Gökkurt, Güneş, Demirtaş, Aksu, Şapdeniz, Yıldızgörmez, Taştan, Cevher, Yüzgeç, Özsoy, Sarıçicek, Kaman, Doğanlı, Samancı, Çopur, Kuzucu, Gençtürk, Toprak.
20.yy başlarında 15 hane olarak köyün en kalabalık ailesi ve genellikle yukarı mahallede otururlardı. Civar köylerden Zirve (soyadları Beğendik), Turan, Gergeme ve Erkilet aşağı mahallede İmamoğlu kabilesine mensup aileler yaşamaktadır. İran’ın Horasan (Meşhed) Eyaletinden Erzurum’un Horasan ilçesine gelirler. Daha sonra Sivas’ın Şarkışla İlçesinin Çayışığı mevkisine gelirler. Rivayetlere göre kasabanın bulunduğu yere ilk gelen kervan sahibi yaşlı bir şeyhtir. Kervancı bu yörenin boş ve otlak bir yer olduğunu görünce burada konaklamaya karar verir. Şimdiki mezarlığın bulunduğu yerde çadırını kurar. Birkaç yıl burada kışlayan kervancı burasını kendine yurt edinir. Daha sonra bazı kimseler çevrede büyük saygınlık kazanmış bu kişinin onayı ile buraya yerleşmeye başlarlar. Civarda yaşayanlar bu adamla sıkı bağlar kurmuş, fikrine önem vermişler ve itaat etmişler. Bu zat zamanla çevrede manevi bir kimlik kazanmıştır.'Çayırdaki Şeyh', 'Çayırın Şeyhi' namı uygun görülmüş ve yerleşkeyi ifade etmek için halk dilinde 'Çayırşıhı' ismi kullanılmıştır.
-Ali Demirtaş anlatımı, 1700 lü yıllarda Kayseri ilinin Bünyan ilçesi Karakaya köyüne gelirler (Ali Demirtaş’ın anlatımı). Şarkışla-Gürçayır’dan gelen Mehmet Hoca köyün alt tarafındaki cehriliğe yerleşir. Burada köy imamlığı yapar. Aynı zamanda arıcılıkla uğraşırlar. Köyde cehri ağaçların fazla olması arıların beyaz bal yapmaları ile bu kabiliye Akballar lakabı verilir. Mehmet Hoca’nın hanımı beyaz bal yedireceğim dermiş. Akbal lakabı oradan kalmış. Diğer bir görüşe göre hocanın evlendiği kızın adı İkbal idi, zamanla İkbal Akbal’a dönmüş. Akrabaları Şarkışla ilçesine halen İmamoğlu olarak yaşamaktadırlar.
-Hamdi Soy’un anlatımı, İmamoğullarından İki kardeşten birisi Boğazlıyan’a birisi de Hunat Medresesi’ne gelir. Seyyid Halil Devletli, Mehmet Hafızın sesini duyar ve beğenir, hafız yetiştirmek üzere Karakaya Köyü’ne götürür.
-Hamdi Gençtürk anlatımı, İmamoğlu, Sarkışla’dan Barsama yıkık camiye İmam olarak gelir (Caminin inşa tarihi 1567). İmamı, Karakaya’dan gelenler köye davet ederler, İmam Köye yerleşir. (Mehmet Yüzgeç anlatımı). Çayışığı Köyünden gelen Mehmet, Gavremoğlu Köprüde S.Halil Devletli ile Karşılaşır. Köyde imam yokmuş S.Halil onu köye gönderir. Köyde Anişle evlenir. Mehmet Şevket bir hafta Şarkışla pazarında kalır. Oğlu Hamdi nerede kaldın deyince akrabaları ziyaret ettim der.
AKBALLAR
İmamoğlu sülalesinden, lakapları Akballar. Soyadları Sivritaş, Aksu, Gökkurt, Taştan, Demirtaş.
Saadet 40 günlük iken Seferberlik ilan edilir, babası Atiş Mehmet askere gider. Kosova’dan biz öncü olarak savaşa giriyoruz diye mektup yazar. Ve şehit olur. Sadet, Hasır ve yayma dokur, kağnı kurardı.
KAVAKCILAR
1831 Kayseri Nüfus Sayımı:
1-Ömeroğlu, aksakallı Ömer 57 oğlu sarısakallı Abdülbaki 25, diğer oğlu Ömer 10, üvey oğlu Mehmet 1, Abdülbaki’nin oğlu Mustafa 2
2-Ömeroğlu, kırsakallı Ömer 60, Oğulları terbıyıklı İbrahim 20 diğeri Hasan 2
1834 Göstere Kazası Karakaya nüfus defteri:
Ömeroğlu Ömer 70, oğlu İbrahim 22, Hasan 40 yaşında.
1834 Kayseri Temettuat Defteri: Ömeroğlu Ömer.
Kaman Cemaati: Köstere Yürüklerinden Kaman cemaati 1500 de 25 hane idiler. 1584 de Beğdili köyünde meskundular. Kamanpınarı 1692 de Kaman köyü olarak kaydedilmiştir.
İmamoğlu Sülalesinden Ömer’in çocukları Kavakçı Mehmet ve Ataçıoğlu Hasan, Arif üç kardeş. Dedelerinin ismine binaen Ömeroğlu diye de tanınırlar. Soyadları Kaman, Doğanlı. Kaman cemaatin adına izafeten Kaman soyadını almış olmalılar. Dedeleri Mehmet kavaktan düştüğü için bu isimle bilinirler.
AŞCIOĞLU (Atçıoğlu)
Soyadları Cevher. Ailedeki define sevgisine binaen Cevher soyadı aldılar. Dedesi askerde aşçı idi, Aşçıoğlu lakabı zamanla Atcıoğlu’na dönüştü.
HAMDİ ÇAVUŞ
İmamoğlu sülalesinden, lakapları Hamdi Çavuş. Soyadları Say, Soy.
HÜSEYİNBEYLER
İmamoğlu sülalesinden, lakapları Hüseyinbeyler. Hüseyin hastalanınca ailenin lakabına Çorlu Hüseyinler dendi. Soyadları Yüzgeç, Özsoy, Sarıçicek. Hüseyin Kâ köyün en zenginlerindendi, okuma yazma bilmezdi. Azası Marzıoğlu Mutullah Ağa okuryazardı. İki dönem muhtarlık yaptı. Sofrasında misafir olmadığı gün olmazdı. Sofradan kalanları fakirler paylaşırdı. Köye gelen idari görevliler dışında sadaka toplayanlar, davulcular ve hayvanları da dahil olmak üzere Bayram Bey’in evinde kalırlardı. Dedeleri Osman köyün ağası idi, 1850-1900? Yılları arasında uzun süre muhtarlık yaptı.
KUZUCU
Çopur Osman Çopuroğlu diye kayt edilmiştir.
Silahdar, Kızık, Argıncık, Dimitre, Mancusun (Irgat), Bayramhacılı, Amarat, Çukur köylerinde Çopuroğlu ailesinin izlerine rastlanmaktadır.
1872 yılında Vergi Veren: Çopur Osmanoğlu
İmamoğlu sülalesinden, soyadları Samancı, Çopur, Kuzucu.
ÇAPRAZLAR
İmamoğlu sülalesinden, soyadları Mikardu. İbrahim oğlu İbrahimin kızı Şerife, ikinci evliliğinden Şerife ve Kadın isimli çocukları var. Aile 1912 yılında Karakaya’dan ayrılmışlardır. (Burhaniye’ye bakınız)
Kanberlü köyünde Çaprazoğlu ailelerine rastlanmaktadır.

22-İNCEOĞLU (Habipoğlu) SÜLALESİ
1831 Kayseri Nufus Sayımına göre Yağmurbey’de ikamet eden;
İnceoğlanoğlu kır sakallı Mehmet 40, oğlu şab Mustafa 15 yaşında
1834 Göstere Kazası Karakaya nüfus defteri:
İnce Mehmed 50, oğlu Mehmed Osman 5, oğlu Ahmed 3 yaşında
1834 Kayseri Temettuat Defteri’ne göre: (Ağırnas…köylerinde Habipoğlu ailelerine rastlanmaktadır.
Kayseri Nüfus Müfredat Defteri’ne göre (1831-60): Zirve…köylerinde Habipoğlu ailelerine rastlanmaktadır.
Kayseri Nüfus Müfredat Defteri’ne göre (1831-60): Kayseri Sancağı dahilin de orduyu hümayunda vefat edenler ve Karye-i Karakaya da ailelerine kişi başına 10 kuruş maaş bağlananlar. 1-Habipoğlu Osman b.Mehmet, validesi Fatıma 61, hane 15/2
Kayseri’de ki İnceoğlu aileleri: Mancusun, Kiçibürüngüz, Sakaltutan
1902 yılında ailenin reisleri ve hane numaraları:
Mustafa oğlu Mehmet Özdoğan 24; Habipoğlundan gösterilmiştir?
1915’ler de aile reisi ve hane nu: Ahmet oğlu Mehmet İnce, Ağdere, Temizer, Üzüm 25
Habipoğlu sülalesinden, daha çok İnceoğlanlar-İnceoğlu diye bilinirler. İlk soyadları Azizler’di, sonra İnce, Üzüm, Ağdere soyadını aldılar. Fadime hanıma Bünyan’da neyi çok seviyorsun deyince Üzüm der, soyadları Üzüm olur. Dedeleri Mehmet Topaklı’da bir kıza talip olur. Aile kızını vermez. Mehmet, babasına kızar bir müddet Kızık’a yerleşir. Daha sonra Yağmurbey’e yerleşir, Hamzalar’dan evlenir. Bir müdder sonra Karakaya’ya yerleşir. Topaklı’daki akrabaları Habip Kâ’lar diye bilinmekte ile aileler tanışmaktadırlar. Mehmet Efendi dört devre muhtarlık yaptı. Mükremin Ka Muhtar, Körçürük bekçi, Mehmet Efendi vefat eder. Bekçi rakip Mehmet Efendi öldü diye dama çıkar oynar. Mükremin Ka o öldüyse köyün yarısı öldü diyor.
Aileden Hacı Ahmet Üzüm Müteahhitti. “Aşık Bilal” şiir yazardı. Abdülkadir Üzüm (1941-2007); Öğretmen Okulu 4. sınıftan ayrıldı. Hacı Ağdere köyde imamlık yaptı.

23-KARABAŞLAR (Karakaşlar) SÜLALESİ
1831 Kayseri Nüfus Sayımı:
Karakaşoğlu, karasakallı Mustafa 30 oğlulları; Mehmet 5 Ahmet 2
1834 Göstere Kazası Karakaya nüfus defteri:
Karabaşoğlu Mustafa 40, oğlu Mehmet 8, Mehmed 5 yaşında.
1834 Kayseri Temettuat Defteri: Karabaşoğlu Mustafa
1872 yılında Vergi Veren: Karabaşoğlu
Erkilet’de, Karabaşoğlu ailelerine rastlanmaktadır. 44
1902 yılında ailenin reisleri ve hane numaraları:
1-Mehmet oğlu Mustafa Yeşilırmak, Arık 148, Veli …149
2-Ahmet oğlu Osman Arslan, 150
3-Mustafa oğlu Mahmut Öztoprak, Tuncer, Şahan, Yetişmiş 151
Aile hayvancılk ile iştigal ettiklerinden sülalelerine “Karakaşlar” denmiş.
Daha sonra Karabaşlar denmiş. Soyadları Öztoprak, Yetişmiş (bir kısmı Nergiz soyadını aldı), Arık, Yeşilırmak, Arslan, Şahan. Erzurum’dan muhacir olarak geldiler. Köyün birinci kayması 1835 yılından sonra Ballığa gittiler. Bir müddet Karacaören de kaldılar. Su sıkıntısındanYüreğil-Höbek arasındaki örenlere göç ettiler. Orada bir ermeniyi vurdular. Ayrılmak zorunda kaldılar, oradan Koyunabdal’a giderler. Orada zengin olurlar. Dedeleri çoban Uzun Mehmet Koyunabdal’dan bir Maviş isimli bir kız kaçırır. Aile köylü oğlu bizim kızı nasıl kaçırır diye baskı yapar. Uzun Mehmet, kızın kardeşi Rüstem’i vurur. Kız tarafı mallarını ellerinden alırlar. Karabaşlar sürüyle köyden ayrılırken, yolda sürülerinin bir kısmı da ellerinden alınır. Karahıdır’a gelir oradan sürüyle köye çıkarlar. Nalbatların arkasındaki örene yerleşirler.1872 aile vergi verdiğine göre bu tarihten önce köye gelmiş olmalılar.
NALBANTLAR
Karakaşlar Sülalesinden, soyadları Öztürk, Tuncer. Nalbant Mehmet askerde nalbanttı. Yukarı köylere giden yolcuların önüne geçer “Durun bir çay, kahve, çalkama için, yemek yiyin öyle gidersiniz.” Derdi. Eskiömer, askerden gelince kimse tanıyamaz “Senmisin nerde kaldın! Haa bizim Eskiömer!” derler. Lakap oradan gelmektedir.

24-KARAOĞLANOĞLU SÜLALESİ
1831 Kayseri Nüfus Sayımı:
Karaoğlanoğlu, karasakallı Mehmet 30, oğulları: Mustafa 6, Mehmet 5, Emmisi kırsakallı İshak 60 yaşında idi.
1834 Göstere Kazası Karakaya nüfus defteri:
Karaoğlanoğlu Emrullah 30, oğlu Ali 5, Mehmed 3 yaşında.
1834 Kayseri Temettuat Defteri: Karaoğlanoğlu Abdullah
1902 yılında ailenin reisleri ve hane numaraları:
Mustafa oğlu Emrullah Türkyılmaz, Yılmaztürk 139
Soyadları Yılmaztürk, Türkyılmaz. Karaoğlanoğlu Sülalesindendir.

25-KIZILVİRANLIOĞLU SÜLALESİ
Kızıl Viranlu Oymağı, 1563 yılında Çörmüşek (Sarız, Tomarza yöresi) nahiyesinde Kızıl Viran köyünde 75 nefer idiler.
1831 Kayseri Nüfus Sayımı:
1-Kızılviranlıoğlu Köse Mustafa 40, oğulları terbıyıklı Mehmet 20, Ali 10, Osman 2,
2-Kızılviranlıoğlu, kır sakallı 50, oğlu sarıbıyıklı Mehmet 20, diğeri şab İbrahim 15 yaşında
1834 Göstere Kazası Karakaya nüfus defteri:
1-Kızılviranlıoğlu Mustafa 60, oğlu Çolak Mehmed 25, Osman 3,
2-Kızılviranlıoğlu Ali 60, oğlu Mehmet 30, İbrahim 20 yaşında.
1834 Kayseri Temettuat Defteri: 1-Kızılviranoğlu Ali, 2-Kızılviranlıoğlu Mustafa
1902 yılında aile reisleri ve hane numaraları:
Halil İbrahim oğlu Mehmet Gencer 128, Ali Bahar 129
Mehmet oğlu Mehmet Karakaş, Ceviz 130,
Osman Erciyes 131
KÖSELER
Köseoğlu cemaati: Dulkadirli Türkmenleri taifesinden, Eymür boyundan, 1532 de
Maraş sancağında otururlardı.28 1654 de Kayseri sancağında 189 hane ile yaylarlar, kışın Arap vilayetlerinde kışlarlar, Avşar boyundandırlar.103 Köseler Oymağı, 1484 de Alim-Elim Pınarı mezrasında 24 hane olarak meskundular. Develi’nin Köseler köyünde 1700’lü yıllarda buraya yerleşen Dulkadirli soyundan, Bozulus aşiretindendirler.
Kızılviranlıoğlu sülalesinden, lakapları köseler. Soyadları Ceviz, Boztürk, Erciyes.
Nailbey’in Babası Osman İzmir’in alınmasından sonra şarka yaya gönderiliyor. Osman, Niğde’ye geldiğinde, erken gideyim köyü ziyaret eder Lalebelin’de kafileye tekrar katılıyım der. Osman köye gece gelir, annesi tandırı yakar kepekle, madımak pişirir. Oğulları Nailbey ve Ali uyanırlar ki tandırın başında bir adam oturuyor. Emin Hoca’nın babası Osman. Gece jandarma geliyor. Muhtar korkusundan yiğenine kaç diye haber gönderemiyor. Gece evin etrafını sararlar. Komşu Ayşe Hanım alla Osman’ı sorar. Osman hanımına kapıyı aç kaçıyım der. Sabahın karanlığında kaçarken Elvanların yolda biriktirdiği çamura saplanır. Muhtarın oraya götürür tavana asar dipikle döverler. Emin Hoca bu vicdansızlık deyince dipçikle dişini kırarlar. Atın arkasına bağlar gönderirler, Erzincan’da şehit olur.
GÜDÜK ALİ
Kızılviranlıoğlu sülalesinden, soyadları Bahar ve Gencer. Dedeleri küçük boylu idi, lakaplarına Güdük Aliler denir.
TEKKELİ MEHMET ALİ (Kör Mehmet Ali)
Kızılviranlıoğlu sülalesindenSoyadları Gencer. Tataristan’dan geldiler. Mehmet Ali ve Kayserili eşi Fatma Hanım ve amesi Hatice tekkede otururlardı. Yoncalıkları, en son terk eden Tekkeli Mehmet Ali’dir. İlk bakkal dükkânı açanlardan ve berberdir.

26-MAMATLAR (Mehmetoğlu) SÜLALESİ
1834 Kayseri Temettuat Defteri: Mehmetoğlu Halil
1902 yılında aile reisleri ve hane numaraları: Mehmet oğlu Ali, 8
Soyadları Kavak. Saçmalı İbrahim, harmanda bizim orada kavak var deyince nüfus memuru sizinki de Kavak olsun demiş.
Mamat “Mehmet” demektir. Varlıklı bir aile idiler, Mamat Pınarı ve Kuzeyri’deki Mamadın Kuzey Pınarını yaptırdılar. Evlerinden çaya kadar ceviz bahçeleri vardı. Saçmalı Ali Adana’nın Fransız işgalinde yaralanmış, saçmalı adı oradan gelmektedir. Durdu, köyün ilk şoförüdür.

27-MARZIOĞLU SÜLALESİ
1831 Kayseri Nüfus Sayımı:
Merzaoğlu, karasakallı Seyit Gazi (35) oğlulları; Ali 25 Mustafa 20, şab İbrahim12
1834 Göstere Kazası Karakaya nüfus defteri: Marzıoğlu Ali 65, oğlu Osman 40, Mehmed 40, oğlu Halil İbrahim 20, Murtaza 10, Ali 7 yaşında.
1902 yılında aile reisleri ve hane numaraları:
-Halil oğlu Osman Aygör, Menekşe 144
-Mustafa oğlu Hasan Toker 145, Ahmet Kara 146
-Hüseyin oğlu Mehmet Demir 147
Soyadları Demir, Kara, Menekşe, Aygör, Toker, bir kısmı Tufan soyadını aldı. Aile varlıklı idi Toker, gözü tok kimse anlamında bu soyadı aldılar. Aile adı Mazı’dan geldiği söylenirsede; 1831 de Marzıoğlun’dan başka Mazıcıoğlu ailesi vardır. Marzi, rıza gösterilmiş, beğenilmiş, maraz da hastalık, dert, bela, dayanılması güç durum anlamındadır. Muş Malazgirt’ten geldiler. Dığa Mehmet birkaç kişinin kaldıramadığı taşı kağnıya yükler. Yapı yapılırken İhtiyara bak dediklerini duyar, taşı alır duvara yerleştirir. Ova köylerinden gelin almaya gidilir. Kız tarafı oğlan tarafını karşılarken Dığa Mehmet’i görünce bu kim derler. Dığa Mehmet deyince, “Dığaları bu, boğaları kim” derler
CÜCEALİ
Marzıoğlu sülalesinden, soyadları Menekşe.. Cüceali seferberlikte öldü, boyu kısa olduğu için Cüce Ali dendi.
EMİNOĞULU
1834 Göstere Kazası Karakaya nüfus defteri:
Marzıoğlu Emin 35, oğlu Süleyman 16, Halil 7, Ali 3, karındaşı Ahmed 45, oğlu Ali 25, Ali’nin oğlu Mehmed ??, Mustafa 20, Ahmet’in torunu Osman 1 yaşında.
1834 Kayseri Temettuat Defteri: Marzıyeoğlu Emin, kardeşi Ahmet
Gesi, Dimitre, Gergeme, Mancusun, 44 köylerinde Eminoğlu ailelerine rastlanmaktadır.
Marzıoğlu sülalesinden, soyadları Aygör. Dedeleri keven kesmeye Aygörmez’e gider, “Halil nerede?” deyince Aygörmez’de demişler. Soyadları buradan gelmektedir.
Ebeleri Asiye Çavuş ufak tefek ama sözü geçen bir kadındı. Tahsildar 70-80 kişinin koyununu, ağnam vergisini vermediği için hayvanlarını muhtarın ahırına götürürken, tahsildara “Bu hayvanların suçu ne? Onları hapis edeceksiniz.” Diye karşı çıkar. Muhtar Halit Efendi tahsildara, “Asiye Çavuş (Çerçeve) kefil olursa hayvanları bırak.” Der. Tahsildar, “Muhtar senin başın belada kalır.” Diye ikaz eder. Asiye Çavuş kefil olur, tahsildar koyunları alıkoymaktan vazgeçer. İkindi sonunda herkes vergisini öder. Miyese’nin Ali pencere yapacakmış, dört tahtanın ucunu bir araya getiremez. Asiye Çavuş “Uğraşıp duruyorsun, şunun ucuna bir şey çak, berkit olur sana bir çerçeve” der, O’da “Dediğin gibi yaparsam oda senin gibi çerçeve olur.” Der, çerçeve ismi oradan gelmektedir. Osman Aygör (Marzıoğlu) Çanakkale şehididir.

28-MEHDİOĞLU SÜLALESİ
Mehdiler Cemaati, Saru Yörükleri taifesinden 1563-64 de Maraş sancağında meskundular.
1831 Kayseri Nüfus Sayımı:
Kumral Sakallı Mehdi 30, oğlu Emrullah 4 yaşında.
1902 yılında aile reisleri ve hane numaraları:
Mehmet oğlu Emrullah Gönen, Yaz, Gürkay, Çelikli 161
Soyadları, Gönen, Yaz, Erdem, Gürkay. Mehdi Mısır’da Fransızlara karşı ayaklanır, Osmanlı aşiret reislerini Anadoluya çekiyor. Nüfus memuru,Köy Bekcileri Bekir Çavuş’a sizin soyadınız “Bahar”, Emrullah’a sizinki de “Yaz” olsun demiş.

29-MEHMET ÇELEBİOĞLU (Mülazımlar) SÜLALESİ
1902 yılında aile reisleri ve hane numaraları: Ali oğlu Adıgüzel Çetinkayalı 165
Germir’de Mülazımlar ailesine rastlanmaktadır.
Lakapları Mülazımlar, soyadları Çetinkayalı. Mülazim, bir yere veya kimseye tutunup kalan, biryere maaşsız gidip gelen, teğmen ve lazım olanı temin eden anlamlarına gelmektedir. Dedeleri askerde teğmen iken köye döner çiftçilik yapar, kendikendine de vay kafasızlığım diye hayıflanırdı. Sülale adı buradan gelmektedir. 1915’lerde Karakaya’dan göçmüş olmalılar. Bir kısmı Kayseri’ye, bir kısmı Burhaniye’ye göçtüler. 1936’dan sonra da Kayseri’ye göçtüler.

30-MELİKOĞLU SÜLALESİ
1831 Kayseri Nüfus Sayımı: Hasan 30, oğulları: Mustafa, 10, Selahattin 8 yaşında.
1834 Göstere Kazası Karakaya nüfus defteri:
Melikoğlu Hasan 40, oğlu Molla Selahaddin 8 yaşında.
1834 Kayseri Temettuat Defteri: Melikoğlu Hasan
Dimitre, Yemliha köylerinde Melikoğlu ailelerine rastlanmaktadır.
1902 yılında aile reisleri ve hane numaraları:
Mehmet oğlu Hasan Başpınar, Keklik, 81
Eyüp oğlu Ömer Çelik, Sivritaş, 82
PATLAKLAR
Melikoğlu Sülalesinden, lakapları Patlaklar. Soyadları Çelik (Demir) idi Temurlu oldu. Mehmet’in gözleri iri olduğundan Patlak Mehmet denmiş.
SOLAK HASANLAR (Patlağın Kadir)
Melikoğlu sülalesinden, lakapları Solak Hasanlar. Delikanlı keklik gibi sekiyor denilince Keklik soyadını aldılar. Kadir, soyadını Başpınar olarak değiştirdi. Kürt Mehmet’in (Kürt Mehmet’in hanımı Miyese) oğlu Hasan Dede solaktı, Solak Hasanlar diye de bilinirler. Solak Hasan Kardeşler’e gelir, çeşmeyi yapar tekrar Karakaya’ya döner. Solak Hasan seferberlikde kaldı.

31-MUSLUOĞLU (Muşluoğlu) SÜLALESİ
Musluoğlu cemaati: Bir görüşe görede Musluoğlu oymağı Dulkadirli Türkmenlerindendir.103 Diğer bir görüşe göre Muslu cemaati, 1568-69 da Bozulus Türkmenleri taifesinden, Avşar boyundan, Urfa sancağı Harran nahiyesinde ve 1572-73 de Adana sancağı Dündarlı nahiyesinde meskundular.
Hüccet: “Kayseri’ye bağlı Karakaya köyü sakinlerinden Seyyid Musluoğlu Seyyid Mehmed Bey’in, es-Seyyid Mehmed İbrahim ve kardeşi es-Seyyid Mehmed b.İbrahim tarafından üst dudağından yaralandığına ve dört dişinin döküldüğüne dair iddiasına binaen yapılan inceleme sonucunda durumun iddia sahibi es-Seyyid Mehmed Bey’in ifade ettiği gibi olduğuna dair 1742 tarihli hüccet” den anlaşıldığına göre 1742 de Musluoğullarının köyde oldukları görülmektedir.
1831 Kayseri Nüfus Sayımı:
-Muslıoğlu, sarısakallı Halil 35oğlu Ahmet 1,
-Muslıoğlu, karasakallı Mustafa 30, Üvey oğlu şab Mehmet 12 yaşında
Büyük Bürüngüz, Küçük Bürüngüz,139 Germir, Gergeme, Kızık, Zirve, Kermelik, Mancusun, Zirve, Beydeğirmeni, Sosun, ve 1692 de Kayseri mahalleleri ve Cırlavuk köyünde, Gemir, Darsiyak, Gesi köylerinde Musluoğlu ailelerine rastlanmaktadır
1834 Kayseri Temettuat Defteri: Musluoğlu Ali
1902 yılında aile reisleri ve hane numaraları:
-Mustafa oğlu İbrahim, Yiğit, Kartopu 44
-Mustafa oğlu Mustafa, Erboğa, Sarıtaş 104
1915’ler de aile reisi ve hane nu: -Ömer oğlu Haşim, Nüfus kapalı, 176
Musluoğlu (Muşluoğlu) Sülalesinden, Soyadları Kartopu (Şahin). Dedeleri Mustafa oğlu İbrahim askerden gelir, Çanakkale Savaşına katılır ve şehit olur.
HACIKÖSELER
Musluoğlu Sülalesinden, soyadları Sarıtaş. Dedelerinin adına binaen lakapları Hacıköseler’dir.
Hacıköse’nin çocukları “Sarıtaş” soyadını aldılar.
Ailenin küçükbaş hayvanları vardı, Koyunabdal’dan geldiler. Nardiye’nin Bekir 1950 yılında Kayseri’ye göçtü, çarşaf, havlu satar, dondurma yapardı.
ELVANLAR
Musluoğlu Sülalesinden, soyadları Erbuğa Dedeleri Ali Enver’in adına binaen lakapları “Elvanlar” diye bilinir.

32-MUSTAFA ÇELEBİOĞLU (Pehrizler) SÜLALESİ
1902 yılında aile reisleri ve hane numaraları:
-Emrullah oğlu Osman Lamba, Bülbülcü 159, İbrahim Koç 166
-Ali Kurnaz 160
-Mehmet oğlu Mehmet Aldemir 162
Ahmet oğlu Mehmet Eldemir 163
-Hüseyin oğlu Mustafa Ay 164
Dedeleri Emrullah olmalı?
ŞÜKRÜ ÇAVUŞ
Mustafa Çelebioğlu sülalesinden, Pehrizler diye de bilinirler, lakapları Şükrü Çavuş. Aile bireyleri çobanlık yaparlardı. Köpeklere çok değer verirlerdi. Soyadları Lamba, Bülbülcü.
Silli Kemal iki yaşında iken Babası Hamdi ve emmisi Şükrü Çavuş Çanakkale Savaşına katıldılar. Hamdi kardeşi Şükrü’ye sen git çocuklara babalık et der. Şükrü ocak kurumasın diye parmağını kopartır, askerden refüze olur. Hamdi Afyon Kocatepe cephesinde şehit oldu.
KÜÇÜK MEHMET (Küçük Mehmet Ağa)
1831 Kayseri Nüfus Sayımı:
1-Küçük Mehmetoğlu, karasakallı Mehmet 40 yaşında.
2-Küçük Mehmetoğlu, kara kösesakallı Mehmet 35 oğulları: Mustafa 3 Mehmet 1 karındaşı sarı sakallı Osman 30 yaşında.
1834 Göstere Kazası Karakaya nüfus defteri:
Küçük Mehmedoğlu Mehmed 50, oğlu Ahmed 8, Mustafa 6 yaşında.
1872 yılında Vergi Veren: Küçük Mehmet
1915’ler de aile reisleri ve hane numaraları: Ahmet oğlu Mehmet Eldemir, 100
Mustafa Çelebioğlu sülalesinden, soyadları Eldemir. Kürt Ahmet’in oğlu Mehmet’i diğer Mehmet’ten ayırmak için “Küçük Mehmet” dediler. Yemen de Tevfik Hoca ile esir düştü.

33-MÜKREMİN KÂ (Edremitlioğlu) SÜLALESİ
1834 Göstere Kazası Karakaya nüfus defteri: Edremitli Mehmet 50, oğlu Mustafa 4, Mehmet 1, karındaşı Osman 35, oğlu Mehmet 2 yaşında.
1834 Kayseri Temettuat Defteri: Edremitli Mehmet, kardeşi Osman
1902 yılında ailenin reisleri ve hane numaraları:
-Mehmet oğlu Abdulkadir Kızılırmak 40
-Seyit Ali oğlu Mükremin Topçu 41, Ömer Çaylak, Varol 42, Mehmet Kılıçlı 43
1915’lerd de aile reisi ve hane nu: Mehmet oğlu Mehmet Abuş 47 ?
Edremitlioğlu-Edremitoğlu sülalesinden, soyadları Çaylak, Topçu, Kılıçlı (Burhaniye’de), Varol (Karahıdır’da). Evleri çaya yakın olduğu için Çaylak soyadını aldılar. Önceki soyadları Sodacı idi. Aile büyükleri Mükremin Kâ muhtardı. Asker giden herkes kızını, gelinini ona teslim ederdi. Şam’dan Van-Edremit’te yerleşirler. 47. Hanede oturan Mehmet oğlu Mehmet Abuş, Edremitlioğullarından gözükmektedir.
Rüştü Varol 1930’lar da Karahıdır’a çırak giti, oraya yerleşti.
ABDÜLKADİROĞULLARI (Kordunluoğu)
Mükremin Kâ sülalesinden, soyadları Kızılırmak. Kadir’in Şükrü’nün lakabına Kordunlular denir, Arap kökenlidirler. Köstek kordonları vardı, lakapları oradan gelir. Dedeleri Dik Kulak (Bayram) ve Mükremin Kâ kardeş. Mehmet oğlu Abdulkadir’in oğlu Şükrü Ağa’nın çocukları; Kadir, Ali Mehmet, Ahmet, Hamdi. ? .Abdulkadir’in eşi Döne, kızı Emine (1881-1950, Güvendioğlu Musa Çavuş’un annesi)
Aileden Ali Mehmet uzun yıllar köyde otobüs şoförlüğü yaptı.

34-NECİP ÇAVUŞ (Küteoğlu) SÜLALESİ
Soyadları Genç. İki kardeşler. Çocuklar Necip Çavuş’un bastonunu zor kaldırırdık dediklerine göre bayağı iri yapılıydı. Necip Çavuş, Ermeni ayaklanmalarının olduğu yıllarda Bingöl-Genç ilçesi’nde 11 sene askerlik yaptı. Soyadı buradan gelmektedir. Ağlıyan çocuklara Necip Çavuş geliyor deyince susarlarmış.

35-SAİTLER (Midillioğlu) SÜLALESİ
Kıranartlı Oymağı, 1761 yılında Receplü, Lekvanik ve İmamkulu oymağı ile birlikde Rakka’dan Maraş’a, oradan Kayseri’ye gelmişlerdir.
1902 yılında aile reisleri ve hane numaraları:
-Mustafa oğlu Hacı Osman Mert 125
-Mehmet oğlu Ali (199)
1915’ler de aile reisi ve hane nu: Ahmet oğlu Mustafa Cihangir 200
Midillioğlu sülalesi, dedelerinin adına binaen Saitler diye bilinirler. Hacı Osman Mert’in dedesi Said Bey tekkeye türbedar olarak gönderildi.
Süleyman Faik Efendi (Seyyid Halil Devletli şeceresindeki) ve Amcaoğlu Mazhar Efendi 1903’te Seyyid İsa Zaviyesi’nin mütevellisi idi.42 Mazhar Bey damadı Said Bey’i tekkeye öşür memur / türbedar olarak gönderir. Sait Bey (1855-1918) 19. Yy sonlarında köye geldikleri anlaşılmaktadır. Saitler Kayseri’de Gavremoğlu Mahallesinde ikamet ederlerdi. Aile Kıranardı köyündendir.
Hacı Osman Mert’in yanağında bulunan, güldüğünde daha iyi görülen küçük çukurdan dolayı “Gamzeli” lakabıyla bilinir, İki dönem atama ve bir dönem seçimle olmak üzere üç dönem muhtarlık yaptı. Hulusi Mert köyün ilk doktorudur

36-SEYİD ALİOĞLU SÜLALESİ
1834 Göstere Kazası Karakaya nüfus defteri:
Seyid Alioğlu Mustafa 55, oğlu Mehmed 20, Ahmed 18, Ali 8 yaşında.
KADIOĞLU
Kadılı Oymağı 1563 de Pınarbaşı Birdam köyünde bulunuyorlardı, Sarıoğlan ilçesinde Kadılı isimli bir köy mevcuttur.67
1831 Kayseri Nüfus Sayımı:
Kadıoğlu, kırsakallı Mustafa 45,oğulları: Mehmet 18, şab Ahmet 12, Ali, 10
Bünyan 47 ve Bayramhacılı, Küçük Taf, Amarat, Belviran, Gesi, Kanberlü, Pusatlı, Kepez, Vekse, Gömeç44, Mancusun 141köylerindeKadıoğlu ailelerine rastlanmaktadır.
1902 yılında aile reisleri ve hane numaraları: İbrahim oğlu Hüseyin, Mermer, 140
Seyid Alioğlu Sülalesinden, soyadları Mermer. Dedeleri kadı (Hâkim) di. Ailenin lakabı buradan gelmektedir. Dedelerinin ismine binaen Seyid Alioğlu diye de bilinirler.
Mehmet Kadıoğlu, kundura, nalin, çömçe, kaşık, havan, tuzluğu gamgası karşılığına yapardı
GÖZENİLER
1915’ler de ailenin reise ve hane numaraları: Mehmet oğlu Osman Özcan, 74
Seyid Alioğlu Sülalesinden, soyadları Özcan. Gözleri açık manasına “Gözeni” denmiş. Aile Sivas yöresinden geldi. Mustafa’nın çocukları;
Aile bireylerinin çoğunluğu demir yollarında çalışırlardı.

37-SEYİDOĞLU (Seyidler) SÜLALESİ
1831 Kayseri Nüfus Sayımı:
Seyidoğlu, kırsakallı Osman 50 Oğulları kara bıyıklı Mehmet 25 diğeri Osman 10 karındaşı kara bıyıklı Ali 25 oğlu Mehmet 1 yaşıda idi.
1834 Göstere Kazası Karakaya nüfus defteri:
1-Seyidoğlu Ali 40 oğlu Mustafa 3,
2- Seyidoğlu Osman 60, oğlu Mehmed 30, Osman 10, torunu Mehmed 3, İbrahim 2 yaşında
1834 Kayseri Temettuat Defteri: Seyidoğlu Ali, Seyitoğlu Osman
Erkilet, Gesi, Dimitre, Üskübü, Kızık, Molu, Himmetdede, Salır, Mahzemin, Çömlekci, İspile, Gömeç, Höbek, Yemliha köylerinde Seyidoğlu ailelerine rastlanmaktadır.
1902 yılında aile reisleri ve hane numaraları:
-Mehmet oğlu Turan Yaman, Akkaya 13
-Osman oğlu Mehmet Badem, Ardıç 14,
-Osman Aldemir 15,
-Bekir Çankaya 16,
-Ali Kart, Öztoprak, Yıldırım 17
-Abdullah oğlu Mehmet Günay 18
-Mustafa oğlu İbrahim Çekiç 19
-Abdi oğlu Mehmet Aydoğdu 20
-Mehmet Temürlü 141
Soyadları Çekiç, Akkaya, Ardıç, Badem, Yaman, Çankaya, Aldemir Aydoğdu, Günay. Eskiköy kayınca bu sülalenin bir kısmı türbeden ayrılmadılar. Sülale olarak Seyyid Halil Devletli’ye sahip çıkarlar. Köy kayınca Seyidlerin bir kısmı, Tuzhisar Töslü’de bir müddet kaldılar, 14. Hane olarak köye yerleştiler, Arabistan’dan geldiler. Mehmet, Osman, Abdullah, Mustafa, Abdi amca çocukları olmalılar.
KELDURANLAR
Seyitler sülalesinden, lakapları Kelduran. Mehmet’in oğlu Turan (Kel Duran) Yaman, diğerleri Akkaya soyadını aldı.
MEVLÜT ÇAVUŞ
Seyitler sülalesinden, lakapları Mevlüt Çavuş. Soyadları Badem, Ardıç.
Züriye’de 1945 de Salur Köyüne göç etti. Züriye’nin adına vergi borcu tahakkuk etti ödemede zorluk çektikleri için soyadını “Badem “ olarak değiştirdi.
SAÇLININ AHMET
Seyitler sülalesinden, lakapları Saçlının Ahmet. Soyadları Aldemir.
Saçlının Ahmet atama ile görev yapan son muhtardır. Babası Abdullah Sarıkamış’ta şehit olmuş. Dedesi Ahmet’in ensesinde saç fazlaydı, saçlının Ahmet lakabıyla bilinirler. Ahmet Sarımsaklı’daki Bacısı Azime’nin oğlu Abdullah’ı evlatlık aldı. Abdullah Gürbüz, dayısı Ahmet’in yanında İlkokula gidiyor.
KETE’NİN HACI İBRAHİM
Seyitler sülalesinden, lakapları Kete’nin Hacı İbrahim, Soyadları Çankaya. Nüfus memuru size ne verelim deyince, aile kadınlarından biri kızar, o zaman sizinki Çankaya olsun demiş.
SEYFULLAH
Seyidler sülalesinden, lakapları Seyfullah. Soyadları Çekiç.
Ahmet, Pembe ile evlendi. Askere gitti eşine para gönderdi. Rüyasında annesini görür “Pembe’yi evden çıkarma…” der. Savaşda esir düştü, hastahaneye kaldırıldı. Türkler ziyaret ediyor diye yerini değiştirirler. Bir daha haber alınamaz. Ahmet’in hanımını Pembe, küçük kardeşi Seyfullah ile evlendirdiler. Ahmet yedi seneKayseri Kağnıpazarına gelir. Hanımını sorar “Seyfullah ile evlendi” derler. Ahmet o kızgınlıkla köye çıkmadan Gaziantep’e gider ve oraya yerleşir.
Yıllar sonra Pembe’nin oğlu İbrahimin torunu ile Antetli Ahmet’in oğlunun torunu Almanya’da aynı okula kayd olur. Antepli öğrenci annesine bizim sınıfda “Çekiç soyadlı biri daha var” der. Antepli aile Kayserili Çekiçleri düğüne davet eder. Soyadlarımız aynı nasıl olur deyince Kayserili aile “bizim Ahmet isminde bir amcamız vardı” fakat izini kaybettik deyince. Antepli aile dedelerinin Kayseri’den geldiğini söyler, soyadları da aynı olunca aileler akraba oldukları kanaatına varırlar.
Ali ve İbrahim miras yüzünden 30 yıl konuşmadılar. İbrahim, Ali’yi barışmak için Hacca gönderdi. Seyfullah Çekiç, Zirve’den gelirken eşek yorulmuş eşeği sırtına alır köye gelir, meğer eşek ölmüş.
ABDİ HOCA, Soyadı Aydoğdu

38-SOFUOĞU (Sofular) SÜLALESİ
1831 Kayseri Nüfus Sayımı:
1-Sofuoğlu kırsakallı Yusuf 60, Oğulları kırsakallı Ali 33, diğer oğlu Kara Bıyıklı Mehmet 25, diğeri terbıyıklı İbrahim 20,
2-Sofuoğlu Mehmet 10 yaşında.
1834 Göstere Kazası Karakaya nüfus defteri: Sofioğlu Yusuf 90, oğlu Ali 55, torunu Mehmed 35, İbrahim 25, torunu Ahmet 3, Hasan 1 yaşında.
1834 Kayseri Temettuat Defteri: Sofuoğlu Yusuf
1872 yılında Vergi Veren: Sofioğlu Mehmet Efendi
Erkilet, Molu, Yamaçlu, Kelkin, Cırkalan, Yemliha köylerinde Sofuoğlu ailelerine rastlanmaktadır.44
1902 yılında aile reisleri ve hane numaraları:
-Ahmet oğlu Hamdi Güneşci, Kandemir 32
-İbrahim oğlu Mehmet Kuş, Soda 33
-Halil Kuş, Aşık 36
-Mehmet oğlu Hasan Palandöken 34
-Mahmut oğlu Yusuf Türker, Yaratgan 35
1915’ler de ailenin reisleri ve hane nu:
-İbrahim oğlu Hüseyin Özen, 37
-Mehmet oğlu Ali Taş, Meraklı, Dalgıç, 38
Soyadları Özen, Güneşci, Kandemir, Türker (Yaratgan-Yaratan), Aşık
(Kuş), Soda, Palandöken, Yalçınkaya, Taş, Meraklı, Dalğıç. Dindar olduklarından sülaleye Sofular denir.
Üç kardeş Mısır’dan gelir, Eskişehir’e yerleşirler. Durumları iyiydi. Biri Eskişehir’de biri yolda vefat eder. Mehmet Topaklı’dan Karakaya’ya gelir, burada hoca ol kal denir.
MULLA MEHMET
1834 Kayseri Temettuat Defteri:
1-Molla Memiş
2-Molla Mustafa, kardeşi Emrullah, kardeşi Ömer
Sofuoğulları Sülalesinden. Mulla Mehmet kaşın başında çalışırken nüfus memuru Kaş soyadını verir, bu soyad Kuş’a çevrilir. Ali Hoca nüfusunu Sarımsaklı’ya aktarırken Aşık soyadını alırlar. Mısır’dan geldiler.
Mulla Mehmet (Kör Katip):Molla (Mulla) büyük kadı, büyük alim demektir. Mulla Mehmet, medreseyi Kayseri’de okudu. Seferberlikde memur olarak askerlik yaptı. Harp bitince 1960 İhtilaline kadar köyde öşür memuru olarak görev yaptı. Toplanan öşürler caminin doğusundaki Muhtar Halit Efendi’nin orada toplanır, bekçiler de buna sahip çıkardı. Mulla Mehmet, atın üzerindeki Deli Bekir’e “senin muhtar olman bir şey değiştirmez, sen öşür vermezsen, bende vermem” diyor. Muhtar, “çok konuşma Mulla Mehmet” diye bastonu kaldırınca Mulla Mehmet’in gözü kör olur, lakabına “Kör Katip” de denir. Mulla Mehmet, mahkemeye gitmez, iki ineğe sulh olur.
Mulla Mehmet Turan Kavağı’nda çift sürerken oğlu Halil’e eşeklere sahip ol der. Eşekler Yıkıntıyı aşar, Halil eşekleri takipe gittiğinde, iki kurtun eşekleri yediğini görür, üzüntüdengözleri kapanır. Halil, gözlerim gitti beni köye götürün der. Bu olaydan etkilenen Halil’in gözleri kalır, ve türküler söylerdi.
KARACURA (Karaçöre)
1834 Göstere Kazası Karakaya nüfus defteri:
Karacura Mehmed 35, oğlu Ali 1, karındaşı Hasan13 yaşında.
1834 Kayseri Temettuat Defteri: Karaçore Mehmet, kardeşi Hasan
Sofuoğlu sülalesinden, soyadları Türker, önceki soyadları Yaratgan’dı. Karaçöre (Karaçağ), kağnıda okla köpler arasına konulan parmaklık, kağnının cerekleridir.
DADAL (Düder-Mahmut Hoca)
Sofuoğlu sülalesinden, lakapları Dadal-Düder. Dedelirinin isminden dolayı Mahmut Hoca’lar diye de tanınırlar. Düder Ali, davar yaydığı için dudağı yalama olur. Hayvanlara düü diyemediği için Düderler, daha sonrada Dadallar denmiş. Soyadları Yalçınkaya, Taş. Soyadları Dalgıç, Dalkılıç olan Kör Durankara akrabadırlar. Mahmut Hocagil. Mısır'dan Kalaba'ya geldiler. Düder Ali Kalaba’da kaldı, Mahmut Hoca köye geldi. 20.yy başlarında dedeleri Mehmet oğlu Ali 38. hanede ikamet etmektedir.
Mahmut Hoca medrese mezunu, Kılıç Arslan Camide Arapça hocası idi. Saitlerin kızı Ayşe (Gamzelinin kaynanası) ile evlenir. Seferberlik de sen Karakayalısın diye Mahmut Hocayı öşür için köye tayin ederler. Mahmut Hoca varlıklı idi, köylere hoca olarak giderdi. Aileden Rıza, çelikçilik yapardı, ilk alınan otobüsün ortaklarındandır.
ZAMBIKLAR
Sofular sülalesinden, soyadları Kandemir (Balta)146. Soyadları Pardüsü, yanlışlıkla Palta yazılmış. Daha sonra Kandemir soyadını aldılar. Zambık, sazdan yapılmış sepet demektir. Ailenin sepet, sele örmeyle bir meşguliyeti vardı. Mısır’dan geldiler. Konya ve Yerköy’den sonra köye geldiler. Ahmet Efendi’nin oğlu Hamdi, eşşeği çullarken pırtını düşürdün derler. Lakapları oradan gelir.
AVSUNCULAR
Sofuoğlu sülalesinden, lakapları Avsuncular. Soyadları Palandöken. Dedeleri Hasan’a Avsuncu (Efsuncu) derlerdi. Hakıklı Emine Hatap Ali vefat edince Avsuncu Hasan’la evlenir.

39-ŞEYHOĞLU SÜLALESİ
1834 Göstere Kazası Karakaya nüfus defteri:
Şeyhoğlu Mehmed 60, oğlu Seyid Ali 25 yaşında.
1834 Kayseri Temettuat Defteri: Şeyhoğlu Mehmet
Turan 139, Gesi, Zirve, Sakaltutan köylerinde Şeyhoğlu ailelerine rastlanmaktadır.44
1902 yılında aile reisleri ve hane numaraları:
-Seyit Ali oğlu Mehmet Gençtürk 83
-Mehmet oğlu Seyit Ali Arslan 84
-Osman oğlu Hasan Özdemir 85
-Mustafa oğlu Ali Bilgili 133,
-Osman Yavuz 134,
-Ömer Dindar 135
1915’ler de aile reisi ve hane nu: Seyit Ali oğlu Ömer Fincan, Buğday 145
SEYİTAĞALAR
Şeyhoğlu sülalesinden, soyadları Aslan, Gençtürk, Özdemir. Ankara Bâlâ’dan geldiler. Seyit Efendi varlıklıydı. Seyit Ağa hiç çalışmazdı, 300 koyunları vardı. Askere gitmemek için koyunlarını 18 liraya sattı, 42 lira daha yatırarak, bir aylık askerlikten sonra terhis oldu. Yozgat, Sivas, Kayseri’de güreşci Seyit Efendi’nin elinden tutan olmazdı ve avcıydı. Vurduğunu yanındakilere verirdi. Celepçilik de yapardı.
İBRAHİM ÇAVUŞ
Şeyhoğlu Sülalesinden, Kazanbaşlar diyede bilinirler, lakapları İbrahim Çavuş. Soyadları Özalp.
KAZANBAŞLAR (Büyük Hocalar)
Şeyhoğlu Sülalesinden, lakapları Kazanbaşlar. Hüseyin Efendi’den dolayı aile “Büyük Hocalar” diye de bilinirler. Soyadları Bilgili.
Kabağı doğrarken, sırtında şelekle (yük) gelen ve kabağı sevmeyen dedeleri; kabak mı demiş, yemeği bitirsin diye, bir müddet şeleği sırtından indirmemiş. Ebeleri de ona kazanbaş demiş. Eşkıya Necip Kazanbaşlardan, Cırı (Fadime)’nın oğludur.

40-TAHTALIOĞLU (Daloğulları) SÜLALESİ
Taf cemaati, Çiçekli sülalesi Yıva boyundan 1542-43 de Kayseri sancağında meskundular.
1834 Göstere Kazası Karakaya nüfus defteri: Tahtaoğlu Mehmet Çelebi, İkinci muhtar 60, oğlu Osman 30, torunu Mehmet 4, Ali 2, Mustafa 1 yaşında.
1834 Kayseri Temettuat Defteri: Tahtaoğlu Mehmet Çelebi 1.Muhtar.
-Gesi köyünde Daloğlu ailelerine rastlanmaktadır.
1902 yılında aile reisleri ve hane numaraları:
Mustafa oğlu Ali Taşdemir (Taşteper), Ulusoy, 80
Soyadları, Ulusoy (Taşdemir).
Tahtalıoğulları’nın bir katillik meselesinden dolayı Erzurum’dan, Taf’a (Dadaloğlu-Tomarza) oradan köye geldiklerini ifade ederler. İkinci Mahmud (1808-1839) döneminde kurulan muhtarlık idaresine göre 1834’te köyün ilk muhtarı Mehmet Çelebi, Tahtalıoğlu ailesindendir. Alinin çocuklarından, Osman Seferberlikde kaldı, Hazım ve Mustafa 8 sene Seferberlikde kaldı.

41-TOMARLAR (İshakoğlu) SÜLALESİ
İshaklar cemaatı: Yörük taifesinden, Kayı boyundan 1571 de Kütahya sancağında meskundular. Daha çok Çukurova bölgesindeki İshaklar Yıva boyundandılar.
1834 Göstere Kazası Karakaya nüfus defteri: İshakoğlu Mehmed 45 yaşında.
1834 Kayseri Temettuat Defteri: İshakoğlu Mehmet.
Seyyid Halil ve oğlu seyyid İsa vakfı belgelerinde İshak ve İshakoğlu isimlerine rastlanmaktadır.
Türbenin etrafında medfun İshak Çelebi, ailenin dedelerindendir. Seyyid Halil Şeceresinde Seyyid İshak ismi geçmektedir. Bu iki zat köylülerce evliya olarak bilinmektedir.
Erkilet de İshakoğlu ailesine rastlanmaktadır. 44
1902 yılında ailenin reisleri ve hane numaraları:
Hasan Ali oğlu Ömer Sevim 86, İbrahim Kahraman 87
İshakoğlu Sülalesinden, lakapları Tomarlar. Soyadları Sevim. Osman Bey Erbay soyadını aldı. İshakoğlu ailesi 1831 Nüfus sayımında belirtilmemekle beraber, yukarıda belirtildiği gibi tesbit ettiğimiz en eski ailedir. Muhtemelen Seyyid Halil Devletli ailesindendirler. Ortapınar’dan mezarlığa kadar İshakların olduğu söylenir. Tomar, dürülmüş deri-kağıt anlamındadır. Osman Bey emekli binbaşı ve ilk okuyanlardandır, soyadını Erbay olarak değiştirdi. Tomarlar eğitim seviyesi en yüksek ailedir. Aile Merdanlardan olduklarına göre Seyyid Halil Devletli ile akraba olmalılar. Salim ve oğlu Kemal Sevim DDY’larında kondoktör olarak çalıştı. Yusuf Sevim (1900-1985) hat bekçisi olarak çalıştı, tren sağ ayağının dört parmağını kestiği için malulen emekli oldu. Ailenin çoğunluğu 1940’lardan itibaren Ankara’ya yerleşmiş bulunmaktadır. Ankara-Yenimahalledeki Sevim Taksi aileden Karabey tarafından kurulan işletmedir. Aileden Abdulhalim 1958-1959’da muhtarlık yaptı.
İBİŞHAFIZ
İshakoğlu sülalesinden, soyadları Kahraman. İbiş Hafız (Mehmet) 1948-1953’de imamlık yaptı.

42-TATAROĞLU SÜLALESİ
Kayseri Nüfus Müfredat Defteri’ne göre (1831-60): Saraycık Köyünde ve Gesi köyünde 141Tataroğlu ailesine Tataroğlu ailesine rastlanmaktadır.
1872 yılında Vergi Veren: Tataroğlu
Tatar Cemmatı: Dulkadirli Türkmenleri Tatar cemaatındandırlar.
Bünyan ve Gergeme, Erkilet Germir, Gesi, Gergeme, Saraycık, Horsana, Gülü, Eyim ve Bünyan-Ağcalı Köyünde köylerinde Tataroğlu sülalesine rastlanmaktadır..
Soyadları Melildağ. Tatar Ali’nin Hasan Ağanın beş çocuğu vardı. Beşide Çanakkale Savaşı’na katıldı hiçbiri dönmedi.

43-TEMURCUOĞLU (Demircioğlu) SÜLALESİ
Temur Aşiteti: Dulkadirli Devleti: 1339 yılında Zeynettin Ahmet Karaca Bey tarafından Elbistan merkezli kurulan, XV. Yüzyılın ilk yıllarından sonra Sivas, Kayseri, Aksaray, Nevşehir, Kırşehir, Kırıkkale, Yozgat, Çorum yöresini siyasi hakimiyetine almış, 1515 yılına kadar hakimiyetini sürdürmüş bir Türkmen beyliğidir. Temurcuoğlu Sülalesi Dulkadirli Devletine bağlı bir aşitettir. Temur ismi Temur aşiretine izafeten almıştır.
1831 Kayseri Nüfus Sayımı:
1-Demircioğlu, karasakallı Ahmet 50, oğulları; Karabıyıklı Mehmet 30, terbıyıklı Ahmet 25, Ahmet’in oğlu Hüseyin 2,
2-Demircioğlu, kırsakallı Mehmet 60, oğlu şab Osman 12 yaşında idi.
1834 Göstere Kazası Karakaya nüfus defteri:
1- Demircioğlu Seyid 60, oğlu Osman 20,
2- Demircioğlu Mehmed 60, oğlu Mehmed 8,
3- Demircioğlu Ahmet 70, oğlu Mehmet 35, Musa 2, Ahmet 35, torunu Hüseyin 4, Mahmut 1 yaşında.
1834 Kayseri Temettuat Defteri:
1-Demircioğlu Ahmet, 2-Demircioğlu Mehmet, 3-Demircioğlu Seyit
1872 yılında Vergi Veren: Demircioğlu Hüseyin
Tavlusun, Amarat, İspile, Yemliha köylerinde Demircioğlu ailelerine rastlanmaktadır.44
1902 yılında aile reisleri ve hane numaraları:
-Hüseyin oğlu Ali Irmak 21,
-Mustafa oğlu İbrahim Koç 155
-Ahmet oğlu Mustafa Koç 157
-Musa oğlu Mehmet Demirer, Çalıkuşu 22,
-Osman oğlu Ali Namlı, Yenice 30
-Mehmet oğlu Şaban Doğan, Dalkıran 156
-Seyit Ali oğlu Osman Kaçmaz 158
Temur erkek isimi ve demir manasına gelir.
ÇALIKUŞU
Temurcuoğlu (Demirci Uşağı) sülalesinden, lakapları ve soyadları Çalıkuşu. Dedeleri Mustafa zayıf, çelimsiz uzun boylu olduğuna bakılarak, çalı bile taşımaz anlamında çalıkuşu soyadını aldılar. Lakapları buradan gelmektedir. Burhaniye’ye göçen Mustafa Demirer soyadını aldı. Mustafa Burhaniye’ye göçen Necip’e Gülbeğin altındaki tarlalar senin, yukarısı benim olsun der.
BÖLÜKALİ (Bilikali)
Temurcuoğlu/ Temurluoğlu (Demirciuşağı) sülalesinden, soyadları Namlı (Şanlı), Yenice.
Aileden Molla Mustafa müderristir, Kamil Avusturalya’ya ilk giden işçilerdendir.
Demircioğlu sülalesinden Hüseyin Şanlı’nın oğlu Yakup’un çocukları; Belik Ali’lerden Hüseyin Namlı ve Belik Ali. Hüseyin Şanlı genç yaşta vefat etti. Hanımı Fadime kaynı Ali Yenice’le evlendi. Ali Yenice Çanakkale Savaşı’nda borazancıydı. Savaş esnasında hücum borazanını çalarken yakınında top mermisi patlar. Ali Yenice’yi havaya uçurur. Ali, havadayken de borazanı çalmaya devam eder. Yere düşünce yaralı olduğu için ameliyata alınır. Köyümüzden bunu gören Hacı İbrahim Çankaya, Ali’yi doktorlar belik belik yardılar, orada şehit oldu der. Lakapları “Belik Ali” buradan gelmektedir.
KOÇOĞLU (Koç Ahmetoğlu-Koçahmetler)
1834 Göstere Kazası Karakaya nüfus defteri:
Koçahmedoğlu Mustafa 35, oğlu Ahmed 8, İbrahim 1, karındaşı Ali 28 yaşında.
1834 Kayseri Temettuat Defteri: Koç Ahmetoğlu Mustafa, kardeşi Ali
Temurcuoğlu (Demirciuşağı) sülalesinden, lakapları Koçahmetler. Soyadları Koç, Doğan, Dalkıran.

44-TOPCUOĞLU SÜLALESİ
1831 Kayseri Nüfus Sayımı:
1-Topçuoğlu karabıyıklı Ali 25, üvey oğulları Mehmet 8, Ebubekir 5,
2-Topçuoğlu karasakallı Mustafa 40, oğulları Osman 12, Hüseyin 10, Halil 4
3-Topcuoğlu, karasakallı Mustafa 30 oğulları: Osman 10, Mehmet 5 Mustafa 2,
4-Topcuoğlu, kırsakallı Selahattin 50 oğulları: Osman 10, Mehmet 5 Mustafa 2,
5-Topcuoğlu, terbıyıklı Osman 30, oğulları Mustafa 2, Mehmet 1 yaşında.
1834 Göstere Kazası Karakaya nüfus defteri:
1-Topçu Mehmed oğlu Mustafa 35, oğlu Osman 10, Mehmed 8, Mustafa 4,
2- Topçuoğlu Mustafa 53, oğlu Osman 18, Hüseyin 10, Halil 5 yaşında.
1834 Kayseri Temettuat Defteri:
1-Topcu Mehmetoğlu Mustafa, ?
2-Topcuoğlu Mustafa ailenin bilinen büyükleridir.
1902 yılında aile reisleri ve hane numaraları: Ali Kiremit, Şirinyurt 39
1915’ler de ailenin reisi ve hane nu: Osman oğlu Hüseyin, 44
Soyadları Kiremit, Şirinyurt, Palandöken, Kavalcı.
Ali, Yusuf ve Kavalcı Ali’nin amca çocukları oldukları söylenmektedir.
Kavalcı Ali’nin soyadı Kavalcı idi. Kavalcı Ali eşiyle imam nikahlı olarak evlendi. Vefatından sonra hanımı Şerife kendi kızlık soyadı “Palandöken”i soyad olarak aldı. Kavalcı Alinin çocukları: Ayşe (Zirveli Seyit Ahmet Kaplan), Mürüvvet (Zirveli Zeki Koç), Hatice (Abbas Ceyhan), Dallas Mustafa. Dallas televizyon dizisinden dolayı Mustafa bu lakapla anılır. Kavalcı Ali çok iyi seviyede kaval çalardı Karakaya ve çevresindeki düğünleri çalan Zirveli Hacı Yusuf Kavalcı Ali’nin çırağıydı. Klarnetçi Hacı Yusuf bu yüzden Mustafa’nın düğününü ücret almadan çaldı. Kavalcı Ali Zuğra’da ki kızlarını görmeye gittiğinde rahatsızlanır öldü zannedilerek Zuğra köy mezarlığına defnedilir. Mezarlık yakınlarında çift süren biri, mezardan ses geldiğini aileye bildirir. Mezar açıldığında mezarda oturarak öldüğü anlaşılır.
BUDAKLI HÜSEYİN (Cenikler)
Canikli cemaati: Canikli Yörük aşireti mensuplarının Kenar-ı Irmak nahiyesi idari sahasındada yaşadıkları görülmektedir.103 Cenikli cemaati 1500 de 85 hane nüfusa sahipdi. Cenikli Karadeniz de sahilde oturanlar demektir ama ailenin Maraş’tan geldiği söylenir.
Topçuoğlu sülalesinden, lakapları Budaklı Hüseyin, Cenikler diyede bilinirler. Soyadları Giden, Akkaş.
Ebeleri rüyasında Mustafayı görür, birkaç gün istasyona gider bekler. Bir gün trenden inenin rüyasında gördüğü torunu Mustafaebesiyle kucaklaşırlar. Babaları Mustafa (eşi, Kara Hocanın kızı) askere gider, oğlu Hüseyin on yaşında iken askerden gelir. Hanımı öldüğünü öğrenince 15 gün sonra gider bir daha gelmez. Kars’ta görenler oldu, bir daha haber alınamadı. Asker arkadaşları evlenip orada kaldığını anlatırlardı. Kars Yoncalık köyüne yerleşti.

45-TÜRKMENOĞLU SÜLALESİ (Dağlının Durmuş)
Bünyan ve Erkilet, Himmetdede, Salır, İspile, Yuvalı köylerinde Türkmenoğlu sülalelerine rastlanmaktadır..
1902 yılında aile reisleri ve hane numaraları:
Ali oğlu Durmuş Dağlı, Dikilitaş 124
Soyadları Dağlı, Dikilitaş. Durmuş’un annesi Eyimli Çaparlara akrabadır. Babası Kayseri’li, Eyim’de Durmuş doğuyor. Durmuş evinin önüne kuyu açtı, tulumba kurdu. Köyde ilk bahçe onundur.

46-ZELADINLAR (Selahattinoğlu) SÜLALESİ
1831 Kayseri Nüfus Sayımı: Molla Selahaddin 60, oğlu Ali 30, İbrahim 25, Ömer 20, Topal Osman 40, torunu Molla Selahaddin 5, Mustafa 10, Mehmed 3, Mehmed 4, Süleyman 1 yaşında.
1834 Kayseri Temettuat Defteri: Selahaddin
1902 yılında aile reisleri ve hane numaraları:
-Mehmet oğlu Ali Ceyhan 73
-Seyit oğlu Süleyman Özkan 74
-Süleyman oğlu Bekir Ekinci 75
-Ali oğlu Mehmet Ekinci 76
-İbrahim oğlu Ömer Atçı 77
-İbrahim oğlu Mehmet Bucullu 78
-Hüseyin oğlu İbrahim Vatanel 79
Saraycık, Gesi köylerinde Selahaattinoğlu ailelerine rslanmaktadır.
DELİBEKİR
Selahattinoğlu Sülalesinden, aile galat olarak Zeladınlar ve Delibekir lakabıyla tanınırlar. Soyadları Ekinci.
Deli Bekir, Muhtar: Seferberlik de 16 sene 4 dönem muhtarlık yaptı. Taş ustasıydı, Burhaniye ve Kardeşler’in taş işlerini yaptı. Muhtar ayda bir vukuat bildirmeye, doğan ve ölenleri bildirmeye Pınarbaşı’na giderdi. Hoca Hacı Efendi (H.Mustafa Toprak) ile muhtar Delibekir kazaya giderken “Aklımdan bir şey geçiyor Hacı Efendi” der. Hoca “Senin isteğin neydi?” der. Delibekir “Benim Hanım jandarmalara yumurta pişirmeden başka bir işe yaramıyor. Bana bir hanım gerek, köyümüzde dul avrat çoğaldı. Bir kanun çıkarayım kimse sağa sola çekmesin!” demiş. Aziziye’den gelince Tırıl Ali’ye tellal çağırttırır “Kâhya (muhtar) Aziziye’den emir getirdi; kocası ölüp künyesi gelenler, kocası köyde ölüp dul kalanlar muhtarın odasına gelsinler.” Diye. Muhtar aklından geçeni yazılı hale getirir, caminin kapısına da asar. Muhtar “Nikâh altında olmayanlar askere mermi taşımaya gidecek, nikâhlı olursanız gidilmeyecek.” Deyince kadınlar kele, köre varmaktansa hocaya, muhtara nikâhlanmak için sıraya girerler. Deli Bekir 9 kadınla nikâhlanır. Kadının biri itiraz ediyor “Askere altı adam doğuranı askere almıyorlar!” diyor. Muhtar sen muafsın diyor.
MARAKUŞLAR
Selahattinoğlu sülalesinden, soyadları Ceyhan.

Yorumlar