Adil Kavlak Bünyan'daki Tatarca Adetini Anlatıyor (videoçekim)
Karnı ağrıyan hastanın başına bir ekmek tahtası dikilir. İki kadın karşılıklı yer alır. Birinin elinde oklava, hastanın başında dolandıktan sonra konuşmaya başlarlar:
-Selamün aleyküm!
-Aleyküm selam!
-Nerden gelip nereye gidiyon?
-Tatar eline gidiyorum.
-Ne yapacaksın?
-Tatar vuracağım.
-Vuraman.
-Vururum.
-Vuraman.
-Vururum. Vurma değil öte yana bile geçerim.
Bu sözler esnasında elinde oklava olan kadın, oklavayı aniden mızrak gibi atarak tahtayı vurur. Bu hareket üç dört defa tekrarlanır. Bu surette hasta korkutulmuş olur. Sonra oklavanın tepesinden su dökülerek dualar eşliğinde hastaya içirilir. Gerekirse bezir yağı ile katır tızığından bir macun yapılarak hastaya verilir.
BİR ANI
Bir kadının karnı ağrıyormuş ve Tatarca vurulmaya gitmiş. Ekmek tahtasının arkasında diğer kadının atacağı oklavadan korunmaya çalışırken ne olmuşsa olmuş, ekmek tahtasından kafasını uzatmış. O sırada ekmek tahtasına çarpması gereken oklava, kadıncağızın kafasına çarpmış. Başının ağrısından karnının ağrısını unutmuş. Komşular soruyorlarmış:
-Karnıyın ağrısı geçti mi, Tatarca iyi geldi mi?
Kadıncağız şöyle diyormuş:
-Karnımın ağrısı geçti ama bu sefer de başımın ağrısı başladı.
Not: Buradaki inanışta geçen Tatar vurmakla ilgili konuşmaların Moğolların Anadolu'yu işgal etmeleri (13. yüzyıl) ve Kayseri bölgesini yağma ve talan etmeleri ile ilgili olduğunu sanıyoruz. Çünkü, Anadolu Türkleri, Moğolları "Tatar" şeklinde ifade ediyorlardı. Bugün Tatar olarak ifade ettiğimiz insanlar özbeöz Türk soyundan gelmekte olup bu inanışın onlarla ilgili olduğunu düşünmüyoruz.
Yorumlar
Yorum Gönder
Lütfen görüş ve düşüncelerinizi buraya yazınız.