Bünyan'ı kuran Tac-ı Kızıl (Altın Taç) Ailesinin Şeceresi

UYGUR HANEDAN AİLESİ ,
Altan Han

Tosbuğa

Gencik

Sungur

Kılıç

Tuğrul Bey

Tarım

Senba (Sencer) - Melik Sencer


↓ ↓
Esen Kutluğ (Emir Şemseddin Ahmed) ve kardeşi  Kür Buga

Emir Zahireddin Mahmud → kardeşi Ay Melik (M.1329-1333)
↓                                       
oğlu Taşkın Paşa - oğlu Süleyman Bey (Damsa - Taşkın Paşa - Ürgüp)
oğlu Taceddin Mesud -- Torunu Tıfıl İbrahim Bey (Kayseri Tac-ı Kızıl Mahallesi,  Kalkancık) Vakıf evlatları bugün de devam etmekte olup Kayserili Altıparmak Ailesi dahil kırk iki tane farklı soyadı taşıyan aile vardır.
oğlu Muhammed
----
Tac-ı Kızıl oğlu Musa Bey (Kayseri merkez ve Bünyan - Bünyan'ın yaylası olan Musaşeyh köyüne adını veren şahıs olmalıdır. Musa Şeyh arazisinin bir kısmının Camikebir'e ait çıkması da Musaşeyh'le (Musa Bey) ilgili olmalıdır.
oğlu
Hızır Bey (mezarı / türbesi Ürgüp Taşkınpaşa Köyündedir)
oğlu
Muzaffer Çelebi (1476 tarihli bir vakfiyede adı geçen hayır sahibi ve bölge ileri gelenidir. Vakıfnamede Eğriyel'den (Eğriyıl) başlayıp Kayapınar'dan Ulu Bürüngüz sınırına kadar bütün Bünyan arazisinin gelirinin yarısının Muzaffer Çelebi Vakfına kaydedildiği anlaşılmaktadır.)
-----
Sadi Bey (M.1500 yılı) - Bünyan'da mülk sahibi üç şahıstan biri olarak gösteriliyor:
Sa’di Bey Sarımsaklı, 7986 akça
Mustafa Çelebi Cafer Bey, Sarımsaklı 7986 akça
Hundi Paşa El Meşhur Ahi Yahşi, Sarımsaklı 2400 akça
Vergi defterlerinde Bünyan Ulu Caminin mütevellisi olarak bu aile gösterilmiştir. İşte örnek:
Sadizade Mehmet Efendi (Camikebir Mütevellisi) 1872

----

BÜNYANLILARIN KAYSERİ MERKEZDE TAC-I KIZIL MAHALLESİNDEKİ AKRABALARI
(Tac-ı Kızıl Mahallesi, Tac-ı Kızıl Mescidi, Saide Hatun Vakfı)

Tac-ı Kızıl, Anadolu valilerinden Esen Kutluğ'un aldığı bir aile lakabı idi. Tacdar veya Altın Taç olarak da adlandırılır. Esen Kutluğ'un oğlu Emir Zahireddin Mahmud da Anadolu valilerinden olup Bünyan Ulu Camiini yaptırmıştı.
Bu Uygur Hanedan Ailesine mensup insanlar Kayseri'de Esen Kutluğ'un adını taşıyan Tac-ı Kızıl Mahallesinde yaşamakta idiler. Tac-ı Kızıl Mahallesi bugün yok ama nerede olduğunu biliyoruz. Bu mahalle, Yoğunburç, Kalenin Sivas Kapısı ve Sultan Hamamı arasındaki bölgeydi. Hatta bugünkü Atatürk Evinin karşısında Tac-ı Kızıl Mescidi vardı. Maalesef o da günümüze ulaşmadı.
 Zahireddin Mahmud'un Taşkın Paşa'dan başka yine idari mevkii (emir) olan Taceddin Mesud isimli bir diğer oğlu olduğu ve bundan gelen neslin ) 16. asrın başlarına kadar devam ettigi anlaşılmaktadır. Emir Taceddin Mesud da Anadolu Valilerinden idi ve Moğollar tarafından Hamedan'a çağırılıp orada idam ettirilmişti. Eşi Saide Hatun, bu vakfı oğlu Tıfıl İbrahim Bey adına kurdurmuştu. Bu hanımın, vakfettigi Kalkancık Karyesinde (köyünde) medfun olduğu Kayseri Vakıf Tahrir Fihristi'nin 162. sırasında kayıtlıdır.
Vakıflarca bugün de kiraya verilerek işletilen Tekgöz (Vakfiyede Hamam-ı Rabbani, Tekgöz ismini yakınında Kızılırmak üzerinde bulunan Tekgöz, eski kayıtlarda ismi Yalnız Göz olarak geçen köprüden almıştır) Kaplıcasının Saide Hatun'un 931(1525) yılındaki vakfından evvel 906(1520) yılındaki tahrirlerde "Mirimen (küçük testi) ilı Su" ismi ile kaydedilmiş ve Ahmed Hisarı yakınında oldugu belirtilmişti
Kayseri'de bugün bu aileye mensubiyeti bilinen 42 farklı soy isimde vakıf evlatları var. Ayrıca Atatürk evinin karşısında iç şarda (içeri şehir)  yani iç kalede olan Tac-ı Kızıl Mescidi malesef yok. 

Yorumlar