Ürgüp'te Taşkınpaşa'da Hızır Bey Türbesinde dört sanduka var. İsimleri belli olanlar Hızır Bey, İlyas Bey ve Hasan'a ait... Hızır Bey ile İlyas Bey'in vefat tarihleri 1351 olarak kaydedilmiş. Yani caminin yapımı bittikten bir yıl sonra vefat etmişler. Hasan ise 1355 yılında vefat etmiş. Yaşça küçük olduğu için Bey unvanı ile ifade edilmemiş. Araştırmacılar bu Uygur yapısının içinde bir Karamanoğlu Türbesi yaklaşımı sergilemişler ve Hızır Bey'in Karamanoğlu yöneticilerinden olduğu tezini ileri sürmüşler. Tac-ı Kızıl Ailesini çok iyi bilmediklerinden bu Uygur Ailesinde bulunan bir Hızır Bey olabileceğine dair bir belgeye sahip değiller. Mehmet İNBAŞI'nın "Kayseri'de 1476 Tarihli Bir Vakfiye" isimli yazısını okusalardı, orada "dedesi Tac-ı Kızıl diye bilinen Kayserili Musa Beğ oğlu merhum Hızır Beğ oğlu Muzaffer Çelebi" ifadeleriyle karşılaşacaklardı. Bu vakıfnameden de anlaşılacağı üzere Tac-ı Kızıl'ın yani Esen Kutluğ'un torunu Musa Bey vardır ve Hızır Bey de Musa Bey'in oğludur. Vakfedilen arazilere bakınca Kayseri şehir merkezinde ve Bünyan'da birçok arazinin vakıfnamede kayıtlı olduğu görülecektir. Ki Mehmet Çayırdağ Hocanın bu türbenin Karamanoğulları ile ilgisi bahsine koyduğu şerhler vardır. Bence Tac-ı Kızıl (Altun Taç) Uygur Ailesi daha iyi araştırıldığında görülecektir ki Ürgüp Taşkınpaşa'da türbeleri olanlar aynı ailenin birer parçasıdır. Musa Bey'in türbesi de Kayseri'nin Bünyan İlçesinde Musa Şeyh adıyla bilinir. Musa Şeyh türbesinin bu ailenin Bünyan'da yaptırdığı Ulu Camii ile ilgisi vardır. Bunu başka yazılarda da anlattım.
Seyit Burhanettin AKBAŞ
Yorumlar
Yorum Gönder
Lütfen görüş ve düşüncelerinizi buraya yazınız.