YA DEVLET BAŞA YA KUZGUN LEŞE BİNDALLI / Seyit Burhanettin AKBAŞ - Kayseri Gazetesi

 



YA DEVLET BAŞA YA KUZGUN LEŞE

BİNDALLI / Seyit Burhanettin AKBAŞ

Hangi devlet vardır ki bayrağına, istiklal marşına, kurucu önderine ve ülkenin cumhurbaşkanına yapılan saygısızlığa tahammül etsin?

Hangi ülke vardır ki ülkenin bağımsızlığının sembolü olan bayrağının indirilmesine, ülkenin kurucusunun ve mevcut cumhurbaşkanının resimlerinin indirilmesine müsaade etsin veya göz yumsun?

Hangi memleket vardır ki, ülkenin bir bölümünde Amerikan / İngiliz / İsrail dutmaları o memleketin birliğine bütünlüğüne halel getirsin de bunlara o memleketin insanlarının sesi çıkmasın.

Aziz Türkiye, bu tür hakaretleri ülkesi düşman işgaline uğradığı zaman görmüştü. Be haysiyetsizler, sizin bu ülkeyi işgal eden soysuzlardan ne farkınız var ki İngiliz’in, Yunan’ın, Fransız’ın, Rus’un, Ermeni’nin yaptığı gibi aşağılık hareketleri yapıyorsunuz? Bunun adı düşmanla işbirliğidir, vatana ihanettir.

Bizim gibi üç kıtada at koşturmuş, özgürlüğün ve bağımsızlığın timsali olmuş bir devletin, adı destanlarla anılan bir milletin tahammül sınırları çoktan aşılmıştır. O yüzden gerekenlerin yapılması aziz milletimizin ebed –müddet devletimizden talebidir. Ya devlet başa ya kuzgun leşe… Bu ihanete hiçbir vicdan sahibinin tahammülü olamaz.

"Kahraman ecdadınızdan sizde bir kan yok mudur?

Yoksa, istikbalinizden korkulur, pek korkulur."

Mehmet Akif ERSOY

 

DOĞU TÜRKİSTAN’I UNUTMA!


Doğu Türkistan birçoğuna göre çok uzakta görülebilir. Aslında çok yakındadır. Anadolu coğrafyamızdaki birçok şehrimizin kurucu halkı arasında çok miktarda Doğu Türkistanlı Türkler vardır. Hele hele Kayseri ve Sivas merkez olmak üzere İlhanlı döneminde, Eretna ve Kadı Burhaneddin döneminde birçok ilimize yerleşmişlerdir. Musikimizden, yemek kültürümüze, konuşma dilimize, tarım alışkanlıklarımıza, ticaret kültürümüze kadar birçok alanda eski yurtlarımızın etkisi vardır. O yüzden Ahmet Nazif Efendi, Kayseri’nin kullandığı Türkçeye “Pelü Türkçesi” diyerek Kutadgu Bilig’de kullanılan Türkçeyle eşdeğer tutuyordu. Kayseri halkını da Buhara tarafından gelmiş, ticarette mahir bir halk olarak tasavvur ediyordu. Çok doğru düşünüyordu. Çünkü Kayseri’nin doğusundan iki farklı İpek yolu şehre doğru geliyor ve Kayseri’de yollar birleşiyordu.

Pazarören’de  Yabanlu Panayırı uluslar arası büyük bir panayır olarak mevcudiyetini korumuştu.  Türkmenlerin ünlü Yabanlu oymakları Türkmenistan’dan Anadolu’ya kadar bütün ticaret yollarını kontrol altında tutuyor ve sevkiyatı sağlıyorlardı. Kayseri’nin bu iki ipek yolunun üzerinde bulunuşu büyük avantaj sağlamaktaydı, ayrıca baharat yolunu da unutmamak gerekir.

Hülasa Kayseri’ye ve diğer illerimize şöyle üstün körü baksanız dahi Türkiye’nin her zaman için Türk Dünyası ile ilgili derin bağlantılarını görebilirsiniz. Türbelere, camilere, medreselere, şifahiyelere, mezar taşlarına, tekkelere bir bakın yeter.

Ta Doğu Türkistan’dan Dokuz Oğuz’dan Salar (Salur) boyundan gelen kendi soyum da dahil olmak üzere birçok konuyu sizlerle paylaşmak dileğimdir.

Hoş buldum Kayseri, hoş buldum Canan Bayram…

 

 


Yorumlar