“BÜNYAN HALKI 100 YIL SONRA DA BENİ HATIRLAYACAK” Seyit Burhanettin AKBAŞ

 

“BÜNYAN HALKI 100 YIL SONRA DA BENİ HATIRLAYACAK”

Seyit Burhanettin AKBAŞ

Zaman zaman Selahattin Metin Başkanla özel sohbetler yapma imkanı buluyoruz. Kültürel konulara gösterdiği büyük ilgi beni ziyadesi ile memnun ediyor. Bu durumu da kendisiyle açıkça paylaşıyorum. Kültür ve turizm, iç içe geçmiş alanlar ve ikisi birden ekonomiyi inanılmaz güzellikte destekliyor. Başkan Metin, yirminin üzerinde projenin peşinde aynı anda koşmayı başarırken yenilerini de eklemekten çekinmiyor. Bu “gözü karalık” aslında Bünyan için büyük bir şans…

Özel sohbetlerimizden birinde “Bünyan halkı 100 yıl sonra da beni hatırlayacak” dedi. Bu sözü çok değerli buldum. Çünkü, yarınlara kalma düşüncesi sanatta, sporda, siyasette ve daha birçok alanda çalışan insanlarda gördüğümüz oldukça özel bir durumdur. Yani günlük düşüncelerden ve durumlardan uzaklaşma halidir ki insanın farklılık yaratma arzusunun bir göstergesidir. Bu sözü tarihe bir iz olarak düşmek de bizim görevimiz.

İlk altı ay bitmeden 2. Cam teras projesini hayata geçiren Başkan Metin, yine ilk altı ayda Değirmen Restoran, Konuk Evi, Müze gibi projelere de “Bismillah” dedi. Taksi durakları, köy konakları ve köy meydanları ile yakından ilgileniyor, mahalle fırınlarının inşası, mesire alanları ve tarihi mekanlarla da ciddi bir şekilde ilgileniyor.

Aslında işin ilginç tarafı Başkan Metin, Bünyan’ın potansiyel gücünü, etkili şahsiyetlerini halka halka etrafına topluyor. Belki aynı çatı altında bir araya asla gelmeyecek insanlar, halka halka grup grup Başkan Metin’in etrafındalar. En ufak bir siyasi ayrışma yok. Başkan Metin’in “Bünyan sevdası” sonucu kapılar halkın her katmanından insana sonuna kadar açılmış gözüküyor. Bu da Bünyan’da pek nadir görülebilecek bir işbirliğini ve birlikteliği gözler önüne seriyor.

Bünyan’ın iki muhteşem Selçuklu kervansarayına sahip olduğunu birçok insan bilir. Kayseri’de ve Bünyan’da Selçuklu sultanı Alaaddin Keykubat’ın büyük etkiler yaptığını ve şehri adeta ihya ettiğini biliyoruz. Hatta bugün yaşayan yer adlarının birçoğu onun devrinin bugünlere yansımış şeklidir. Durum böyle olmakla birlikte “Alaaddin Keykubat’ın çocukları” Alaaddin’i pek ihmal etmişlerdir. Başkan Metin, sıkı bir Alaaddin Keykubat hayranı olarak önemli adımlar atmaya hazırlanıyor.  

Bunun gibi başta Bünyan Ulu Caminin yatırının mekanının düzenlenmesi başta olmak üzere, 1790 yılında yapılmış tarihi Serdengeçti Konağını da restore etmeye hazırlanıyor ki Bünyan için hayati derecede önemli bir projedir. Çünkü, Bünyan’da eski Bünyan ev / konak yapı tekniğini gösteren bu eskilikte bir başka eser mevcut değildir. Ayrıca böyle bir tarihi yapı  Bünyan Kültür Evi olmaya yakışan yegane mekandır benim gözümde… Bu yapıyı restore ettikten sonra çocuklarımıza geçmişimizi anlatmak daha kolay olacaktır. Ayrıca bu eser, Bünyan turizmi için de harika bir mihenk taşı olacaktır.

Başkan Metin, halka önyargısız ve samimi bir şekilde yaklaştığı için bir istek patlaması da yaşıyoruz. Bu durumdan hepimiz de nasibimizi alıyoruz ama Başkan Metin, hiçbir şekilde şikayetçi değil. Sadece bazı sorunların çözümü için zamana ihtiyaç duyduğunu belirtiyor. Başta kütüphane olmak üzere kronikleşmiş birçok soruna cesaretle el atan başkanımız, Bünyan’ın en büyük mahallesi durumuna gelen Cezaevi bölgesindeki Yakutiye Mahallesine 3. Toki’nin yapılmasına vesile olduğu gibi okul, kreş, işyeri vb ihtiyaçları giderecek dev hamlelere de hazırlık yapıyor.

Başkan Metin, Bünyan’daki istihdam konularını da çok önemsiyor ve işsizliğin önüne geçip Bünyan’ı genç bir nüfusa kavuşturmak için de kolları sıvamış gözüküyor. Son yıllarda ilçemiz cezevine rağmen ciddi göç verdi ve adeta bir emekliler kasabasına döndü. Başkan Metin ise Bünyan’ı bir üretim üssüne dönüştürmeye hazırlanıyor. Yapabilir mi, yapar. Çünkü, samimiyetle bir düşünceye inanan insanlar, birkaç kişiyle işe başlasalar dahi başarılı olurlar. Tarihimiz bunun örnekleri ile doludur.

Geçtiğimiz Pazar günü Başkanımızla bakıma muhtaç Samağırlı Seyit kardeşimizi ziyarete gittik Kayseri’ye. Başkanımız ona giysiler almış, onun sevdiği yiyeceklerden almış, onun sevdiği içli köfte yemeğini yaptırmış. Hepisini de kendi cebinden harcıyor. Başkanımızla sarıldılar, Seyit’in anlatamadığı sevincini “hııık” “hııık” diye çıkardığı seslerden anladım. Yanımızda bizim Mehmet Demet Ağabey ve Alper Başkurt kardeşimiz de vardı.

Allah hayırlı ömürler nasip etsin Başkanımıza. Çünkü, bu fakir ve yardıma muhtaç insanlara kucak açmak her kula nasip olmayan bir durumdur. Bu ilgi ve sevgi, sadece Samağırlı Seyit için değil, daha birçok insan için geçerlidir. Başkanımız onlara harçlık verir, hatta kendi maaşının bir bölümü ile onlara maaşlarını öder. Hediyeler verir, makam koltuğunu da sadece ve sadece onlara teslim eder. Çünkü onlar, Başkan Beyin yardımcılarıdır. Bünyan’ı birlikte yönetirler.

Bir ağacın ulu olduğu nereden belli olur? Ağaç başını göğe doğru uzatırken dallarını da yere eğer. Bütün bunlar hepimiz için ibretlik hayat sahneleridir. Rabbim sağlık afiyet versin, yolunu bahtını açık eylesin.







Yorumlar