SULTAN HANI (BÜNYAN) – SELÇUKLU’NUN TAŞTAKİ MÜHRÜ
Kayseri-Bünyan yolu üzerinde, Selçuklu sultanlarının ticarete, güvenliğe ve medeniyete verdiği önemin abideleşmiş bir örneği durur: Sultan Hanı.
13. yüzyılın ilk yarısında, Anadolu Selçuklu Sultanı I. Alaeddin Keykubad döneminde inşa edilmiştir. Han, yalnızca bir konaklama yeri değil, aynı zamanda devletin koruyucu eli, yolculuğun güvenli limanı olmuştur.
Kervanlar Kayseri’den Sivas’a, oradan da Tebriz’e uzanırken, bu han onların hem sığınağı hem de huzur durağıydı.
Kervan sahipleri burada hayvanlarını dinlendirir, yolcular sıcak çorba içer, tacirler mallarını güven içinde saklardı.
Selçuklu taş işçiliğinin en güzel örneklerinden biri olan portalı, ince geometrik bezemeleri, kufi hat süslemeleri ve simetrik planıyla Sultan Hanı, Türk taş sanatının doruklarından biridir.
Duvarlarında sabrın, emeğin ve inancın izleri; gölgesinde ecdadın vakar dolu sessizliği vardır.
Bugün Bünyan’ın kalbinde hâlâ dimdik duran bu yapı, geçmişin ticaret yollarına ve milletin medeniyet anlayışına sessiz bir tanıktır.
Taş taş üstüne değil, ruh ruh üzerine konmuş bir eserdir Sultan Hanı…
SULTAN HANI
Seyit Burhanettin Akbaş
Rüzgâr eser Erciyes’ten, taşların diliyle konuşur,
Her kemerde bir dua, her nakışta tarih dokunur.
Kervan gelir, tozlu yollardan selam getirir,
Bir kandil yanar avluda, yürekleri aydınlatır.
Ey Sultan Hanı! Selçuklu’nun kalbi, taşta nişanı,
Alaeddin’in mühürlemiş buraya adını, şanı.
Yolcunun sırtında yük değil, duadır burada,
Her misafir Tanrı misafiri, her adım rahmettir orada.
Kervanların soluğu kalmış kemerlerinde,
Demir halkalar eskimiş, dua dolu ellerinde.
Her köşende bir ustanın alın teri parlar,
Her taşında ecdadın sabrı, inancı saklar.
Sığınaktır bu han, rüzgâra, zamana, fırtınaya,
Gecenin sessizliğinde yankılanır bir nida:
“Ben Sultan Hanı’yım, Türk’ün emanetiyim,
Taşım imanla yoğrulmuş, ben ebediyetiyim.”
Şimdi kervanlar yok, ama izleri kalmış toprakta,
Bir çocuğun duası gibi, bir ihtiyarın şapkasında.
Rüzgâr okşar duvarlarını, ecdat ses verir yeniden:
“Bu han, bu millet, bu iman, hiç sönmeyecek içinden.”
---
Yorumlar
Yorum Gönder
Lütfen görüş ve düşüncelerinizi buraya yazınız.