ATATÜRK VE KAYSERİ HAKKINDA UYDURULAN YALANLAR
S. Burhanettin AKBAŞ
Devenin hikâyesi gibi... Neresi doğru ki?
Birileri öyle bir yalan makinesine dönüşmüş ki içlerindeki kin ve nefreti kusmak için her fırsatı değerlendiriyorlar. Bugün artık onlara her türlü imkân sunuluyor; yeter ki öfkelerini kusacak bir mecra bulsunlar. Adlarını, sanlarını vermeye gerek yok; zira maksatları belli. Ama yalanlarına kısa da olsa cevap vermek şart oldu.
Kayseri, Millî Mücadele’nin Kalelerindendir
Yıllardır söylenir durur: “Kayseri, Millî Mücadele’ye tereddütle yaklaşmış, Sivas Kongresi’ne son anda katılmış.”
Yanlış!
Kayseri, Kuva-yı Milliye’nin omurgalarından biridir. Adana’daki Ermeni zulmüne karşı gönüllü birlikler kurmuş, “İntikam Alayları”yla cepheye koşmuştur. Şehitler verilmiş, gaziler yetişmiştir.
Kayserililer, tüccar kılığında köy köy dolaşıp Millî Mücadele’ye destek aramışlardır. Üç yönden kuşatılan bu şehir —Maraş, Adana, Develi hattında— hem cephede, hem geride elinden geleni yapmıştır. Esnafıyla, tüccarıyla, din âlimleriyle, yedek subaylarıyla topyekûn mücadeleye katılmıştır.
Şişlioğlu ailesinin Türk ordusuna yaptığı yardımlar, Bünyanlı Karabey Elbaşı, Kamberli Osman gibi isimlerin cepheye mal ve can desteği, bu şehrin fedakârlığını tarihe altın harflerle yazmıştır.
Hatta yalnız Müslümanlar değil, Türk Ortodoks lideri Papa Eftim de Atatürk’e “bir ordu kadar” yardımda bulunmuştur.
Kızıklızade Hoca Kasım Efendi’ye İftiralar
Bir başka iftira da Kızıklızade Hoca Kasım Efendi’ye atılıyor. Sözde Atatürk’le yaşanmamış olaylar anlatılıyor. Oysa Hoca Kasım Efendi, Atatürk’ü Kayseri’ye gelmeden önce rüyasında görmüş, “Allahü’lâlem doğudan mavi gözlü bir zat gelecek ve ülkeyi kurtaracak, o zat siz olmalısınız.” diyerek desteğini açıkça ilan etmiştir. Gerisi laf-ü güzaf…
Kayseri Cezalandırılmadı, Ödüllendirildi
Bazıları, Kayseri’nin Cumhuriyet döneminde “cezalandırıldığını” iddia ediyor.
Bu da külliyen yalan!
Atatürk, Anadolu’da güvenli şehirlerde sanayi ve devlet yatırımlarını başlatma politikasını bizzat uygulamıştır. Kayseri’de elektriğin üretilmesi, tren hattının gelmesi, Tayyare Fabrikası’nın, Sümerbank’ın ve Bünyan Battaniye Fabrikası’nın kurulması hep bu planın sonucudur.
Kayseri sanayisinin temeli Atatürk’ün vizyonuyla atılmıştır.
Atatürk Düşmanlığının Arkasında Kimler Var?
Peki, bunların derdi nedir?
Neden Atatürk’e, Millî Mücadele’ye iftira atarlar?
Çünkü bunlar, geçmişte olduğu gibi bugün de dış mihrakların sesi olmaktan utanmazlar. İngiliz istihbaratına hizmet eden, yazdıkları metinleri onların masasına koyan bu zavallılar, “devşirilecek her beyni” kâr sayarlar. Üstelik bugün bu kişiler, medyada ve bazı mecralarda destekleniyor.
Bu, Türk milletinin vicdanında asla karşılık bulmayacaktır.
Tarih Belgeyle Yazılır
Tarih; söylentiyle, dedikoduyla değil, belgeyle yazılır.
Bugüne kadar ulaştığımız belgeler de şunu gösteriyor:
Kayseri, Millî Mücadele’nin kalbinde yer almış bir şehirdir.
Atatürk’ün 19 Aralık 1919’da görüştüğü Kayserililer arasında dönemin müftüsü Ahmet Remzi Efendi’den Bünyanlı Müderris Mehmet Âlim Efendi’ye, Hacılarlı Mustafa Efendi’den Tacettin Tacettinoğlu’na kadar onlarca isim vardır. Her biri, o günün zor şartlarında millî iradenin taşıyıcısı olmuştur.
Son Söz
Bugün hâlâ Atatürk’e, Millî Mücadele’ye ve Kayseri’ye iftira atanlar varsa, bilin ki dertleri tarih değil, hakikati gölgelemektir.
Fakat unutsunlar ki bu milletin hafızası güçlüdür.
Yalanla kirletilemeyecek kadar güçlü.
🕮 Kaynakça Önerileri:
- Ömer Çelebi, Atatürk Kayseri’de, Ankara, 1973
- Zübeyir Kars, Millî Mücadele’de Kayseri, Kültür Bakanlığı, 1993
- Ahmet Hilmi Kalaç, Kendi Kitabım, Yeni Matbaa, 1960
- Ali Sarıkoyuncu, “Mustafa Kemal ve Millî Mücadele’de Din Adamları”, Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, sayı: 39
- Bayram Sakallı, “Millî Mücadele’de Kayseri Yöresinde Teşkilatlanma”, II. Kayseri ve Yöresi Tarih Sempozyumu Bildirileri, 1988
- Mazhar Müfit Kansu, Erzurum’dan Ölümüne Kadar Atatürk’le Beraber, TTK Yayını, 1968
Yorumlar
Yorum Gönder
Lütfen görüş ve düşüncelerinizi buraya yazınız.