YOZGATLI KINALI HASAN
Çanakkale’nin Kınalı Kuzularından Bir Hatıra
S.Burhanettin AKBAŞ
Çanakkale’de araştırmacı-yazar Salim Dağ ile yaptığımız gezide, onun zengin hatıra hazinesinden birçok ibretlik hikâye dinledim. Edirneli bu muhterem insan uzun yıllar Çanakkale üzerine çalışmış; Kayseri’de de öğretmenlik yapmış olması, sohbetimizi daha da samimi kıldı.
Onun anlatımlarından biri, Çanakkale’nin sembollerinden olan Yozgatlı Hasan, nam-ı diğer Kınalı Hasan idi.
---
Kınalı Bir Delikanlı: Yozgat’ın Kara Yakuplar Köyünden
Yozgat’ın Sorgun ilçesine bağlı Kara Yakuplar köyünden çıkan Hasan, daha bıyıkları terlememiş bir delikanlıydı. Kendisi gibi genç arkadaşlarıyla yaya olarak Çanakkale’ye varmış; 64. Piyade Alayı, 1. Tabur, 2. Bölük saflarına katılmıştı.
Bölük Komutanı Yüzbaşı Sırrı Bey, askerleri ile yakından ilgilenen bir komutandı. Hasan’ın başındaki kına dikkatini çekti. Ellerde, parmaklarda kına görmeye alışkındı ama saçtaki kınayı ilk kez görüyordu. Hasan, mahcup bir şekilde:
— “Komutanım, anam yaktı bu kınayı. Niye yaktığını da sormadım…” diyebildi.
Sırrı Bey, bunun sebebini öğrenmek için Hasan’a mektup yazdırdı.
---
Hasan’ın Mektubu ve Yollara Düşen Cevap
Hasan, bölük yazıcısına söyledi, o yazdı. Mektubunda komutanını, arkadaşlarını, bulunduğu yerin güzelliğini anlattıktan sonra asıl meseleye geldi:
— “Anacığım, saçımdaki kınanın bir manası varsa yaz da kumandanıma söyleyeyim…”
Mektup Yozgat yollarına düştü… Aradan iki ay geçtikten sonra cevap geldi.
Anası Hatçe Ana şöyle diyordu:
> “Yavrum Hasanım, Kınalı Kuzum…
Bizde Allah için kurban seçilen koçların başını kına ile süslerler.
Dört kardeşin içinde seni en çok sevdiğimden, seni Hz. İsmail’e kardeş seçtim.
Kıyamet günü o kına senin işaretin olacak.
‘Aha benim kınalı kuzum burada!’ deyip seni bulacağım.”
---
Şehadet Haberi ve Komutanın Feryadı
Yüzbaşı Sırrı Bey mektubu gözyaşları içinde okudu. Hemen Hasan’ın bulunmasını istedi.
Fakat posta eri mahzun bir sesle döndü:
— “Komutanım… Hasan, Arıburnu’ndaki çarpışmada şehit oldu.”
Bu haber üzerine Yüzbaşı Sırrı Bey hıçkırarak şöyle diyordu:
— “Bilmeliydim… Kurbanların kınalı olması gerek.
Bu yiğitlerin hepsi kınalı… Hepsi vatana kurban seçilip gönderildiler.
Hepsi Hasan gibi kınalı kuzuydu… Bilmeliydim!”
---
Çanakkale’nin Kınalı Evlatları
Kınalı Hasan’ın hikâyesi, Çanakkale’deki binlerce Mehmetçiğin fedakârlığının bir özeti gibidir. Anadolu’nun köylerinden çıkan bu gençler, analarının duaları ve kınalı alınlarıyla vatana kurban gitmeyi göze alarak cepheye koşmuşlardı.
Bu hikâye, sadece bir annenin evladına duyduğu sevgiyi değil, bir milletin evlatlarını nasıl uğurladığını gösteren en dokunaklı örneklerden biridir.
Seyit Burhanettin Akbaş
Yorumlar
Yorum Gönder
Lütfen görüş ve düşüncelerinizi buraya yazınız.