**MİLLÎ MÜCADELE’DE GÖRMEZDEN GELİNEN BİR DAYANIŞMA:KAYSERİ MERKEZLİ TÜRK ORTODOKSLARI VE PAPA EFTİM’İN ROLÜ** Seyit Burhanettin Akbaş www.kayserigun.com
**MİLLÎ MÜCADELE’DE GÖRMEZDEN GELİNEN BİR DAYANIŞMA:
KAYSERİ MERKEZLİ TÜRK ORTODOKSLARI VE PAPA EFTİM’İN ROLÜ**
Türk tarih yazımında Millî Mücadele yılları genellikle askerî ve siyasi boyutlarıyla ele alınır; ancak toplumsal desteğin çok katmanlı yapısı çoğu zaman geri planda kalır. Bu bağlamda, Kayseri merkezli Türk Ortodoks cemaati ve Papa Eftim’in milli mücadeleye katkıları, maalesef hak ettiği ilgiyi uzun yıllar boyunca görememiştir. Oysa bu destek, Anadolu’da “bir millet olarak var olma” iradesinin ne kadar geniş bir tabana yayıldığını gösteren en ilginç örneklerden biridir.
Kayseri: Türk Ortodokslarının Doğuş ve Direniş Merkezi
- yüzyıl başında Türk Ortodokslarının en önemli merkezlerinden biri Kayseri’nin Zincidere (Rumca: Zintidere) köyüdür. Osmanlı toplum yapısı içinde dil olarak Türkçeyi benimsemiş, yaşam pratikleri bakımından da Anadolu Türk kültürüyle derin bağlar kurmuş bu topluluk, Osmanlı’nın son döneminde Rum Patrikhanesi’nin siyasallaşan politikalarına karşı duruş sergilemişti.
Papa Eftim (Pavlos Karahisaridis), bu oluşumun lideri olarak yalnızca dinî değil, aynı zamanda millî bir rol üstlenmiştir. Özellikle Mondros sonrasında Rum Patrikhanesi’nin, işgal güçleriyle uyumlu bir “Ayrılıkçı Rum kimliği” inşasına yönelmesi, Kayseri’deki Türk Ortodoks topluluğunu daha da bilinçlendirmiştir. Bu süreçte Papa Eftim, “Anadolu’nun sadık evladı” vurgusuyla millî duruşu öne çıkarmıştır.
Atatürk ile Papa Eftim’in Teması ve Tarihî Önemi
Mustafa Kemal Paşa’nın Türk Ortodoks hareketine verdiği önem, Papa Eftim’e söylediği şu sözle somutlaşır:
“Bana bir ordu kadar yardım ettiniz.”
Bu ifade, sembolik bir övgü olmanın ötesinde, Türk Ortodokslarının stratejik değerini işaret eder. Çünkü Millî Mücadele yalnızca silahlı bir direniş değil, aynı zamanda işgal güçlerinin Anadolu’daki farklı unsurları ayrıştırma çabalarına karşı verilen büyük bir toplumsal mücadeleydi.
Atatürk’ün bu desteği değerli görmesinin bazı temel sebepleri vardır:
- Birlik ve bütünlük mesajı: Hristiyan bir topluluğun millî hareketi açıkça desteklemesi, işgal güçlerinin “Anadolu Hristiyanları bizim yanımızdadır” propagandasını boşa çıkarmıştır.
- Rum Patrikhanesi’nin politikalarına karşı sivil bir direnç: Papa Eftim’in tutumu, Fener Patrikhanesi’nin Anadolu’dan topladığı destek tabanında ciddi kırılmalar yaratmıştır.
- Kültürel entegrasyonun ispatı: Türk Ortodoksları Türkçeyi ana dili gibi konuşan, Anadolu kültürüyle bütünleşmiş bir topluluk olarak “Türkiye bir din devleti değil, bir millet devletidir” fikrinin somut örneği hâline gelmiştir.
Kiliselerde Türk Ordusu İçin Dua Edilmesi
Millî Mücadele yıllarında Kayseri’deki Türk Ortodoks kiliselerinde Türk Ordusu’nun muzafferiyeti için düzenli olarak dualar yapılmıştır. Bu durum hem dönemin basınında hem de kilise kayıtlarında yer yer iz bırakmıştır. Dua metinlerinde “Anadolu’nun selameti”, “işgalin def’i” ve “Türk askerinin başarısı” gibi doğrudan millî temalara yer verilmesi dikkat çekicidir.
Bu durumun üç yönlü etkisi olmuştur:
- Moral desteği: Askerî birliklerin bulunduğu Kayseri’de, diğer toplulukların desteği askerler üzerinde olumlu etki yaratmıştır.
- Toplumsal birliktelik: Müslüman-Türk halkı ile Türk Ortodoks topluluğu arasındaki yakınlık daha görünür hâle gelmiştir.
- Uluslararası algı: Anadolu Hristiyanlarının da Türk ulusal hareketine destek vermesi, işgal güçlerinin "azınlıkların korunması" söylemini temelsiz bırakmıştır.
Türk Ortodokslarının Millî Duruşunun Siyasî Yansımaları
Papa Eftim’in başını çektiği bu hareket, Millî Mücadele’nin ardından da kurumsallaşmış; 1922’de Bağımsız Türk Ortodoks Patrikhanesi kurulmuştur. Bu adım, sadece dinî bir örgütlenme değil, aynı zamanda millî egemenlik fikrinin cemaatler düzleminde de karşılık bulduğunu gösterir.
Cumhuriyet kadroları, bu Patrikhaneyi destekleyerek:
- Anadolu Hristiyanlarının bir kısmının Anadolu’ya aidiyetini güçlendirmiş,
- Rum Patrikhanesi’nin siyasî etkisini sınırlandırmış,
- Yeni devletin laik ve ulusal karakterini pekiştirmiştir.
Sonuç: Unutulan Bir Dayanışmanın Yeniden Hatırlanması
Kayseri merkezli Türk Ortodoks topluluğunun Millî Mücadele’ye desteği, tarih yazımında yeniden hatırlanması gereken bir “toplumsal cesaret” örneğidir. Kiliselerde edilen dualar, Papa Eftim’in açık ve risk alan tutumu, Türk-Müslüman halkla kurulan kardeşlik ilişkisi; hepsi birlikte Anadolu’nun işgal yıllarında nasıl yekvücut hâle geldiğini gösterir.
Bu hikâye bize şunu hatırlatıyor:
Millî Mücadele yalnızca Müslüman Türklerin değil, Anadolu’ya yürekten bağlı bütün unsurların ortak direnişidir.
Ve bu direnişin manevi merkezlerinden biri, hiç şüphesiz Kayseri olmuştur.
Yorumlar
Yorum Gönder
Lütfen görüş ve düşüncelerinizi buraya yazınız.