BÜNYAN KARATAY HANI
İnceleme Tarihi :Temmuz 2006
Yeri : Karatay Hanı Kayseri’ye 40 km. mesafedeki Karatay (Karadayı) Köyü’nde yer almaktadır.
Bugünkü durumu: Günümüzde kullanılmamaktadır.
Tarihi : 1240 yılında inşa edilmiştir.
Plan ve mimari özellikleri : Karatay Hanı,
kapalı barınak mekânıyla bunun güneyindeki
avlu ve servis mekânlarından oluşmaktadır.
Neredeyse küçük bir kale görüşüne sahip
kervansarayın dış duvarları oldukça yüksek
yapılmıştır. Avluya girişinin bulunduğu güney
cephenin duvarları, ikisi köşelerde, birer tanesi
de taç kapının doğu ve batı tarafında bulunan
kulelerle desteklenmiştir. Bu kulelerden kö-
şedekiler yıldızvari biçimliyken, taç kapının
doğu ve batısındakiler duvardan üç kademeli
(birincisi silindirik, ikincisi düz profilli üçüncüsü üzeri geçmeli örgü desenli) olarak çıkıntı
yapan kulevari şekildedirler. Kervansarayın
doğu cephesinde ise avlunun kuzeydoğu kö-
şesinde altıgen biçimli köşe kuleleri, giriş cephesinin köşesi ile avlu köşesi arasında kalan
duvar yüzeyinde de dairesel kesitli ve yıldız
silindir birleşimli payandalar bulunur. Avluya
göre daralan kapalı bölümün doğu cephesinde sırayla yarım altıgen, dikdörtgen ve köşede
kare biçimli destek payandaları görülmektedir.
Kervansarayın doğu ve batı cepheleri simetrik
olarak düzenlenmiştir. Kuzey cephede ise köşe
payandalarının dışında duvarın orta kısmında
iki adet dikdörtgen payanda yer almaktadır.
Avlu kısmının doğu cephesinin güney ucuna
kaydırılan kemerli açıklık ise kervansarayın
hamamının külhan bölümüdür.
Bütün cephelerde payandaların arasına gelecek şekilde birer adet çörten yer almaktadır.
Güney cephe batı tarafta taç kapıya yakın olan
çörten üzerindeki kabartmalar bakımından ilginç bir örnektir. Çörtenin ön yüzünde oturur
pozisyonda bir insan figürü, batı yüzünde boğa
figürü, doğu cephesinde ise diğerinden farklı
olarak boğa figürünün başı cepheden verilmiş-
tir. Bu cephede taç kapıya daha uzak olan ikinci
çörten yeleli arslan şeklinde tasarlanmıştır.
Avlu taç kapısının yüksekliği 12.70 ila 13.00
metre arasındadır. Genişliği ise yaklaşık 8.00
m. olup, duvar cephesinden 2.50 m. dışa doğru
çıkıntı yapmaktadır. Taç kapı, genişlikleri birbirinden farklı dört bordürle kuşatılmıştır. Bu
bordürlerin taçkapıyı üstten de çerçevelediği
düşünülmektedir. 13 cm. genişliğindeki birinci
bordür, dairesel profilli bir şeridin düz ve ters T
yapacak şekilde meandırlar meydana getirdiği
bir geometrik kompozisyonla bezelidir. 68 cm.
genişliğindeki ikinci bordürün yüzeyinde ise,
kırık çizgi sisteminden gelişen ve sonsuz karakterli olan 9 ve 10 kollu yıldızlardan meydana
gelmiş geometrik kompozisyon uygulanmıştır.
Bezemeyi oluşturan şeritlerin yüzeyi içbükey
olarak yivlendirilmiştir. 11 cm. genişliğindeki üçüncü bordürün yüzeyi ise dairesel profilli
üç şeridin meydana getirdiği üçlü geçmelerden
müteşekkil geometrik bezemeyle süslenmiştir.
Dördüncü bordür 28 cm. genişlikte olup, düz
profilli şeritlerin geçme yapmasıyla ortaya çıkmış yarım yıldız desenleriyle süslenmiştir. Bu
bordürlerin tamamının orijinalde taç kapıyı üstten de kuşattığı düşünülmektedir. Bordürlerde
taçkapının genelinde olduğu gibi erimeler gözlenmektedir. Bunlardan sonra içe doğru sivri
kemer ve mukarnaslarla birlikte dikdörtgen
cephe yüzeyinden ana nişe doğru bir kademelenme mevcuttur. Taçkapı kemerinin üzerinde
üst kısmı dilimli alt kısmı dikdörtgen şeklinde düzenlenmiş kitabe bulunmaktadır. Duvar
yüzeyinden çökertilmiş bir alana yerleştirilen
beyaz mermerden kitabe yuvasının etrafı iç içe
geçmeler yaparak daireler oluşturan şeritlerle
bezenmiş bir kuşakla çerçevelenmiştir. Taçkapı
kemerinin yüzeyi kapalı geometrik biçimlerin
oluşturduğu geometrik kompozisyonla süslenmiştir. Taçkapı nişini yanlardan sınırlandıran
sütuncelerin zar tipi başlıklarından doğudakinde arslan batıdakinde güvercin kabartması yer
almaktadır. Sütuncelerin üzerinden başlayan
bordür ise aralarına yer yer insan, boğa vs. figürlerinin de serpiştirildiği rumi ve palmet örgülerinden meydan gelmiş bir bitkisel kompozisyonla bezenmiştir. Süsleme alçak kabartma
olarak işlenmiştir. Taçkapının mukarnaslı kavsara alınlığında köşelere, yüzeyleri geometrik
süslemeli birer rozet yerleştirilmiştir. Taç kapı
kavsarası yedi sıra mukarnas dizisinden oluş-
maktadır. Avlu taç kapı mihrabiyeleri sekiz kollu yıldız kompozisyonu ile süslenmiş bordürle
üç yönden çerçevelenmiş olup nişleri dört sıra
mukarnaslı kavsaraya sahiptir.
Avluya 13.00 metre uzunluğundaki giriş
eyvanından geçilir. Giriş eyvanı batı yanında çeşme eyvanı olarak adlandırılan bölümün
kemerinin üst ve yan kısımlarına yerleştirilen
süsleme panosu üzerinde geometrik, bitkisel ve
figürlü süslemeler yer almaktadır. Çeşme eyvanı, dış kenarlarda kemer başlangıç seviyesinden
başlayıp, üç yönde dolaşan mukarnaslı bir ku-
şakla çevrelenmiştir. Yanlardaki mukarnasların
ara yüzeyleri geçmeler yapan kıvrım dallarla
doldurulmuşken, üstteki mukarnas aralarına
hayvan figürleri yerleştirilmiştir. Üstteki mukarnaslı çerçeve kuşağı 17 bölümden oluşmakta olup dış yanlarındaki birer adet mukarnaslı
bölümleri boş bırakılmış, kalan 15 mukarnasın
içlerine ise değişik hayvan figürleri işlenmiş-
tir. Kuzeyden güneye doğru; kuş, ejder, köpek,
tavşan, boğa, kaplan, arslan, fil, arslan, geyik,
kuş, kuş, çakal (kurt), karaca? ve ağzında balık
olan kuş figürleri sıralanmıştır.
Mukarnaslı kuşaktan sonra iki yazıdan baş-
layarak üç yönde eyvan kemerini kuşatan geniş
bordür düzeninin işlendiği geometrik bezeme
görülmektedir. Eyvan kemerinin yüzeyi iki ku-
şak olarak bölümlenmiş olup, üst kuşağın yüzeyine yarım sekizgenlerin kesişmesinden oluşan
dört köşeli yıldızlarla, alt kuşak ise düz ve ters
olarak işlenmiş üç yapraklı palmet dizisiyle
süslenmiştir. Giriş eyvanının batısında muhtemelen yönetici odaları, L planlı bir bölüm ile
günümüzde türbeye dönüştürülmüş eyvandan
oluşan mekânlar yer almaktadır. Türbenin olduğu eyvanın üzeri ön kısım beşik tonoz, batı
taraf yıldız tonoz olmak üzere iki farklı örtüye
sahiptir. Muhtemelen Osmanlı döneminde türbeye dönüştürülen bu mekânda kimin yattığı
tespit edilememektedir. Batı kanattaki diğer
bölümlerin tamamının üzeri sivri beşik tonozlarla örtülüdür. Çeşitli kaynaklar hanın bu bö-
lümünün yabancı devlet başkanlarının misafir
edilmesi ve anlaşmalar yapılması için devlet
dairesi görevini üstlendiğini ve hanların devlethane olarak da kullanılmış olabileceğini ileri
sürerler.
Giriş eyvanının doğu kanadında ise mescit,
hamam ve mescidin güneyinde muhtemelen
görevli odası olabilecek mekanlar yer almaktadır.
Mescit kapısı kuzey cephede yer almakta
olup üç yönden iki bordürle kuşatılmıştır. Duvar yüzeyinden taşırılan birinci bordürde saç
örgüsü şeklindeki geçmelerden oluşan geometrik bezeme yer alırken, daha geniş tutulan ikinci bordürde kırık çizgi sisteminden gelişen on
kollu yıldız düzenlemelerinin yer aldığı geometrik süsleme dikkati çeker. Bezemenin alçak
kabartma olarak yapıldığı görülmektedir.
Sivri formda düzenlenen kapısının kuşatma
kemerinin alnı alçak kabartma mescit tarzında
işlenmiş meandırlarla hareketlendirilmiştir.
Kemer köşeliği boş yer bırakmayacak şekilde, alçak kabartma tekniğinde işlenmiş basit
kıvrım dallar ve rumi yapraklardan meydana
gelen bitkisel süslemeyle bezenmiş, köşelerdeki dairesel madalyonların yüzeyinde ise kufi
yazı tarzında işlenmiş Allah yazısı yer almaktadır.
Kapı beş sıra mukarnaslı kavsarayla örtülmüştür.
Mescit harimi, 5.27 x 5.30 m. ölçülerinde
olup üst örtüyü oluşturan kubbeye köşelerde
mukarnaslı tromplarla geçilmiştir.Tromp yü-
zeyleri bezemelidir. Duvar yüzeyinden çıkıntı
yapmayan ve yarım daire niş olarak düzenlenen
mihrap, üç sıra mukarnaslı kavsarayla örtülmüş
olup, niş yüzeyi üç düşey şeritle bölümlendirilmeye çalışılmıştır.
Mescidin doğusunda yer alan hamama üzeri beşik tonozla örtülü dar koridorun doğusuna
açılan sivri kemerli büyük nişin içerisindeki
kapıdan geçilerek girilmektedir. Karatay Hanı
hamamı, soyunma, soğukluk, iki adet halvetten
oluşan sıcaklık, su deposu ve külhandan ibarettir. Isı kaybını önlemek için hamamın olduğu
bölümün tamamı, kervansarayın diğer hacimlerinden daha basık tutulmuştur.
Hamamın soyunmalığı 2.60 x 2.60 m. öl-
çülerinde olup üzeri değirmi bir tonozla örtülmüştür. Bu bölümün aydınlatılması tonozun tepesine açılan çintemani (üç benek) formundaki
bir ışıkla sağlanmıştır.
Soğukluğa, soyunmalığın güney duvarının
doğu köşesine yerleştirilen kapıdan girilmektedir. 2.70 x 2.67 m. ölçülerinde kare bir mekan
olan soğukluğun üzeri mukarnaslı bir kubbeyle
örtülmüştür. Bu bölüm kubbenin tepesine açı-
lan beş adet yuvarlak formlu ışık gözüyle aydınlatılmıştır. Soğukluğun güney duvarında,
tek delikli bir musluk yeri bulunmaktadır. Bu
mekânın tahrip edilen duvarları içerisinde 0.12
m. çapında künkler görülmektedir.
Halvetlere, soğukluğun kuzey ve doğu kö-
şelerine açılan iki kapıdan geçilmektedir. Do-
ğudaki halvet 2.80 x 2.80 m. ölçülerinde olup,
üzeri köşelerde yarım çapraz tonozlarla duvara oturan bir nevi aynalı tonozla örtülmüştür.
Halvetin aydınlatılması, tonozun tepesindeki
yukarı doğru daralan fenerin yan yüzleri ve tepesine açılan yuvarlak formlu ışık gözleriyle
sağlanmıştır. Bu fenerin çevresi yatay ve dikey
eksenlerde kesişen şeritlerin meydana getirdi-
ği geometrik bezemeyle tezyin edilmiştir. Batı
cephesi hariç diğer cephelerinin ortalarında
musluğun bağlandığı tek delikler görülmektedir. Kuzey doğu köşedeki halvet 2.78 x 2.82 m.
ölçülerinde olup, üzeri köşelerde mukarnaslı
tromplara oturan bir kubbeyle örtülmüştür. Bu
mekân, kubbenin tepesinde bir, yanlarda iki
adet olmak üzere toplam üç adet ışık gözüyle
aydınlatılmıştır. Bu halvetin doğu duvarı ortasında bulunan açıklık ile su deposu irtibatlandırılmıştır. Fakat bu açıklığın çevresi zamanla
tahrip edildiği için günümüzde kapıya dönüştü-
rülmüştür. Halvetin güney ve batı duvarları ortalarına gelecek şekilde konan tek delikli ayna
taşları dikkati çekmektedir. Doğu duvar içerisindeki künklerden bu cephede de ayna taşının
olabileceği akla gelmektedir. Her iki halvette
bulunması gereken kurna ve sekiler günümüze
ulaşamamıştır.
Su deposu 2.58 x 1.25 m. ölçülerinde olup,
üzeri sivri bir tonozla örtülüdür. Ancak bu tonozun kuzey köşesinin yaklaşık 0.55 metrelik
bölümünün üzeri açıktır. Su deposunun doğusunda bulunan külhanın sivri kemerli ocak ağ-
zının içerisi molozlarla dolmuştur.
Yılmaz Önge, Kayseri Sultan Hanı ile Karatay Hanı hamamlarının plân benzerliklerinden
dolayı her iki hamamın aynı ustalar ya da aynı
mimar tarafından yapılmış olabileceğini önermektedir. Kervansaray VGM tarafından 1958-
1962 yılları arasında onarılmıştır. Hamam köyle aynı su kaynağından beslenmekte olup, su
kanalının büyük bölümü günümüze ulaşmıştır.
Hamamın giriş kapısının güneyinde yer alan
sivri tonoz örtülü dikdörtgen mekânın hangi
amaçlar için kullanıldığı tespit edilememiştir.
Ancak tarihî kaynaklarda geçen bimaristan bö-
lümünün bu mekân olması akla yatkın gelmektedir.
Giriş eyvanının avluya bakan cephesi yanlardan birer silme kuşağıyla sınırlandırılmıştır.
Bu silmeler üstte Zengi düğümlü bir kemerle
bitirilmiştir. Kemer köşeliklerine vücutları cepheden bir yarım, üç tam daire şeklinde birbirine
dolanmış olarak iki adet ejder figürü simetrik
olarak işlenmiştir. Her iki ejder de sivri dişli ve
küçük kulaklı olarak tasvir edilmiştir. Bu ejderler Anadolu Selçuklu sanatı’ndaki en büyük
ejder figürleri olması bakımından dikkat çekicidir.
Avlunun güneybatı cephesinde duvara yerleştirilmiş olarak yapılan 24 adet taş basamaklı
merdivenle hanın çatısına çıkılmaktadır.
Avlunun doğu ve batı tarafları asimetrik bir
düzenlemeye sahiptir. Batı tarafında ikişer sıra
halinde toplam 12 adet yığma taş ayağa atılmış
sivri kemerlerin oluşturduğu ve üzeri sivri tonozla örtülü bir revak yer alır. Buna karşılık avlunun doğu tarafında üzeri sivri tonozla örtülü
altı adet oda bulunmaktadır. Bütün odalara basık kemerli kapılardan girilmektedir. Kuzeyden
güneye doğru ikinci kapıdan iki ayrı mekâna
geçilmektedir. Bu mekânlar hana gelen hatırlı
konuklarca kullanılmış olabilirler.
Hanın barınak kısmına bir taç kapı ile girilir.
Taç kapının yüksekliği 11.20 m.x 7.20m. ölçülerinde olup cephe duvarından dışa doğru 2.35 m.
çıkıntı yapar. Taçkapı genişlikleri ve bezemeleri farklı altı bordürle kuşatılmıştır. Taçkapıyı
en dışta kuşatan dar yüzeyli bordür bezenmeden yalın bırakılmıştır. İkinci bordürün yüzeyi dairesel profilli şeritlerin ikili alt-üst geçme
yapmasıyla meydana gelmiş zencereklerle bezemelidir. Diğer ikisinden daha geniş tutulan
üçüncü bordürün yüzeyinde herhangi bir süsleme bulunmaz. Dördüncü bordürde yarım yıldız
desenleri tatbik edilmiştir. Taçkapının en geniş
bordürü olan beşinci bordürün yüzeyinde kırık
çizgi sisteminden gelişen ve on kollu yıldızlar
meydana getiren geometrik kompozisyon gö-
rülmektedir. Yüzeyden eğimlendirilen son bordürde ise farklı büyüklükte dairesel düğümler
meydana getiren iç bükey kesitli şeritlerin yer
aldığı süsleme dikkati çeker. Taçkapıyı yanlardan sınırlayan sütuncelerin gövdeleri yalın
bırakılmıştır. Taçkapı kemeri üstte kırık çizgi
ve kapalı formda geometrik biçimlerin meydana getirdiği altı kollu yıldızlarla bezenmiştir.
Altta ise üsttekinden daha geniş bırakılan yü-
zeye yarım yıldız desenleri oyulmuştur. Kemer
köşeliğinin batı tarafındaki dairesel rozetlerin
birinin yüzeyinde sekiz, diğerinin yüzeyinde
ise altı kollu yıldız deseni işlenmiştir. Doğu taraftakilerde de aynı yıldızların farklı tarzda tatbik edildiği gözlenir. Ortadaki rozet tamamen
tahrip olmuştur.
Taç kapı nişini örten tonozun mukarnaslarla
hareketlendirilmiş konsollara oturduğu gözlenmektedir. Giriş kapısının basık kemeri üzerinde
ana taç kapıdakine benzer biçimde düzenlenmiş
kitabe yer almaktadır. Kitabe, alt kısmı tahrip
olan yarım yıldız desenlerinin işlendiği ince bir
bordürle çerçevelenmiştir. Ancak burada kitabe
mermer değil, küfeki taşına işlenmiştir. Taç kapının bordür taşlarının büyük bölümünün yenilenmiş olduğu gözlenmektedir. Taçkapı nişinde
üçü kitabenin üstünde, ikisi altında toplam beş
adet rozet yer alır. Üstte ortadaki rozetin yüzeyi kırık çizgi sisteminden gelişen sekiz kollu
yıldız deseniyle bezenmiş, iki yandaki rozetler
ise on iki yapraklı çiçek şeklinde tasarlanmış-
tır. Alttaki iki rozet ortadakiyle aynı şekilde dü-
zenlenmiştir. Taç kapı yan nişi üzerindeki dikdörtgen panoda kırık çizgi sisteminden gelişen
geometrik bezeme yer almaktadır.
Kapalı bölüm kuzey-güney doğrultusunda
dikdörtgen planlı bir mekan olup, dört sıradan toplam 24 ayağın beş sahna ayırdığı düzenlemeye sahiptir. Orta sahnın ortasına kubbe
oturtulmuş, diğer bölümler sivri tonozlarla örtülmüştür. Orta sahın, kuzey-güney doğrultusunda sivri tonozla örtülü iken, ikişerli yan sahınlar doğu-batı doğrultusunda sivri tonozlarla
örtülüdür. Ortada oluşturulan kare tabandan
üçgenlerle sekizgen gövdeye, sekizgenden de
pandantiflerle kubbeye geçilmektedir. Kubbe
dıştan pramidal bir külah ile örtülüdür. Barınak
bölümü doğu cephede dört adet, batı cephede üç
adet mazgal pencere ve kubbe kasnağına açılan
dört adet pencereyle aydınlatılmaya çalışılmış-
tır. Fakat içerisi oldukça karanlıktır. Hanın batı
cephesinin en kuzeyindeki mazgal pencerenin
üst bölümünden başlayan havalandırma bacasının çatıya kadar devam ettiği görülmektedir.
Yapılan son onarımlarda bu baca ile diğer bütün
bacaların üzeri betonla sıvanarak kapatılmıştır.
Hol bölümünde yer alan sekiler ortalama
olarak 0.55-0.60 m. yüksekliktedir. Bu sekilerin bazılarına bitişik olarak taştan oyulmuş
hayvan yemlikleri yerleştirilmiştir. Üst örtü-
yü taşıyan ayaklarda ve yemlik olarak oyulmuş
taş yalaklarda hayvanları bağlamak için açılmış
delikleri görmek mümkündür.
Süslemesi : Karatay Hanı’nda süsleme tamamıyla taş malzemeyle, taç kapılarda, çeşme, eyvan kemeri ve mescit kapısı da yer almaktadır.
Genişlikleri farklı bordürlerle çerçevelenen
avlu taç kapısında, geometrik ve bitkisel dü-
zenlerin yanı sıra aralara serpiştirilmiş boydan
insan kabartmaları ile hayvan başları dönemin
sosyo-kültürel eğilimlerini de yansıtması bakı-
mından dikkat çekicidir.
Çeşme eyvanının bezemelerinde, daha çok
küresel örtü elemanı olarak taçkapı ve mihraplarda gördüğümüz mukarnasın yüzeyi sınırlayan
bir bordür bezemesi olarak kullanılması ilgi çekicidir. Mukarnas nişleri arasına kabartma olarak işlenen hayvan tasvirlerinin sayısının 12’den
fazla olması ve 12 hayvanlı Türk Takvimi’nde
yer alan bazı hayvanların burada yer almaması
ise bu bağlantıları güçleştirmektedir. Öte yandan
eyvan kemerinin avluya bakan cephesine işlenen
ve döneminin en büyük tasvirleri olan ejderlerin
girişi koruyan bekçi sembolüyle Asyatik anlayışları yaşattığı gözlenir.
Kapalı bölüm taç kapısında geometrik bezemeli silme kuşakları ve bordürlerin yanı sıra
daha çok yüzeyi geometrik bezemeli rozet kabartmaları yer alır.
Handa bezeme açısından dikkati çeken bir
diğer unsur da çörtenlerdir. Aslan, boğa başı
gibi örneklerin yanı sıra, insan-boğanın birlikte
ele alındığı çalışmaların da olduğu bu uygulamalar üç boyutlu tasarımlarıyla heykel formuna yaklaşan detaylar olarak kabul edilebilir.
Malzeme ve teknik : Sadece ana taç kapı
kitabesinde mermer, hanın beden duvarları
ve üst örtüsünde kesme taş malzeme kullanılmıştır. Temel bölümündeki taşlar daha büyük
ölçüde tutulmuştur. Hanın genel olarak dış duvarları farklılık göstermekle birlikte ortalama
iki metre kalınlığındadır. Hamam bölümündeki duvarlar daha ince olmakla birlikte diğer
odaların duvarları da dış cephe duvarlarından
ince tutulmuştur. Orijinalinde hanın üst örtüsü-
nün toprak olduğu, 1958-1962 yılları arasında
Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yapılan
onarımlarda kesme taş malzemeyle kaplandığı
anlaşılmaktadır.
Hanın bütün duvarları Selçuklu dönemi
yapılarında sıkça görülen dolgu duvar tekniği
kullanılarak inşa edilmiştir.
Kitabesi : Yapının avlu taç kapısındaki kitabesi 1240-41, vakfiyesi ise 1247 tarihlidir.
Tarihlendirme : Eser 1241 yılında inşa
edilmiş olmalıdır.
Kaynakça:
Ahmed bin Ali El Kalkaşendi, Sübhü-l A’şa,
C. XIV, Beyrut, 1987.
Aksaraylı Kerimeddin Mahmud, Selçukî
Devletleri Tarihi (Müsameret-al-Ahbar),
(Çeviri: M. Nuri GENCOSMAN), Ankara,
1943.
Denktaş, Mustafa, Kayseri’deki Tarihi Su
Yapıları (Çeşmeler-Hamamlar), Kayseri,
2000.
Erdmann, Kurt, Das Anatolische Karavansaray des 13. Jahrhunderts, I, II. Berlin,
1962.
Halil Edhem (Eldem) “Anadolu’da İslami
Kitabeler (Karatay Hanı)”, Tarih-i Osmani
Encümeni Mecmuası (TOEM) No : 33,
Ağustos 1331 (H.), s. 513-523.
Öney, Gönül, “Anadolu Selçuklu Mimarisinde Boğa Kabartmaları”, TTK Belleteni,
XXXIV/133, Ankara, 1970, s.83-120.
Önge, Yılmaz, XII-XIII. Yüzyıl Türk
Hamamları, Ankara,1995.
Sümer, Faruk, Yabanlu Pazarı (Selçuklular
Devrinde Milletlerarası Büyük Bir Fuar),
İstanbul, 1985.
Turan, Osman, “Selçuklu Kervansarayları”,
Belleten, C. X, S. 39, Ankara, 1946, s. 471-496.
Turan, Osman, “Selçuklu Devri Vakfiyeleri:
I Şemseddin Altun-Aba, Vakfiyesi ve Hayatı”,
Belleten, C.XLII, 1947, s. 197–235.
Turan, Osman, “Selçuklu Devri Vakfiyeleri:
II Mübarizeddin Er-Tokuş ve Vakfiyesi”,
Belleten, C.XLIII, 1947, s. 415–429.
Turan, Osman, “Selçuklu Devri Vakfiyeleri:
III. Celaleddin Karatay Vakıfları ve Vakfiyeleri”,
Belleten, C. XLV, Ankara, 1948, s.17–169.
Turan, Osman, “Selçuk Kervansarayları”,
Türkler, C. 7, Ankara, 2002, s. 755–765.
Yavuz, Ayşıl, “Kervansaraylar”, Anadolu
Selçukluları ve Beylikler Dönemi Uygarlığı
2, Ankara, 2006, 435–445.
Mustafa Denktaş, “Karatay Han” Anadolu
Selçuklu Kervansarayları, (Ed. H. Acun)
Ankara, 2007, s.359-379.
İnceleme Tarihi :Temmuz 2006
Yeri : Karatay Hanı Kayseri’ye 40 km. mesafedeki Karatay (Karadayı) Köyü’nde yer almaktadır.
Bugünkü durumu: Günümüzde kullanılmamaktadır.
Tarihi : 1240 yılında inşa edilmiştir.
Plan ve mimari özellikleri : Karatay Hanı,
kapalı barınak mekânıyla bunun güneyindeki
avlu ve servis mekânlarından oluşmaktadır.
Neredeyse küçük bir kale görüşüne sahip
kervansarayın dış duvarları oldukça yüksek
yapılmıştır. Avluya girişinin bulunduğu güney
cephenin duvarları, ikisi köşelerde, birer tanesi
de taç kapının doğu ve batı tarafında bulunan
kulelerle desteklenmiştir. Bu kulelerden kö-
şedekiler yıldızvari biçimliyken, taç kapının
doğu ve batısındakiler duvardan üç kademeli
(birincisi silindirik, ikincisi düz profilli üçüncüsü üzeri geçmeli örgü desenli) olarak çıkıntı
yapan kulevari şekildedirler. Kervansarayın
doğu cephesinde ise avlunun kuzeydoğu kö-
şesinde altıgen biçimli köşe kuleleri, giriş cephesinin köşesi ile avlu köşesi arasında kalan
duvar yüzeyinde de dairesel kesitli ve yıldız
silindir birleşimli payandalar bulunur. Avluya
göre daralan kapalı bölümün doğu cephesinde sırayla yarım altıgen, dikdörtgen ve köşede
kare biçimli destek payandaları görülmektedir.
Kervansarayın doğu ve batı cepheleri simetrik
olarak düzenlenmiştir. Kuzey cephede ise köşe
payandalarının dışında duvarın orta kısmında
iki adet dikdörtgen payanda yer almaktadır.
Avlu kısmının doğu cephesinin güney ucuna
kaydırılan kemerli açıklık ise kervansarayın
hamamının külhan bölümüdür.
Bütün cephelerde payandaların arasına gelecek şekilde birer adet çörten yer almaktadır.
Güney cephe batı tarafta taç kapıya yakın olan
çörten üzerindeki kabartmalar bakımından ilginç bir örnektir. Çörtenin ön yüzünde oturur
pozisyonda bir insan figürü, batı yüzünde boğa
figürü, doğu cephesinde ise diğerinden farklı
olarak boğa figürünün başı cepheden verilmiş-
tir. Bu cephede taç kapıya daha uzak olan ikinci
çörten yeleli arslan şeklinde tasarlanmıştır.
Avlu taç kapısının yüksekliği 12.70 ila 13.00
metre arasındadır. Genişliği ise yaklaşık 8.00
m. olup, duvar cephesinden 2.50 m. dışa doğru
çıkıntı yapmaktadır. Taç kapı, genişlikleri birbirinden farklı dört bordürle kuşatılmıştır. Bu
bordürlerin taçkapıyı üstten de çerçevelediği
düşünülmektedir. 13 cm. genişliğindeki birinci
bordür, dairesel profilli bir şeridin düz ve ters T
yapacak şekilde meandırlar meydana getirdiği
bir geometrik kompozisyonla bezelidir. 68 cm.
genişliğindeki ikinci bordürün yüzeyinde ise,
kırık çizgi sisteminden gelişen ve sonsuz karakterli olan 9 ve 10 kollu yıldızlardan meydana
gelmiş geometrik kompozisyon uygulanmıştır.
Bezemeyi oluşturan şeritlerin yüzeyi içbükey
olarak yivlendirilmiştir. 11 cm. genişliğindeki üçüncü bordürün yüzeyi ise dairesel profilli
üç şeridin meydana getirdiği üçlü geçmelerden
müteşekkil geometrik bezemeyle süslenmiştir.
Dördüncü bordür 28 cm. genişlikte olup, düz
profilli şeritlerin geçme yapmasıyla ortaya çıkmış yarım yıldız desenleriyle süslenmiştir. Bu
bordürlerin tamamının orijinalde taç kapıyı üstten de kuşattığı düşünülmektedir. Bordürlerde
taçkapının genelinde olduğu gibi erimeler gözlenmektedir. Bunlardan sonra içe doğru sivri
kemer ve mukarnaslarla birlikte dikdörtgen
cephe yüzeyinden ana nişe doğru bir kademelenme mevcuttur. Taçkapı kemerinin üzerinde
üst kısmı dilimli alt kısmı dikdörtgen şeklinde düzenlenmiş kitabe bulunmaktadır. Duvar
yüzeyinden çökertilmiş bir alana yerleştirilen
beyaz mermerden kitabe yuvasının etrafı iç içe
geçmeler yaparak daireler oluşturan şeritlerle
bezenmiş bir kuşakla çerçevelenmiştir. Taçkapı
kemerinin yüzeyi kapalı geometrik biçimlerin
oluşturduğu geometrik kompozisyonla süslenmiştir. Taçkapı nişini yanlardan sınırlandıran
sütuncelerin zar tipi başlıklarından doğudakinde arslan batıdakinde güvercin kabartması yer
almaktadır. Sütuncelerin üzerinden başlayan
bordür ise aralarına yer yer insan, boğa vs. figürlerinin de serpiştirildiği rumi ve palmet örgülerinden meydan gelmiş bir bitkisel kompozisyonla bezenmiştir. Süsleme alçak kabartma
olarak işlenmiştir. Taçkapının mukarnaslı kavsara alınlığında köşelere, yüzeyleri geometrik
süslemeli birer rozet yerleştirilmiştir. Taç kapı
kavsarası yedi sıra mukarnas dizisinden oluş-
maktadır. Avlu taç kapı mihrabiyeleri sekiz kollu yıldız kompozisyonu ile süslenmiş bordürle
üç yönden çerçevelenmiş olup nişleri dört sıra
mukarnaslı kavsaraya sahiptir.
Avluya 13.00 metre uzunluğundaki giriş
eyvanından geçilir. Giriş eyvanı batı yanında çeşme eyvanı olarak adlandırılan bölümün
kemerinin üst ve yan kısımlarına yerleştirilen
süsleme panosu üzerinde geometrik, bitkisel ve
figürlü süslemeler yer almaktadır. Çeşme eyvanı, dış kenarlarda kemer başlangıç seviyesinden
başlayıp, üç yönde dolaşan mukarnaslı bir ku-
şakla çevrelenmiştir. Yanlardaki mukarnasların
ara yüzeyleri geçmeler yapan kıvrım dallarla
doldurulmuşken, üstteki mukarnas aralarına
hayvan figürleri yerleştirilmiştir. Üstteki mukarnaslı çerçeve kuşağı 17 bölümden oluşmakta olup dış yanlarındaki birer adet mukarnaslı
bölümleri boş bırakılmış, kalan 15 mukarnasın
içlerine ise değişik hayvan figürleri işlenmiş-
tir. Kuzeyden güneye doğru; kuş, ejder, köpek,
tavşan, boğa, kaplan, arslan, fil, arslan, geyik,
kuş, kuş, çakal (kurt), karaca? ve ağzında balık
olan kuş figürleri sıralanmıştır.
Mukarnaslı kuşaktan sonra iki yazıdan baş-
layarak üç yönde eyvan kemerini kuşatan geniş
bordür düzeninin işlendiği geometrik bezeme
görülmektedir. Eyvan kemerinin yüzeyi iki ku-
şak olarak bölümlenmiş olup, üst kuşağın yüzeyine yarım sekizgenlerin kesişmesinden oluşan
dört köşeli yıldızlarla, alt kuşak ise düz ve ters
olarak işlenmiş üç yapraklı palmet dizisiyle
süslenmiştir. Giriş eyvanının batısında muhtemelen yönetici odaları, L planlı bir bölüm ile
günümüzde türbeye dönüştürülmüş eyvandan
oluşan mekânlar yer almaktadır. Türbenin olduğu eyvanın üzeri ön kısım beşik tonoz, batı
taraf yıldız tonoz olmak üzere iki farklı örtüye
sahiptir. Muhtemelen Osmanlı döneminde türbeye dönüştürülen bu mekânda kimin yattığı
tespit edilememektedir. Batı kanattaki diğer
bölümlerin tamamının üzeri sivri beşik tonozlarla örtülüdür. Çeşitli kaynaklar hanın bu bö-
lümünün yabancı devlet başkanlarının misafir
edilmesi ve anlaşmalar yapılması için devlet
dairesi görevini üstlendiğini ve hanların devlethane olarak da kullanılmış olabileceğini ileri
sürerler.
Giriş eyvanının doğu kanadında ise mescit,
hamam ve mescidin güneyinde muhtemelen
görevli odası olabilecek mekanlar yer almaktadır.
Mescit kapısı kuzey cephede yer almakta
olup üç yönden iki bordürle kuşatılmıştır. Duvar yüzeyinden taşırılan birinci bordürde saç
örgüsü şeklindeki geçmelerden oluşan geometrik bezeme yer alırken, daha geniş tutulan ikinci bordürde kırık çizgi sisteminden gelişen on
kollu yıldız düzenlemelerinin yer aldığı geometrik süsleme dikkati çeker. Bezemenin alçak
kabartma olarak yapıldığı görülmektedir.
Sivri formda düzenlenen kapısının kuşatma
kemerinin alnı alçak kabartma mescit tarzında
işlenmiş meandırlarla hareketlendirilmiştir.
Kemer köşeliği boş yer bırakmayacak şekilde, alçak kabartma tekniğinde işlenmiş basit
kıvrım dallar ve rumi yapraklardan meydana
gelen bitkisel süslemeyle bezenmiş, köşelerdeki dairesel madalyonların yüzeyinde ise kufi
yazı tarzında işlenmiş Allah yazısı yer almaktadır.
Kapı beş sıra mukarnaslı kavsarayla örtülmüştür.
Mescit harimi, 5.27 x 5.30 m. ölçülerinde
olup üst örtüyü oluşturan kubbeye köşelerde
mukarnaslı tromplarla geçilmiştir.Tromp yü-
zeyleri bezemelidir. Duvar yüzeyinden çıkıntı
yapmayan ve yarım daire niş olarak düzenlenen
mihrap, üç sıra mukarnaslı kavsarayla örtülmüş
olup, niş yüzeyi üç düşey şeritle bölümlendirilmeye çalışılmıştır.
Mescidin doğusunda yer alan hamama üzeri beşik tonozla örtülü dar koridorun doğusuna
açılan sivri kemerli büyük nişin içerisindeki
kapıdan geçilerek girilmektedir. Karatay Hanı
hamamı, soyunma, soğukluk, iki adet halvetten
oluşan sıcaklık, su deposu ve külhandan ibarettir. Isı kaybını önlemek için hamamın olduğu
bölümün tamamı, kervansarayın diğer hacimlerinden daha basık tutulmuştur.
Hamamın soyunmalığı 2.60 x 2.60 m. öl-
çülerinde olup üzeri değirmi bir tonozla örtülmüştür. Bu bölümün aydınlatılması tonozun tepesine açılan çintemani (üç benek) formundaki
bir ışıkla sağlanmıştır.
Soğukluğa, soyunmalığın güney duvarının
doğu köşesine yerleştirilen kapıdan girilmektedir. 2.70 x 2.67 m. ölçülerinde kare bir mekan
olan soğukluğun üzeri mukarnaslı bir kubbeyle
örtülmüştür. Bu bölüm kubbenin tepesine açı-
lan beş adet yuvarlak formlu ışık gözüyle aydınlatılmıştır. Soğukluğun güney duvarında,
tek delikli bir musluk yeri bulunmaktadır. Bu
mekânın tahrip edilen duvarları içerisinde 0.12
m. çapında künkler görülmektedir.
Halvetlere, soğukluğun kuzey ve doğu kö-
şelerine açılan iki kapıdan geçilmektedir. Do-
ğudaki halvet 2.80 x 2.80 m. ölçülerinde olup,
üzeri köşelerde yarım çapraz tonozlarla duvara oturan bir nevi aynalı tonozla örtülmüştür.
Halvetin aydınlatılması, tonozun tepesindeki
yukarı doğru daralan fenerin yan yüzleri ve tepesine açılan yuvarlak formlu ışık gözleriyle
sağlanmıştır. Bu fenerin çevresi yatay ve dikey
eksenlerde kesişen şeritlerin meydana getirdi-
ği geometrik bezemeyle tezyin edilmiştir. Batı
cephesi hariç diğer cephelerinin ortalarında
musluğun bağlandığı tek delikler görülmektedir. Kuzey doğu köşedeki halvet 2.78 x 2.82 m.
ölçülerinde olup, üzeri köşelerde mukarnaslı
tromplara oturan bir kubbeyle örtülmüştür. Bu
mekân, kubbenin tepesinde bir, yanlarda iki
adet olmak üzere toplam üç adet ışık gözüyle
aydınlatılmıştır. Bu halvetin doğu duvarı ortasında bulunan açıklık ile su deposu irtibatlandırılmıştır. Fakat bu açıklığın çevresi zamanla
tahrip edildiği için günümüzde kapıya dönüştü-
rülmüştür. Halvetin güney ve batı duvarları ortalarına gelecek şekilde konan tek delikli ayna
taşları dikkati çekmektedir. Doğu duvar içerisindeki künklerden bu cephede de ayna taşının
olabileceği akla gelmektedir. Her iki halvette
bulunması gereken kurna ve sekiler günümüze
ulaşamamıştır.
Su deposu 2.58 x 1.25 m. ölçülerinde olup,
üzeri sivri bir tonozla örtülüdür. Ancak bu tonozun kuzey köşesinin yaklaşık 0.55 metrelik
bölümünün üzeri açıktır. Su deposunun doğusunda bulunan külhanın sivri kemerli ocak ağ-
zının içerisi molozlarla dolmuştur.
Yılmaz Önge, Kayseri Sultan Hanı ile Karatay Hanı hamamlarının plân benzerliklerinden
dolayı her iki hamamın aynı ustalar ya da aynı
mimar tarafından yapılmış olabileceğini önermektedir. Kervansaray VGM tarafından 1958-
1962 yılları arasında onarılmıştır. Hamam köyle aynı su kaynağından beslenmekte olup, su
kanalının büyük bölümü günümüze ulaşmıştır.
Hamamın giriş kapısının güneyinde yer alan
sivri tonoz örtülü dikdörtgen mekânın hangi
amaçlar için kullanıldığı tespit edilememiştir.
Ancak tarihî kaynaklarda geçen bimaristan bö-
lümünün bu mekân olması akla yatkın gelmektedir.
Giriş eyvanının avluya bakan cephesi yanlardan birer silme kuşağıyla sınırlandırılmıştır.
Bu silmeler üstte Zengi düğümlü bir kemerle
bitirilmiştir. Kemer köşeliklerine vücutları cepheden bir yarım, üç tam daire şeklinde birbirine
dolanmış olarak iki adet ejder figürü simetrik
olarak işlenmiştir. Her iki ejder de sivri dişli ve
küçük kulaklı olarak tasvir edilmiştir. Bu ejderler Anadolu Selçuklu sanatı’ndaki en büyük
ejder figürleri olması bakımından dikkat çekicidir.
Avlunun güneybatı cephesinde duvara yerleştirilmiş olarak yapılan 24 adet taş basamaklı
merdivenle hanın çatısına çıkılmaktadır.
Avlunun doğu ve batı tarafları asimetrik bir
düzenlemeye sahiptir. Batı tarafında ikişer sıra
halinde toplam 12 adet yığma taş ayağa atılmış
sivri kemerlerin oluşturduğu ve üzeri sivri tonozla örtülü bir revak yer alır. Buna karşılık avlunun doğu tarafında üzeri sivri tonozla örtülü
altı adet oda bulunmaktadır. Bütün odalara basık kemerli kapılardan girilmektedir. Kuzeyden
güneye doğru ikinci kapıdan iki ayrı mekâna
geçilmektedir. Bu mekânlar hana gelen hatırlı
konuklarca kullanılmış olabilirler.
Hanın barınak kısmına bir taç kapı ile girilir.
Taç kapının yüksekliği 11.20 m.x 7.20m. ölçülerinde olup cephe duvarından dışa doğru 2.35 m.
çıkıntı yapar. Taçkapı genişlikleri ve bezemeleri farklı altı bordürle kuşatılmıştır. Taçkapıyı
en dışta kuşatan dar yüzeyli bordür bezenmeden yalın bırakılmıştır. İkinci bordürün yüzeyi dairesel profilli şeritlerin ikili alt-üst geçme
yapmasıyla meydana gelmiş zencereklerle bezemelidir. Diğer ikisinden daha geniş tutulan
üçüncü bordürün yüzeyinde herhangi bir süsleme bulunmaz. Dördüncü bordürde yarım yıldız
desenleri tatbik edilmiştir. Taçkapının en geniş
bordürü olan beşinci bordürün yüzeyinde kırık
çizgi sisteminden gelişen ve on kollu yıldızlar
meydana getiren geometrik kompozisyon gö-
rülmektedir. Yüzeyden eğimlendirilen son bordürde ise farklı büyüklükte dairesel düğümler
meydana getiren iç bükey kesitli şeritlerin yer
aldığı süsleme dikkati çeker. Taçkapıyı yanlardan sınırlayan sütuncelerin gövdeleri yalın
bırakılmıştır. Taçkapı kemeri üstte kırık çizgi
ve kapalı formda geometrik biçimlerin meydana getirdiği altı kollu yıldızlarla bezenmiştir.
Altta ise üsttekinden daha geniş bırakılan yü-
zeye yarım yıldız desenleri oyulmuştur. Kemer
köşeliğinin batı tarafındaki dairesel rozetlerin
birinin yüzeyinde sekiz, diğerinin yüzeyinde
ise altı kollu yıldız deseni işlenmiştir. Doğu taraftakilerde de aynı yıldızların farklı tarzda tatbik edildiği gözlenir. Ortadaki rozet tamamen
tahrip olmuştur.
Taç kapı nişini örten tonozun mukarnaslarla
hareketlendirilmiş konsollara oturduğu gözlenmektedir. Giriş kapısının basık kemeri üzerinde
ana taç kapıdakine benzer biçimde düzenlenmiş
kitabe yer almaktadır. Kitabe, alt kısmı tahrip
olan yarım yıldız desenlerinin işlendiği ince bir
bordürle çerçevelenmiştir. Ancak burada kitabe
mermer değil, küfeki taşına işlenmiştir. Taç kapının bordür taşlarının büyük bölümünün yenilenmiş olduğu gözlenmektedir. Taçkapı nişinde
üçü kitabenin üstünde, ikisi altında toplam beş
adet rozet yer alır. Üstte ortadaki rozetin yüzeyi kırık çizgi sisteminden gelişen sekiz kollu
yıldız deseniyle bezenmiş, iki yandaki rozetler
ise on iki yapraklı çiçek şeklinde tasarlanmış-
tır. Alttaki iki rozet ortadakiyle aynı şekilde dü-
zenlenmiştir. Taç kapı yan nişi üzerindeki dikdörtgen panoda kırık çizgi sisteminden gelişen
geometrik bezeme yer almaktadır.
Kapalı bölüm kuzey-güney doğrultusunda
dikdörtgen planlı bir mekan olup, dört sıradan toplam 24 ayağın beş sahna ayırdığı düzenlemeye sahiptir. Orta sahnın ortasına kubbe
oturtulmuş, diğer bölümler sivri tonozlarla örtülmüştür. Orta sahın, kuzey-güney doğrultusunda sivri tonozla örtülü iken, ikişerli yan sahınlar doğu-batı doğrultusunda sivri tonozlarla
örtülüdür. Ortada oluşturulan kare tabandan
üçgenlerle sekizgen gövdeye, sekizgenden de
pandantiflerle kubbeye geçilmektedir. Kubbe
dıştan pramidal bir külah ile örtülüdür. Barınak
bölümü doğu cephede dört adet, batı cephede üç
adet mazgal pencere ve kubbe kasnağına açılan
dört adet pencereyle aydınlatılmaya çalışılmış-
tır. Fakat içerisi oldukça karanlıktır. Hanın batı
cephesinin en kuzeyindeki mazgal pencerenin
üst bölümünden başlayan havalandırma bacasının çatıya kadar devam ettiği görülmektedir.
Yapılan son onarımlarda bu baca ile diğer bütün
bacaların üzeri betonla sıvanarak kapatılmıştır.
Hol bölümünde yer alan sekiler ortalama
olarak 0.55-0.60 m. yüksekliktedir. Bu sekilerin bazılarına bitişik olarak taştan oyulmuş
hayvan yemlikleri yerleştirilmiştir. Üst örtü-
yü taşıyan ayaklarda ve yemlik olarak oyulmuş
taş yalaklarda hayvanları bağlamak için açılmış
delikleri görmek mümkündür.
Süslemesi : Karatay Hanı’nda süsleme tamamıyla taş malzemeyle, taç kapılarda, çeşme, eyvan kemeri ve mescit kapısı da yer almaktadır.
Genişlikleri farklı bordürlerle çerçevelenen
avlu taç kapısında, geometrik ve bitkisel dü-
zenlerin yanı sıra aralara serpiştirilmiş boydan
insan kabartmaları ile hayvan başları dönemin
sosyo-kültürel eğilimlerini de yansıtması bakı-
mından dikkat çekicidir.
Çeşme eyvanının bezemelerinde, daha çok
küresel örtü elemanı olarak taçkapı ve mihraplarda gördüğümüz mukarnasın yüzeyi sınırlayan
bir bordür bezemesi olarak kullanılması ilgi çekicidir. Mukarnas nişleri arasına kabartma olarak işlenen hayvan tasvirlerinin sayısının 12’den
fazla olması ve 12 hayvanlı Türk Takvimi’nde
yer alan bazı hayvanların burada yer almaması
ise bu bağlantıları güçleştirmektedir. Öte yandan
eyvan kemerinin avluya bakan cephesine işlenen
ve döneminin en büyük tasvirleri olan ejderlerin
girişi koruyan bekçi sembolüyle Asyatik anlayışları yaşattığı gözlenir.
Kapalı bölüm taç kapısında geometrik bezemeli silme kuşakları ve bordürlerin yanı sıra
daha çok yüzeyi geometrik bezemeli rozet kabartmaları yer alır.
Handa bezeme açısından dikkati çeken bir
diğer unsur da çörtenlerdir. Aslan, boğa başı
gibi örneklerin yanı sıra, insan-boğanın birlikte
ele alındığı çalışmaların da olduğu bu uygulamalar üç boyutlu tasarımlarıyla heykel formuna yaklaşan detaylar olarak kabul edilebilir.
Malzeme ve teknik : Sadece ana taç kapı
kitabesinde mermer, hanın beden duvarları
ve üst örtüsünde kesme taş malzeme kullanılmıştır. Temel bölümündeki taşlar daha büyük
ölçüde tutulmuştur. Hanın genel olarak dış duvarları farklılık göstermekle birlikte ortalama
iki metre kalınlığındadır. Hamam bölümündeki duvarlar daha ince olmakla birlikte diğer
odaların duvarları da dış cephe duvarlarından
ince tutulmuştur. Orijinalinde hanın üst örtüsü-
nün toprak olduğu, 1958-1962 yılları arasında
Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yapılan
onarımlarda kesme taş malzemeyle kaplandığı
anlaşılmaktadır.
Hanın bütün duvarları Selçuklu dönemi
yapılarında sıkça görülen dolgu duvar tekniği
kullanılarak inşa edilmiştir.
Kitabesi : Yapının avlu taç kapısındaki kitabesi 1240-41, vakfiyesi ise 1247 tarihlidir.
Tarihlendirme : Eser 1241 yılında inşa
edilmiş olmalıdır.
Kaynakça:
Ahmed bin Ali El Kalkaşendi, Sübhü-l A’şa,
C. XIV, Beyrut, 1987.
Aksaraylı Kerimeddin Mahmud, Selçukî
Devletleri Tarihi (Müsameret-al-Ahbar),
(Çeviri: M. Nuri GENCOSMAN), Ankara,
1943.
Denktaş, Mustafa, Kayseri’deki Tarihi Su
Yapıları (Çeşmeler-Hamamlar), Kayseri,
2000.
Erdmann, Kurt, Das Anatolische Karavansaray des 13. Jahrhunderts, I, II. Berlin,
1962.
Halil Edhem (Eldem) “Anadolu’da İslami
Kitabeler (Karatay Hanı)”, Tarih-i Osmani
Encümeni Mecmuası (TOEM) No : 33,
Ağustos 1331 (H.), s. 513-523.
Öney, Gönül, “Anadolu Selçuklu Mimarisinde Boğa Kabartmaları”, TTK Belleteni,
XXXIV/133, Ankara, 1970, s.83-120.
Önge, Yılmaz, XII-XIII. Yüzyıl Türk
Hamamları, Ankara,1995.
Sümer, Faruk, Yabanlu Pazarı (Selçuklular
Devrinde Milletlerarası Büyük Bir Fuar),
İstanbul, 1985.
Turan, Osman, “Selçuklu Kervansarayları”,
Belleten, C. X, S. 39, Ankara, 1946, s. 471-496.
Turan, Osman, “Selçuklu Devri Vakfiyeleri:
I Şemseddin Altun-Aba, Vakfiyesi ve Hayatı”,
Belleten, C.XLII, 1947, s. 197–235.
Turan, Osman, “Selçuklu Devri Vakfiyeleri:
II Mübarizeddin Er-Tokuş ve Vakfiyesi”,
Belleten, C.XLIII, 1947, s. 415–429.
Turan, Osman, “Selçuklu Devri Vakfiyeleri:
III. Celaleddin Karatay Vakıfları ve Vakfiyeleri”,
Belleten, C. XLV, Ankara, 1948, s.17–169.
Turan, Osman, “Selçuk Kervansarayları”,
Türkler, C. 7, Ankara, 2002, s. 755–765.
Yavuz, Ayşıl, “Kervansaraylar”, Anadolu
Selçukluları ve Beylikler Dönemi Uygarlığı
2, Ankara, 2006, 435–445.
Mustafa Denktaş, “Karatay Han” Anadolu
Selçuklu Kervansarayları, (Ed. H. Acun)
Ankara, 2007, s.359-379.
faydalandım metninizden taç kapıları karıştırdım biraz
YanıtlaSil