Karakaya neresi Halep neresi? Mehmet Gönen yazdı

KARAKAYA nere HALEP neresi...

HABİPOĞLU İNCE MEHMET, (d.1863) kışın Halep’e yaylaya gidermiş. İkinci eşi Halepli Hatice’nin Halep’te doğduğu söylenir.
CİNALİOĞLU: Halep Türkmenleri içinde bölgeye geldiler. 
MEHDİOĞLU: Halep Türkmenlerindendirler. Maraş üzerinden geldiler.
MELİKOĞLU: Halep Türkmenlerinden Melik Ahmed oğludur. Maraş üzerinden geldiler.  
AVANOĞLU: Birçok yerde görülen sülale ve yer adı almış oymaktır. Avanlu Cemaati, Bozulus Türkmenleri taifesinden, Diyarbakır sancağında 77 hane meskundular. Kırşehir-Akçakent ilçesi Avanoğlu köyünden geldiler. Avanoğulları daha önce konargöçer olarak gelip-gittikleri bu mevkiye ilk yerleşimlerini 1690-1720 yılları arasında gerçekleştirmişler. Birkaç kez göç ve sürgünlerle Islahiye ve Rakka taraflarına gönderilmişlerse de; 1856-1862 yılları arasında tekrar bu günkü yerlerine din bilgini Kıraatlı Süleyman Efendi liderliğinde gelip yerleşmişler. Avan; yardımcılar, arka çıkanlar, vakit, zaman, yardım edenler, büyük geniş (bina) anlamlarına gelmektedir.
ARAP ALİ: Arap Beni Ali cemaatine mensup Birecik yöresinden gelme. Karaca Araplı adı ile anılır. Birecik, Ruhi yöresi ve Rakka sürgününden dönen bölüklerdendirler.

KARAKAYA NAHİYESİ İSKANLARINA GENEL BİR BAKIŞ 
Karakaya nahiyesinin iskanlarının ana omurgasını Türkmen aşiretleri iskanları oluşturur. Bu durum Kayseri, Sivas, Yozgat, Kahramanmaraş ve hatta İç Anadolu için böyledir. Yöremizdeki hakim iskanlar; Bozulus Türkmenleri Danişmentliler, Bozok ve Üçok, Dulkadirli Türkmenleri iskanlarıdır. Eratna ve Uluyörük bölüklerinin iskanlarını da sıklıkla görmek mümkündür.193 Halep-Şam konar-göçerlerinin dönemsel olarak iskanları da olmuştur. Karakaya nahiyesindeki Sarı Danişmendli oymağı gibi.28

Şair ABDULLAH GÜNEŞ’in, (d.1944): Halep’te bir Garip isimli hikayesi var.

KURT BEY HANI, 1550 (16. yüzyılda Han-ı Cedîd yani Yeni Han): Kervansaray olarak da adlandırılan hanlar, genellikle üstü açık, merkezinde ya bir çeşme ya da bir mescit bulunan geniş bir avlu etraına yerleşmiş, büyük ve toptan ticaret için kullanılan iş merkezleriydi. Hanların giriş katında tüccarların mallarını koyabilecekleri depolar ve bazen de bir ahır yer alırdı. Üst kata genellikle bir galeriye açılan küçük ve dikdörtgen biçiminde yatak odaları bulunurdu. Kurd Bey Hanı ise Halep’in en görkemli hanlarından biri olup, 16. yüzyılın ortalarında yapılmışır. İsmini Hüsrev Paşa’nın oğlu Kurd Bey’den almışır. Ferâire mahallesinde yer alan bu hanın alt kaında 35, üst kaında ise 54 mahzen vardı. Hana biri kuzeyinde öteki de güneyinde olmak üzere iki kapıdan giriliyordu. Bu iki kapının arasında 17 dükkân bulunuyordu. Yine bunlardan ayrı beş dükkân ile kuzeydeki kapısından çıkarılmış iki ayrı dükkân daha vardı. Kuzeydeki kapıdan boyacılar tarafına gidiliyordu. Kurd Bey Hanı’nın 90 hücreden oluştuğu ifade edilmektedir. Hanın 1550 yılı geliri de belirilmediğine göre, bu tarihte henüz faaliyete geçmemişti. Bu han, muhtemelen Hüsrev Paşa’nın vefaından sonra yapırılmış olup, Kurt Bey adını da 1550 yılından sonra almıştır.
Kurt Bey hanının kira bedelinin ödendiğine dair BOA h.13.11.1331 (m.1915) tarih, DH.MB..HPS/42/13 numaralı belge “Haleb Vilayet Hapishanesi'ne ilaveten kiralanan hanenin kira bedelinin gönderildiği, ayrıca mahbusinin çokluğundan dolayı son olarak kiralanan Kurt Bey Hanı'nın kira bedeline ait havalenamenin de irsal kılındığı” İçerisinde hamamda bulunan Kurt Bey Hanı Haleb’deki Hüsrev Paşa Cami Vakfıdır. 

HÜSREV PAŞA VAKFI: Kaynaklarda Hüsreviye İmareti ve Hüsrev Paşa Camii ve Medresesi adlarıyla zikredilen bu külliye, Suriye’nin Halep keninde yer almaktadır. Yavuz Sultan Selim’in Mısır Seferi sırasında 1516 yılında Osmanlı idaresine geçen Halep, 1549 yılına kadar Şam Beylerbeyiliği’ne bağlı bir sancak olarak Osmanlı idari teşkilaı içerisindeki yerini almış. Hüsreviye bir caminin yanı sıra, medrese, tekke ve mufağı da ihiva eden bir külliye özelliğini taşıyordu. Fakat bu külliyeden günümüze sadece cami ve medrese ulaşmıştır.
     Halep’te kalenin güneyinde yer alan ve kale giriş kapısına bakan cami külliyenin adı Hüsreviye Külliyesi’dir. Halep şehrinde inşa edilen ilk Osmanlı eseri olan bu külliye aynı zamanda Mimar Sinan’ın ilk eserlerinden biridir. Kanuni Sultan Süleyman’ın dördüncü veziri Hüsrev Paşa (ö.1544) tarafından yaptırılmıştır. Bir cami ile ortasında şadırvan bulunan avlu, külliyenin ana bölümleridir. Avlunun güney ve kuzeyinde medrese, tekke, mutfak ve misafirhane yer alır. Külliyenin etrafı duvarla çevrilidir. Külliyeye adını veren Hüsrev Paşa, Boşnak asıllı bir devşirme olup II. Selim’in vezirlerinden Lala Mustafa Paşa’nın büyük kardeşidir. Ailesinin Sokullu Mehmed Paşa ailesiyle akraba olduğu sanılmaktadır. 
    Hüsrev Paşa’nın Kurd Bey adında bir oğlu vardı ve bu şahıs da Halep’te Kurt Bey Hanı olarak bilinen meşhur hanı inşa etmişti. Hem Kurd Bey’in hem de annesi Şahıhûbân’ın mezarı Hüsrev Paşa Camii yanında yer alan küçük bir bahçede bulunmaktadır. Külliyeden günümüze sadece cami ve medrese ulaşmışır. Vakın gayrimenkulleri arasında Han-ı Cedîd (Yeni Han veya Kurd Bey Hanı) vardır.205

Yağmurbey’de BOZ ALİOĞLU: Soyadları Özsoy, Dedeleri hutbe okurdu lakaplarına Hatıplar (Hatip) denir. Dedeleri İbrahim’e Kethüda denir. Kethüda: Zengin kimselerin ve devlet büyüklerinin buyruğunda çalışan, onların birtakım işlerini gören kimse, kâhya. Nasuf ‘un oğlu Süleyman medresede okurken bir gadre uğrar, tahsilini bıraktırıp askere alırlar. (O dönemde medrese öğrencileri askere alınmazdı.) Süleyman Askerde şehit olmuş. Hacı Nasuh Halep’ten gelen Beylerin çocuklarındandır.

Yorumlar